Kadın hayatının militarizasyonu sadece savaşlarla sınırlı değil. Gündelik askerî pratikler de kadınların hayatlarına çeşitli şekillerde girip, var oluyorlar. Askerlik yapan kadınlar, askerî harekâtlarda zarar gören kadınlar; tecavüze uğrayan, işkence gören, hemşirelik yapan, aşçılık yapan yine onlar... Cynthia Enloe, kadınların hayatlarının nasıl militarize edildiğine dair bu çalışmasında uluslararası örnekleri değerlendirip, aynı tahakküm pratiklerinin nasıl var olduğunu gösteriyor. Popüler kültürün kadın ikonalarıyla kotarılmaya çalışılan moral konserlerinden kadın askerlere, işgal süreçlerinde fuhuşa ya da çalışmaya zorlanan "teselli" kadınlarından cephedeki kadınlara olabildiğince çok soruyu ele alıyor. Manevralar, yalnızca militarizmin kadınlar üzerinde yarattığı tahribatı ele almıyor; aynı zamanda uluslararası politikaların ordularla ilişkisini, kimlik yaratıcı süreçleri ve bu süreçlerin kimin işine geldiğini de tartışıyor. Feminizmi kuru kuruya bir teorik tartışma nesnesi olarak kabul etmeyen, hayatın içinde süreklileşen çetrefil bir konunun asal zemini haline getiren bu eserin önemli tartışmalara yol açacağını düşünüyoruz.
Yazar,kitabında kadınların savaş dönemlerinde bedenlerinin uluslararası siyasete malzeme edilerek nasıl sömürüldüğünü, dış politika ve askeri kararlarda kadının objeleştirilip erkek askerlerin manevra kabiliyetini olumlu etkilemesi açısından nasıl kullanıldığını çarpıcı bir şekilde ifade etmektedir. Eril düşüncenin devlet politikalarıyla iç içe geçtiği savaş yıllarında Vietnam, II. Dünya Savaşı vb. yıllarında kadın bedeni üzerinden üretilen milliyetçiliğin cinsiyetçilikle birleşerek görünmezliği artan kadının duruşunu tarihsel ve gerçekçi boyutuyla gözler önüne seriyor. Oldukça etkileyici bir dille yer verilen örnekler ve röportajlar tarihsel anlamda kadının uluslararası arenada ordularıyla, patriyarkal politikalarıyla şekillenen tutumunu bizlere detaylarıyla aktarıyor. Feminizmin dış politika ve askeriyeyle olan ilişkisini ve bu ilişkiden doğan büyük ekonomiyi ve sonucu itibariyle oluşan yıkımı ilişkilendirilmesini görmek için yazar bize büyük bir fırsat sunuyor.
University of California ve Berkeley’de profesör olan ve daha çok feminist çalışmalarıyla bilinen Enloe’nin ‘Manevralar’ı, savaştan çok savaş imgesinin, söyleminin kadın dünyasındaki yansımalarının peşine düşüyor. Askerlik yapan kadınlar, askeri harekâtlarda zarar gören kadınlar; tecavüze uğrayan, işkence gören, hemşirelik yapan, aşçılık yapan kadınlar… Cynthia Enloe, ‘Kadın Yaşamının Militarize Edilmesine Yönelik Uluslararası Politikalar’ alt başlığını taşıyan çalışmasında, kadınların hayatlarının nasıl militarize edildiğini göstermeye çalışıyor ve uluslararası örneklerin izlenmesinden hareketle, aslında aynı tahakküm pratiklerinin hâlâ var olduğunu savunuyor. Kitap bunun yanı sıra, uluslararası politikaların ordularla ilişkisini araştırıyor.
Kitap Yorumları - (3 Yorum)
Muzlar, Plajlar ve Askeri Üsler’le birlikte militarizme dair feminist eleştirinin temel metni
Yazar,kitabında kadınların savaş dönemlerinde bedenlerinin uluslararası siyasete malzeme edilerek nasıl sömürüldüğünü, dış politika ve askeri kararlarda kadının objeleştirilip erkek askerlerin manevra kabiliyetini olumlu etkilemesi açısından nasıl kullanıldığını çarpıcı bir şekilde ifade etmektedir. Eril düşüncenin devlet politikalarıyla iç içe geçtiği savaş yıllarında Vietnam, II. Dünya Savaşı vb. yıllarında kadın bedeni üzerinden üretilen milliyetçiliğin cinsiyetçilikle birleşerek görünmezliği artan kadının duruşunu tarihsel ve gerçekçi boyutuyla gözler önüne seriyor. Oldukça etkileyici bir dille yer verilen örnekler ve röportajlar tarihsel anlamda kadının uluslararası arenada ordularıyla, patriyarkal politikalarıyla şekillenen tutumunu bizlere detaylarıyla aktarıyor. Feminizmin dış politika ve askeriyeyle olan ilişkisini ve bu ilişkiden doğan büyük ekonomiyi ve sonucu itibariyle oluşan yıkımı ilişkilendirilmesini görmek için yazar bize büyük bir fırsat sunuyor.
University of California ve Berkeley’de profesör olan ve daha çok feminist çalışmalarıyla bilinen Enloe’nin ‘Manevralar’ı, savaştan çok savaş imgesinin, söyleminin kadın dünyasındaki yansımalarının peşine düşüyor. Askerlik yapan kadınlar, askeri harekâtlarda zarar gören kadınlar; tecavüze uğrayan, işkence gören, hemşirelik yapan, aşçılık yapan kadınlar… Cynthia Enloe, ‘Kadın Yaşamının Militarize Edilmesine Yönelik Uluslararası Politikalar’ alt başlığını taşıyan çalışmasında, kadınların hayatlarının nasıl militarize edildiğini göstermeye çalışıyor ve uluslararası örneklerin izlenmesinden hareketle, aslında aynı tahakküm pratiklerinin hâlâ var olduğunu savunuyor. Kitap bunun yanı sıra, uluslararası politikaların ordularla ilişkisini araştırıyor.