Orijinal Adi: Marx's Ecology-materialism and nature
ISBN: 9789756790007
Dil: TÜRKÇE
Sayfa Sayısı: 350
Cilt Tipi: Karton Kapak
Kağıt Cinsi: Kitap Kağıdı
Boyut: 13 x 19.54 cm
Tanıtım Bülteni
Marksizmin insanlığın geleceğini bugünden etkileyen hayati meselere dair siyasal ve ideolojik düşünceleri hem dogmatik Marksistler hem de Batılı Marksizm eleştiricilerici tarafından istismar edilmiştir. Ekoloji meselesi de bunlardan biridir. Ekoloji, günlük hayatı ve insanlığın geleceğini de doğrudan etkileyen başka konularda olduğu gibi dogmatik Marksistler tarafından es geçilmiş, sosyalizm sonrasına belki de ideolojik cennete havale edilmiştir. Bu perspektifte, ekoloji gibi meselerle uğraşmak, Marx'ın düşüncesinden uzaklaşma olarak kavranır. Batılı Marksizm eleştiricileri ise, probleme "ekolojik bilimin her türlü bilgisinden (ya da her türlü ekolojik bağlamdan) yoksun bir biçimde, neredeyse bütünüyle kültürelci olan ve genellikle insanın doğadan yabancılaşmasını bilime atfeden bir "ekolojik" ideoloji eleştirisi geliştirilmişlerdir." Bu perspektifte, yabancılaşma, tek yanlı biçimde, doğa fikrinden yabancılaşma olarak kavranır. Her iki tarafında ortak özelliği Marx'ta bir ekolojik görüş yokmuş gibi davranmaları ve nihayet Marx'ın düşüncesini basit bir ideoloji dünyasında kabul etmeleridir."Bu kitabın iki amacı var. Birincisi Çağdaş Yeşil kuramda kabul edilen yaygın görüşün aksine, Marx'ın düşünesinin ve tarih biliminin ekolojik düşünce biçimlerinin nasıl geliştirdiğini daha doğrusu nasıl mümkün kıldığını vurgulamaktadır. İkincisi bugün çok büyük bir ihtiyaç duyduğumuz toplumsal dönüşümü ekolojik bir tarzda insanın doğayla ilişkisinin dönüştürülmesine bağlayan devrimci bir görüşü tarihsel ve kuramsal olarak anlamak ve geliştirmektir."Marx'ın ekoloji gibi hayati bir mesele hakkında da söyleyebilecek ciddi sözleri var...Ekolojik perspektifin imkânlarını, felsefi, sosyolojik, tarihsel ve tabii bugünkü hayatımızı da gözden kaçırmadan inceleyen sıkı bir kitap J. B. Foster'in Marx'ın Ekolojisi.
Marx’ın ‘Kapital’i, Marx’ın artı değer teorileri’, Marx’ın ‘Grundrisse’si, Marx’ın el yazmaları, Marx’ın Alman ideolojisi, Marx’ın ekolojisi… Marx’ın ekolojisi mi? Yoksa Marx, yeşile mi boyanmak isteniyor? Neyse ki kitabın kapağı aldatılma hissiyle hiddetlenen yüreği biraz serinletiyor; kızıl zemin üzerine bir başka tonda kızaran yaprakların arasında bir yeşil yaprak… Ve yazar, Türkçe baskıya yazdığı önsözde, çalışmada Karl Marx’ın düşüncesinin ekolojik unsurlarının vurgulanacağını, bazılarınca, ekoloji hakkındaki çağdaş görüşleri tarih dışı bir olgu olarak Marx’ın eserinde yeniden keşfettiği gerekçesiyle eleştirileceğini belirtiyor. Ve arkasından bu tür eleştirilerin çalışmanın amacını ıskalayacağını da peşinen söylüyor. Epos Yayınları tarafından Türkçeye kazandırılan ‘Marx’ın Ekolojisi-Materyalizm ve Doğa’ isimli kitabın yazarı John Bellamy Foster’ın amacı kendi ifadesiyle şöyle özetlenebilir; “Amaç, çağdaş yeşil kuramın, kapitalist toplumun devrimci doğuş döneminde ekolojinin (daha da önemlisi sosyo – ekolojinin) keşfini sağlayan materyalist ve diyalektik düşünce biçimleriyle anlaşamamasından kaynaklanan kendi zayıflığını ortaya koymaktır.” Foster’a göre Marx’ın düşüncesi derinden, daha doğrusu sistematik biçimde ekolojiktir. Bu ekolojik perspektif ise Marx’ın kurucusu olduğu tarih biliminden kaynaklanmaktadır. “Çünkü Marx’ın toplum ve doğa analizi bütün/gövde ya da metabolizma kavramlarıyla anlam kazanır. Marx, Kapital’de toplumu bir bütün, bir gövde, emek süresini ise ‘insanın doğa ile arasında kurduğu bir süreç, insanın doğayla eylemleri aracılığıyla kurduğu, denetlediği, düzenlediği metabolik bir ilişki olarak yorumlamıştır. Fakat Marx’a göre 19. yy. kapitalizminin zorunlu bir sonucu olarak ortaya çıkan doğa – insan bölünmesi, metabolizmada onarılmaz bir yarılma yaratmıştı.” Marx’ı yeniden yorumlamaya girişen ve bunun önünü açmaya çalışan Foster; hem doğmatik Marksistleri, hem Batılı Marksistleri, hem de idealist yeşilcilerin ideolojik cennet tasarılarını derinden sarsacağa benziyor. Eserin gücünü, Marx’ın entelektüel gelişiminde şimdiye dek açıklanmamış anomalilere ışık tutmasından aldığını söyleyen John Bellamy Foster’ın iddialı sorularını acaba ‘kimler’ yanıtlayabilecek? Sevil Toprak
Marx’ı yeniden yorumlamaya girişen ve bunun önünü açmaya çalışan Foster; hem doğmatik Marksistleri, hem Batılı Marksistleri, hem de idealist yeşilcilerin ideolojik cennet tasarılarını derinden sarsacağa benziyor. Eserin gücünü, Marx’ın entelektüel gelişiminde şimdiye dek açıklanmamış anomalilere ışık tutmasından aldığını söyleyen John Bellamy Foster’ın iddialı sorularını acaba ‘kimler’ yanıtlayabilecek? İyi okumalar.
