Bu son derece aktüel ve şiirsel yapıtta Thomas Hylland Eriksen bir ülkede bir tek aynı türden insanların yaşayabileceğini savunan kültürel arınmacı ve etnik-ulusçu ideolojilere kapsamlı bir eleştiri getiriyor. Bu düşüncelerin iler tutur tarafı olmadığını söyleyen yazar, bunu kanıtlıyor da. Devinim içindeki insanların binlerce yıllık bir süreçte kurduğu dünyamızın bugün bu ideolojiler yüzünden kan içinde bırakıldığına işaret ediyor. Eriksen’in kültürel çokseslilikten yana bir savunusu ve bireylerin mutlaka bir kültürel kimliğe sahip olmasına karşı, sağlamca temellendirdiği bir de önerisi var.


Kitap Yorumları - (2 Yorum)
“Kültürel, etnik, ulusal ve dini kimlikler eşzamanlı olarak politik kaynak ve ticari metalara dönüştürülüyor. Bu, önceden varolan sosyal karmaşıklığın, daha az paylaşılan, tektipleştirilmiş özelliklere indirgenmesiyle sonuçlanır ve önceden belirsiz alanlardan oluşan dış dünyayı sabit sınırlarla böler.”
Norveçli sosyal antropolog T.H.Eriksen’in “Kültürel Arınma Düşüncesi Üstüne Bir Deneme; Kültür Terörizmi” kitabı, adından da anlaşılacağı gibi, sosyal bilimlerin ve siyasetçilerin son yıllarda ağzından hiç düşürmediği bir kavram olan kültür ve kültüre atfedilen anlamlar etrafında kurulu. Çokkültürlülük gibi yeni toplumsal modellerin özgürlük vaatlerini de sorguluyor aynı zamanda ve çokkültürlülüğün en son aşamasına, yani bireye uzanıyor. Kolaylıkla okunan doksan sayfalık bu kitapçık, kültürel farklılıklardan doğan sorunları üçüncü dünya ülkelerinden gelen göçmenlerle yaşamaya başladıktan sonra fark eden Norveç özelinden çıkıyor yola, ama bugün dünyanın dört bir köşesini -ve Türkiye’yi- yakından ilgilendiren etnik düşmanlıklar ve milliyetçilik gibi konulara kadar uzanıyor.