Medyamızın Halleri, sosyol bilimcilerin medya hakkında yaptığı binlerce sayfalık araştırmaların hülasasıdır.Hasan Yalçın'ın medyanın kirlenmesi ile ilgili tespitleri, Ali Kemal'i basın şehidi yapan anlayışın serpilip gelişmesini de açıklığa kavuşturmaktadır. Çürüyen ve çöken sistemin kirli sularında ancak böyle bir gazetecelik boy alabilirdi. Bıçkın, hayasız, arsız, alçala alçala bel kemiği yalama olmuş sözde gazeteci tipi, mafya-Gladyo rejiminin en uğursuz ürünüdür. Ama aynı zamanda sistemin sonuna geldiğimizin de en sağlam göstergesi.
TÜRKİYE'DE BİR İLK: TAMAMEN YASAL ÜCRETSİZ PDF KİTAP ARŞİVİ
%100 Yasal • Hızlı Erişim • Telifsiz Eserler
Türkiye’nin tamamen yasal ve ücretsiz e-kitap kütüphanesi; roman, deneme, kişisel gelişim gibi pek çok kategorideki eseri tek çatı altında sunar. Kitapları doğrudan tarayıcınızda çevrimiçi okuyabilir veya tek tıkla PDF formatında indirerek çevrimdışı keyfini çıkarabilirsiniz. "Popüler", "En Çok İndirilenler" ve "Yeni Eklenenler" sekmeleri ile zengin kategori-yazar listeleri, aradığınız başlığa saniyeler içinde ulaşmanızı kolaylaştırır. Opsiyonel kayıt/giriş sistemi ise okuma geçmişinizi saklar ve favori eserlerinize hızlı erişim sunar.
Hasan Yalçın, ‘Medyamızın Halleri’nde, medyanın ideolojik karakterini, kimin güdümünde olduğunu, kamuoyunu nasıl etkilediğini, yakın tarihten verdiği örneklerle anlatmayı amaçlıyor. Dolayısıyla kitap, bu konuda bitecek gibi görünmeyen eleştirel yaklaşımlara örnek olarak gösterilebilir. Yalçın, temelde, bir zamanlar yasama, yürütme ve yargıdan sonra üçüncü güç olarak tabir edilen fakat günümüzde, neredeyse başlı başına bir güç haline gelen medyanın, bu gücü kullanma biçimlerine odaklanıyor. “Medya her zaman psikolojik savaş silahıydı. Ama yeni dünya düzeni, onu, nükleer silahlardan daha etkili bir güç haline getirdi” diyen Yalçın, medya silahının asıl hedefinin de “halk” olduğunu savunuyor.
Kitap Yorumları - (1 Yorum)
Hasan Yalçın, ‘Medyamızın Halleri’nde, medyanın ideolojik karakterini, kimin güdümünde olduğunu, kamuoyunu nasıl etkilediğini, yakın tarihten verdiği örneklerle anlatmayı amaçlıyor. Dolayısıyla kitap, bu konuda bitecek gibi görünmeyen eleştirel yaklaşımlara örnek olarak gösterilebilir. Yalçın, temelde, bir zamanlar yasama, yürütme ve yargıdan sonra üçüncü güç olarak tabir edilen fakat günümüzde, neredeyse başlı başına bir güç haline gelen medyanın, bu gücü kullanma biçimlerine odaklanıyor. “Medya her zaman psikolojik savaş silahıydı. Ama yeni dünya düzeni, onu, nükleer silahlardan daha etkili bir güç haline getirdi” diyen Yalçın, medya silahının asıl hedefinin de “halk” olduğunu savunuyor.