Kitap Yorumları - (2 Yorum)
Marx’ın ‘Kapital’i, Marx’ın artı değer teorileri’, Marx’ın ‘Grundrisse’si, Marx’ın el yazmaları, Marx’ın Alman ideolojisi, Marx’ın ekolojisi… Marx’ın ekolojisi mi? Yoksa Marx, yeşile mi boyanmak isteniyor? Neyse ki kitabın kapağı aldatılma hissiyle hiddetlenen yüreği biraz serinletiyor; kızıl zemin üzerine bir başka tonda kızaran yaprakların arasında bir yeşil yaprak… Ve yazar, Türkçe baskıya yazdığı önsözde, çalışmada Karl Marx’ın düşüncesinin ekolojik unsurlarının vurgulanacağını, bazılarınca, ekoloji hakkındaki çağdaş görüşleri tarih dışı bir olgu olarak Marx’ın eserinde yeniden keşfettiği gerekçesiyle eleştirileceğini belirtiyor. Ve arkasından bu tür eleştirilerin çalışmanın amacını ıskalayacağını da peşinen söylüyor. Epos Yayınları tarafından Türkçeye kazandırılan ‘Marx’ın Ekolojisi-Materyalizm ve Doğa’ isimli kitabın yazarı John Bellamy Foster’ın amacı kendi ifadesiyle şöyle özetlenebilir; “Amaç, çağdaş yeşil kuramın, kapitalist toplumun devrimci doğuş döneminde ekolojinin (daha da önemlisi sosyo – ekolojinin) keşfini sağlayan materyalist ve diyalektik düşünce biçimleriyle anlaşamamasından kaynaklanan kendi zayıflığını ortaya koymaktır.” Foster’a göre Marx’ın düşüncesi derinden, daha doğrusu sistematik biçimde ekolojiktir. Bu ekolojik perspektif ise Marx’ın kurucusu olduğu tarih biliminden kaynaklanmaktadır. “Çünkü Marx’ın toplum ve doğa analizi bütün/gövde ya da metabolizma kavramlarıyla anlam kazanır. Marx, Kapital’de toplumu bir bütün, bir gövde, emek süresini ise ‘insanın doğa ile arasında kurduğu bir süreç, insanın doğayla eylemleri aracılığıyla kurduğu, denetlediği, düzenlediği metabolik bir ilişki olarak yorumlamıştır. Fakat Marx’a göre 19. yy. kapitalizminin zorunlu bir sonucu olarak ortaya çıkan doğa – insan bölünmesi, metabolizmada onarılmaz bir yarılma yaratmıştı.” Marx’ı yeniden yorumlamaya girişen ve bunun önünü açmaya çalışan Foster; hem doğmatik Marksistleri, hem Batılı Marksistleri, hem de idealist yeşilcilerin ideolojik cennet tasarılarını derinden sarsacağa benziyor. Eserin gücünü, Marx’ın entelektüel gelişiminde şimdiye dek açıklanmamış anomalilere ışık tutmasından aldığını söyleyen John Bellamy Foster’ın iddialı sorularını acaba ‘kimler’ yanıtlayabilecek? Sevil Toprak
Marx’ı yeniden yorumlamaya girişen ve bunun önünü açmaya çalışan Foster; hem doğmatik Marksistleri, hem Batılı Marksistleri, hem de idealist yeşilcilerin ideolojik cennet tasarılarını derinden sarsacağa benziyor. Eserin gücünü, Marx’ın entelektüel gelişiminde şimdiye dek açıklanmamış anomalilere ışık tutmasından aldığını söyleyen John Bellamy Foster’ın iddialı sorularını acaba ‘kimler’ yanıtlayabilecek? İyi okumalar.