İlahi emirleri içeren kitaplardaki kelimelerin manalarını değiştirmek,kendi nefislerinin isteklerine uydurmak fiili de Yahudilere ait bir marifettir.Kur’an’ı da kelimelere yer değiştirerek tahrif etmeye çalışmışlar bir hayli de başarılı olmuşlardır.Mesela,”La ikrahe fi’d din” şeklindeki ayeti,”Dinde zorlama yoktur” biçiminde tercüme ederek,haşa,Allah’ın ‘cebir’kelimesini bilmediğini,onun yerine ‘ikrah’kelimesini kullandığını zan ettirmişlerdir.Onlar yüzünden ”hak” gelip ”batıl”ı yok edemiyor bir türlü.
Sadece tek bir kitap var o da bu kitap.Diğer tarikatlermiş,cüppelilermiş,…yalan hepsi…İsmail Kazdal çok temiz bir türkçe kullanmış.Cilt kalitesi harika.Tavsiye ediyorum.
Yazar İsmail KAZDAL’ın bu eseri yayınevinin sunuşunda belirtildiği gibi Kuran tercümelerinin mealidir. Kuran tercümelerinin en önemli problemi Kuran’ı, Kuran dışı kaynaklarla açıklamalarıdır. Oysa ki Kuran kendi kendini yine Kuran ayetleri ile açıklıyor. Yani ne bir zümreye/ruhbanlık sınıfına ne de bir şahsa bizi mahkum etmiyor. Bilindiği üzere ayetler sadece yazılı kuran ayetleri olmayıp çevremizi saran tabiat kanunları da, birer ayettir, Allah’ın koyduğu yasalarıdır. Musa’ya, İsa’ya, ve diğer elçilere gelen mesaj ne ise Muhammed’e aynı içerikte gelmiştir. Elçi Muhammed’e ne iletilmişse bize de aynı mesaj gelmiştir. O dönemlerde olanlar günümüzde de olmalıdır. Yani Musa’nın yaptığı gibi bugünde Kızıldeniz asa ile yarılabilmeli, İsa’nın yaptığı gibi ölüler bu günde diriltmeli, İbrahim’in yaptığı gibi bugün de ateş serin olmalı. Çünkü “…Allah’ın kanununda asla bir değişme bulamazsın, Allah’ın kanununda kesinlikle bir sapma da bulamazsın.”(35Fatır 43. ayet). Din, Mitoloji, efsaneler, olağanüstülükler üretmez yaşanan sorunlara çözüm sunar. Yazarın meali, Kuran’ın anlaşılması açısından düşünen insanlara ufuk açacak, düşüncedeki zincirleri kıracaktır kanaatindeyim. Bu açıdan bakıldığında ihtiyaç duyulan büyük bir eksikliği kapatıyor.
Kitap Yorumları - (4 Yorum)
İlahi emirleri içeren kitaplardaki kelimelerin manalarını değiştirmek,kendi nefislerinin isteklerine uydurmak fiili de Yahudilere ait bir marifettir.Kur’an’ı da kelimelere yer değiştirerek tahrif etmeye çalışmışlar bir hayli de başarılı olmuşlardır.Mesela,”La ikrahe fi’d din” şeklindeki ayeti,”Dinde zorlama yoktur” biçiminde tercüme ederek,haşa,Allah’ın ‘cebir’kelimesini bilmediğini,onun yerine ‘ikrah’kelimesini kullandığını zan ettirmişlerdir.Onlar yüzünden ”hak” gelip ”batıl”ı yok edemiyor bir türlü.
Belki Türkçeye çevrilmiş en anlaşılabilir dildeki Kuran Meali, değerli bir eserdir.
Sadece tek bir kitap var o da bu kitap.Diğer tarikatlermiş,cüppelilermiş,…yalan hepsi…İsmail Kazdal çok temiz bir türkçe kullanmış.Cilt kalitesi harika.Tavsiye ediyorum.
Yazar İsmail KAZDAL’ın bu eseri yayınevinin sunuşunda belirtildiği gibi Kuran tercümelerinin mealidir. Kuran tercümelerinin en önemli problemi Kuran’ı, Kuran dışı kaynaklarla açıklamalarıdır. Oysa ki Kuran kendi kendini yine Kuran ayetleri ile açıklıyor. Yani ne bir zümreye/ruhbanlık sınıfına ne de bir şahsa bizi mahkum etmiyor. Bilindiği üzere ayetler sadece yazılı kuran ayetleri olmayıp çevremizi saran tabiat kanunları da, birer ayettir, Allah’ın koyduğu yasalarıdır. Musa’ya, İsa’ya, ve diğer elçilere gelen mesaj ne ise Muhammed’e aynı içerikte gelmiştir. Elçi Muhammed’e ne iletilmişse bize de aynı mesaj gelmiştir. O dönemlerde olanlar günümüzde de olmalıdır. Yani Musa’nın yaptığı gibi bugünde Kızıldeniz asa ile yarılabilmeli, İsa’nın yaptığı gibi ölüler bu günde diriltmeli, İbrahim’in yaptığı gibi bugün de ateş serin olmalı. Çünkü “…Allah’ın kanununda asla bir değişme bulamazsın, Allah’ın kanununda kesinlikle bir sapma da bulamazsın.”(35Fatır 43. ayet). Din, Mitoloji, efsaneler, olağanüstülükler üretmez yaşanan sorunlara çözüm sunar. Yazarın meali, Kuran’ın anlaşılması açısından düşünen insanlara ufuk açacak, düşüncedeki zincirleri kıracaktır kanaatindeyim. Bu açıdan bakıldığında ihtiyaç duyulan büyük bir eksikliği kapatıyor.