Pek iç açıcı şeylerden söz etmiyor elinizdeki kitap. Tersine, uygarlığın yeraltına tıktığı karanlık içeriklerden, toplumsal vicdan tarafından lanetlenmiş sapkın eğilimlerden, bastırılmış yıkıcı dürtülerden söz ediyor. Kötülükten, kirden ve suçtan; kadavradan, lağımdan ve boktan söz ediyor. Üstelik, bütün bunlardan söz etmekten bir şey umuyor. Yer üstünde asayiş yeraltının denetim altına alınmasıyla kurulmuşsa eğer, aşağıdaki içeriklerin konuşturulmasından geçecektir yıkıcı eleştiri. Kapitalizm bireyin yalnızca kendini tanımasının değil, aynı zamanda kendini unutmasının da koşullarını yaratmışsa, unutulanı hatırlatmayı hedef edinecektir eleştiri. Böyle bir umut var bu yazılarda.
yaşar çabuklu’nun çeşitli gazete ve dergilerde yayımlanmış makalelerinden oluşan ve kişiye var olan duruşsal damarlarının yanında bir de başkaldıran bir damar açan “özgürlükçü düşüncenin peşinde” kitabı ile birlikte okunmasını tavsiye ettiğim ince ama hacimli kitap.
tek kelimeyle nefis bir kitap. bu kitabının odağının “meta fetişizmi” olduğunu düşünüyorum, tabii farklı okumalar da, analizler de yapılabilir..metis yayınevinden çıktığını görünce gözüm kapalı almıştım, iyi ki almışım dedim kitabı okurken. kitabın türü: deneme
Pek iç açıcı şeylerden söz etmiyor elinizdeki kitap. Tersine, uygarlığın yeraltına tıktığı karanlık içeriklerden, toplumsal vicdan tarafından lanetlenmiş sapkın eğilimlerden, bastırılmış yıkıcı dürtülerden söz ediyor. Kötülükten, kirden ve suçtan; kadavradan, lağımdan ve boktan söz ediyor. Üstelik, bütün bunlardan söz etmekten bir şey umuyor. Yer üstünde asayiş yeraltının denetim altına alınmasıyla kurulmuşsa eğer, aşağıdaki içeriklerin konuşturulmasından geçecektir yıkıcı eleştiri. Kapitalizm bireyin yalnızca kendini tanımasının değil, aynı zamanda kendini unutmasının da koşullarını yaratmışsa, unutulanı hatırlatmayı hedef edinecektir eleştiri.
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
Beğenmedim yazar aforizma yumurtlamaya çalışıyor durmadan.
Bahsetmediğimiz daha doğrusu bahsetmekten ürktüğümüz konulara bir de bu kitapla bakmak gerek.
yaşar çabuklu’nun çeşitli gazete ve dergilerde yayımlanmış makalelerinden oluşan ve kişiye var olan duruşsal damarlarının yanında bir de başkaldıran bir damar açan “özgürlükçü düşüncenin peşinde” kitabı ile birlikte okunmasını tavsiye ettiğim ince ama hacimli kitap.
tek kelimeyle nefis bir kitap. bu kitabının odağının “meta fetişizmi” olduğunu düşünüyorum, tabii farklı okumalar da, analizler de yapılabilir..metis yayınevinden çıktığını görünce gözüm kapalı almıştım, iyi ki almışım dedim kitabı okurken. kitabın türü: deneme
Pek iç açıcı şeylerden söz etmiyor elinizdeki kitap. Tersine, uygarlığın yeraltına tıktığı karanlık içeriklerden, toplumsal vicdan tarafından lanetlenmiş sapkın eğilimlerden, bastırılmış yıkıcı dürtülerden söz ediyor. Kötülükten, kirden ve suçtan; kadavradan, lağımdan ve boktan söz ediyor. Üstelik, bütün bunlardan söz etmekten bir şey umuyor. Yer üstünde asayiş yeraltının denetim altına alınmasıyla kurulmuşsa eğer, aşağıdaki içeriklerin konuşturulmasından geçecektir yıkıcı eleştiri. Kapitalizm bireyin yalnızca kendini tanımasının değil, aynı zamanda kendini unutmasının da koşullarını yaratmışsa, unutulanı hatırlatmayı hedef edinecektir eleştiri.