- Sonra? dedi Zackarinaç- Taş oldum, dedi Kumkurdu. Daha doğrusu bir parça granit- Taş olmak sıkıcı bir şey olmalı, dedi Zackarina- Hayır, çok eğlenceli dedi, Kumkurdu. Çok seyahat ediyorsun.Ve taşların, dağların doruğundan vadilere, yeryüzünün en kuzeyine nasıl seyahat ettiğini, bütün dünyayı nasıl dolaştığını anlattı...
“-Hah! Diye burnundan soludu Kumkurdu. Onlar için demesi kolay. Ne de olsa büyükler ya. Çabucak unuturlar. -Neyi unuturlar? Diye sordu Zackarina. -Büyürken vücudun nasıl patlayan mısır taneleri gibi kıpır kıpır olduğunu! Bunu sen ben biliriz, her küçük kurbağa da bilir ama onlar bilmez dedi Kumkurdu. Artık büyüdüler ya, hemen unuttular.” Kitaptan sevdiğim bölümlerden bir tanesi… yabancı kitaplar içinde en severek okuduğum çocuk/ve bence büyükler için de okunması gereken bir çocuk kitabı. özetle: kendisiyle oynamayı kabul etmeyip gazete okumaya devam eden babasına tuzak hazırlamak için sahile gidiyor zackarina o sırada kumkurdu ile karşılaşıyor. sonra evren ve çocukluk felsefesine ait pek çok olay yaşıyorlar. kumkurdu yazarın kızı tarafından üretilmiş bir kavram imiş, yazarla yapılmış röportajda okumuştum. bir gün arabadalarken “anne çabuk kumkurdu geliyo” diyor küçük kız ve biraz konuşuyorlar hayalgücündeki kumkurdu üzerine… birkaç gün sonra yazarın aklına kumkurdu ile çocuklara hikayeler yazmak geliyor, tekrar kızına sorduğunda artık hatırlamıyor bile.. çünkü o çoktan yeni bi hayal arkadaşı üretmiştir. kızından kumkurdu’nu kullanmak üzerine izin alıp başlıyor yazmaya… yani ki kumkurdu ve zackarina ile tanışmalısınız!
Hiç çocuğunuzun sorduğu bir soru karşısında çaresiz kaldığınız oldu mu? Benim yeğenlerimle sıkça yaşadığım bir durum bu. Bu kitap bu tür durumlarda nasıl yaklaşılabileceğini eğlenceli bir şekilde gösteriyor. Zackarinaç’ın görüp konuştuğu ancak ailesine bir türlü inandıramadığı kumkurdu en olmaz sorulara süper cevaplar vermekte usta. Bazı soruları siz sormuş olabilirsiniz çocukları bahane edip ..
Kitap Yorumları - (2 Yorum)
“-Hah! Diye burnundan soludu Kumkurdu. Onlar için demesi kolay. Ne de olsa büyükler ya. Çabucak unuturlar. -Neyi unuturlar? Diye sordu Zackarina. -Büyürken vücudun nasıl patlayan mısır taneleri gibi kıpır kıpır olduğunu! Bunu sen ben biliriz, her küçük kurbağa da bilir ama onlar bilmez dedi Kumkurdu. Artık büyüdüler ya, hemen unuttular.” Kitaptan sevdiğim bölümlerden bir tanesi… yabancı kitaplar içinde en severek okuduğum çocuk/ve bence büyükler için de okunması gereken bir çocuk kitabı. özetle: kendisiyle oynamayı kabul etmeyip gazete okumaya devam eden babasına tuzak hazırlamak için sahile gidiyor zackarina o sırada kumkurdu ile karşılaşıyor. sonra evren ve çocukluk felsefesine ait pek çok olay yaşıyorlar. kumkurdu yazarın kızı tarafından üretilmiş bir kavram imiş, yazarla yapılmış röportajda okumuştum. bir gün arabadalarken “anne çabuk kumkurdu geliyo” diyor küçük kız ve biraz konuşuyorlar hayalgücündeki kumkurdu üzerine… birkaç gün sonra yazarın aklına kumkurdu ile çocuklara hikayeler yazmak geliyor, tekrar kızına sorduğunda artık hatırlamıyor bile.. çünkü o çoktan yeni bi hayal arkadaşı üretmiştir. kızından kumkurdu’nu kullanmak üzerine izin alıp başlıyor yazmaya… yani ki kumkurdu ve zackarina ile tanışmalısınız!
Hiç çocuğunuzun sorduğu bir soru karşısında çaresiz kaldığınız oldu mu? Benim yeğenlerimle sıkça yaşadığım bir durum bu. Bu kitap bu tür durumlarda nasıl yaklaşılabileceğini eğlenceli bir şekilde gösteriyor. Zackarinaç’ın görüp konuştuğu ancak ailesine bir türlü inandıramadığı kumkurdu en olmaz sorulara süper cevaplar vermekte usta. Bazı soruları siz sormuş olabilirsiniz çocukları bahane edip ..