Sağırdere ve Körduman Kemal Tahir'in Anadolu insanının gerçeğini, yaşam anlayışını, kültür yapısını, tarih içindeki yeriyle saptamaya çalıştığı tam anlamıyla "gerçekçi" romanlardır. "Türkiye'yi, Türkleri sahiden tanımak isteyen yerli yabancı herkes Kemal Tahir'i okumak, anlamak zorundadır." (1987)- Halit Refiğ
sağırdere romanının devamı niteliğindeki bu eserde Yamörenli Mustafa Ankara dönüşü köyde yaşadığı olayları ve Bir inat uğruna katil olması ve enyakın arkadaşı Pelvan Vahiti vurması acı bir son…
Körduman, Sağırdere’nin devamı olan ve Anadolu insanınının yaşadığı köy hayatı ile birlikte karakter tahlili ortaya koyan bir romandır. Edebiyatın hayatla içiçe olan yanını Kemal Tahir, usta kalem olma güzelliğiyle ve kendini okuyucuyla arkadaş yapan üslubuyla göstermiştir. Romanı okuduktan sonra köy yaşantısı ile ilgili günümüzü yada daha çok on-yirmi yıl öncesini hatırımıza getirdiğimizde Türk insanının “köy kurnazlığı”nı aklından hiç çıkarmadığını, içten hesaplı karakterle yaşadığını gözümüzün önüne getirmemiz zor olmayacaktır. Bir toplumun karakteri tahlil edildiğinde iyi ve kötü yanlarının olduğu ortaya çıkacaktır. Biz Türk Milleti olarak hep iyi yanlarımızı ön plana çıkarmaya çalışan, en küçük başarılarıyla dahi övünme hevesi olan, yenilmişlik psikolojisinden kendini kurtaramayan özelliklere sahibiz. İyi yanlarımızda var ama maalesef toplum tahlili yaptığımız takdirde genel karakter yapısının, özde bozulduğu yönündeki düşüncemi belirtmek istiyorum. Kemal Tahir eserlerinde bana kalırsa Osmanlı Devletinden arta kalan, Tanzimatla birlikte farklı şekillere / karakterlere planlı olarak sokulmak istenen ve iyileri Kurtuluş Savaşında kendisini feda eden bir toplumu tahlil etmektedir. Köyü anlatan Kemal Tahir, karakter yapısı olarak şehirdede yaşasa, bizleri anlatıyor.İyi okumalar…
Kitap Yorumları - (2 Yorum)
sağırdere romanının devamı niteliğindeki bu eserde Yamörenli Mustafa Ankara dönüşü köyde yaşadığı olayları ve Bir inat uğruna katil olması ve enyakın arkadaşı Pelvan Vahiti vurması acı bir son…
Körduman, Sağırdere’nin devamı olan ve Anadolu insanınının yaşadığı köy hayatı ile birlikte karakter tahlili ortaya koyan bir romandır. Edebiyatın hayatla içiçe olan yanını Kemal Tahir, usta kalem olma güzelliğiyle ve kendini okuyucuyla arkadaş yapan üslubuyla göstermiştir. Romanı okuduktan sonra köy yaşantısı ile ilgili günümüzü yada daha çok on-yirmi yıl öncesini hatırımıza getirdiğimizde Türk insanının “köy kurnazlığı”nı aklından hiç çıkarmadığını, içten hesaplı karakterle yaşadığını gözümüzün önüne getirmemiz zor olmayacaktır. Bir toplumun karakteri tahlil edildiğinde iyi ve kötü yanlarının olduğu ortaya çıkacaktır. Biz Türk Milleti olarak hep iyi yanlarımızı ön plana çıkarmaya çalışan, en küçük başarılarıyla dahi övünme hevesi olan, yenilmişlik psikolojisinden kendini kurtaramayan özelliklere sahibiz. İyi yanlarımızda var ama maalesef toplum tahlili yaptığımız takdirde genel karakter yapısının, özde bozulduğu yönündeki düşüncemi belirtmek istiyorum. Kemal Tahir eserlerinde bana kalırsa Osmanlı Devletinden arta kalan, Tanzimatla birlikte farklı şekillere / karakterlere planlı olarak sokulmak istenen ve iyileri Kurtuluş Savaşında kendisini feda eden bir toplumu tahlil etmektedir. Köyü anlatan Kemal Tahir, karakter yapısı olarak şehirdede yaşasa, bizleri anlatıyor.İyi okumalar…