Kapitalizmin taleplerine yem olarak yaşamaktan yorulmuş, uluslararası bir şirkette endüstri ajanı olarak çalışan Naciye, kendini birden karmaşık olaylar ve insanlar içinde bulur. Dünyanın işleyişi hakkında daha derin bilgilere ve sürebileceği yaşam hakkında daha geniş seçeneklere götürecek bir yol arayışındadır. Hindistan, Güney Afrika, Almanya, İskoçya, Dubai, İstanbul ve Bodrum’da yaşadığı maceralar sonucunda hayatı sorgular. Kapitalizmi incelemek için daha avantajlı bir şirket olmadığına inanan Naciye, girdiği uluslararası şirkette kendisiyle yüzleşir.Gerçek bir hayat hikâyesinden esinlenerek kaleme aldığı bu romanda yazar, günümüz iş hayatındaki entrikalardan tüm çıplaklığıyla bahsediyor... Bir solukta okuyabileceğiniz özgün bir roman...
Kitap cok yoğun yazılmış ve sonuç çok kısa tutulmuş. argo ve ahlak dışı terimler çok. Naciye’nin yaşadığı uçuk bir hayat, son birkaç sahifeden oluşan hidayet ile sona eriyor. Hidayet kısmı birkaç sayfadan ibaret, onca sayfada Naciye’nin eski hayatı anlatılmış.
İnsanlık,insanlığını yaşamıyor.Daha çok kazanma uğruna,daha çok çalışma,daha fazla üretim, daha fazla tüketim. Ya sonra 70 milyar nüfusu besleyecek dünyada açlık ve kıtlık çeken insanlar,bir taraftan diyete yapmaya mecbur kalmış söz de gelişmiş toplumlar.Ve bu koşturmanın pişmanlığını ölümüne yakın farkeden insanlar ve insanlık.Yazarımızı tebrik ediyorum erken farkedip inmiş bu yanlış gemiden.
İnsan insan kalabildiği kadar mutlu,özgür olabildiğince huzurlu,sevebildiği kadar neşeli
Kitap Yorumları - (3 Yorum)
Yalın bir dili var.Her kesime hitap ediyor.Sürükleyici, devamı mutlaka gelmeli ..
Kitap cok yoğun yazılmış ve sonuç çok kısa tutulmuş. argo ve ahlak dışı terimler çok. Naciye’nin yaşadığı uçuk bir hayat, son birkaç sahifeden oluşan hidayet ile sona eriyor. Hidayet kısmı birkaç sayfadan ibaret, onca sayfada Naciye’nin eski hayatı anlatılmış.
İnsanlık,insanlığını yaşamıyor.Daha çok kazanma uğruna,daha çok çalışma,daha fazla üretim, daha fazla tüketim. Ya sonra 70 milyar nüfusu besleyecek dünyada açlık ve kıtlık çeken insanlar,bir taraftan diyete yapmaya mecbur kalmış söz de gelişmiş toplumlar.Ve bu koşturmanın pişmanlığını ölümüne yakın farkeden insanlar ve insanlık.Yazarımızı tebrik ediyorum erken farkedip inmiş bu yanlış gemiden.
İnsan insan kalabildiği kadar mutlu,özgür olabildiğince huzurlu,sevebildiği kadar neşeli