“Kötülüğün Tarihi” serisinin son cildi olan Mephistopheles ile birlikte, kötülük kavramını açıklamada en önemli figür olan Şeytan’a dair bugüne dek yapılmış en kapsamlı tarihsel çalışma tamamlanmış oluyor. İlk üç kitapta diabolojinin tarihini Ortaçağ sonuna kadar getiren Jeffrey Burton Russell, Mephistopheles’te Reform döneminden itibaren geleneğin izlerini sürüyor. Teoloji, felsefe, psikoloji, sanat, edebiyat ve popüler kültür öğelerinden faydalanarak Şeytan idesinin zihinlerimizde nasıl bir değişime uğradığını tanımlarken, modern zamanın entelektüel ve kültürel gelişmelerine de ayrıntılı olarak yer veriyor.Alanında kilit isimler ve moda akımlar üzerinde duran Russell, Rönesans ve Reform dönemlerinde doruğa ulaşan cadı çılgınlığını, Aydınlanma’nın rasyonalist felsefesinin etkilerini, Romantik Şeytan imgesini ve 19. yüzyıl sonlarında Şeytan’ın edebiyattaki ve bilimdeki yerini irdeliyor.“Kendini kötülüğe adamış tinsel bir kişilik olarak Şeytan’ın gerçekten var olabileceğine dair ne tür belirtiler söz konusudur?”Şeytan her ne kadar modası geçmiş bir metafor gibi görünse de, çağımızın en korkunç olayları, radikal kötülüğü betimlemede bir sembole ihtiyaç duyduğumuzu göstermektedir. Muazzam bir kavrayış ve araştırmanın ürünü olan Mephistopheles, radikal kötülüğü açıklayabilmemiz için pek çok farklı yol öneriyor.
Seriden devam:
* Şeytan’ın komikleştirilmesi. Artık öyle öcü şeytan yok. Aydınlanma ile birlikte şamar oğlanına çevrilen bir Şeytan var önümüzde. Resmen ağlatmışlar. Çok fena.
*Mephistopheles ilk kez 1587 tarihli Faust kitabında geçiyormuş. Hoş.
* Bu Shakespeare’de Şeytan, romantikslerde şeytan nasıldı, Baudelaire falan nasıl almış, o var. Sonra AC/DC, Mötley Crüe falan geçiyor ama çok az. Ve çok taraflı.
* Ha, o Baudelaire’in sözü var ya Şeytan’la alakalı, onun babası şudur:
“Şeytan’ın var olmadığına bizleri inandırmaya çalışmak, bizzat Şeytan’ın bir entrikasıdır.”
Richard Greenham, bir İngiliz püriteni, 1700’ler falan.
* Reform olaylarında kim Şeytan’a nasıl baktı, Şeytan bu olaylarda nereye kondu, mezhepler açısından Şeytan’ın incelenmesi.
* Elbette Paradise Lost, Milton. Paradise Regained.
* Spinoza, King, Leibniz, Locke, Voltaire, Hume ve bir sürü filozofun Şeytan görüşü.
* Blake var, Jung var, 1980’lere kadar geliyor olay.
Çok da bir şey hatırlayamadım ama genel olarak böyle. Bu kitapla seri bitiyor. Edebisi derin şeylere geçeceğim demiştim ama, sırada Şeytanın Genel Tarihi var. Hadi bakalım.
Serinin son kitabını sonunda bitirdim fakat kafam diaboloji ve Hristiyan felsefesiyle ambole oldu üst üste dört kitabında okursak olacağı da bu benim ilgimi çekenler edebiyat eserlerinin diabolojik açıdan incelenmesi yazarın dili sade ve akicidir güzel bir seri bir eserdir
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
Seriden devam:
* Şeytan’ın komikleştirilmesi. Artık öyle öcü şeytan yok. Aydınlanma ile birlikte şamar oğlanına çevrilen bir Şeytan var önümüzde. Resmen ağlatmışlar. Çok fena.
*Mephistopheles ilk kez 1587 tarihli Faust kitabında geçiyormuş. Hoş.
* Bu Shakespeare’de Şeytan, romantikslerde şeytan nasıldı, Baudelaire falan nasıl almış, o var. Sonra AC/DC, Mötley Crüe falan geçiyor ama çok az. Ve çok taraflı.
* Ha, o Baudelaire’in sözü var ya Şeytan’la alakalı, onun babası şudur:
“Şeytan’ın var olmadığına bizleri inandırmaya çalışmak, bizzat Şeytan’ın bir entrikasıdır.”
Richard Greenham, bir İngiliz püriteni, 1700’ler falan.
* Reform olaylarında kim Şeytan’a nasıl baktı, Şeytan bu olaylarda nereye kondu, mezhepler açısından Şeytan’ın incelenmesi.
* Elbette Paradise Lost, Milton. Paradise Regained.
* Spinoza, King, Leibniz, Locke, Voltaire, Hume ve bir sürü filozofun Şeytan görüşü.
* Blake var, Jung var, 1980’lere kadar geliyor olay.
Çok da bir şey hatırlayamadım ama genel olarak böyle. Bu kitapla seri bitiyor. Edebisi derin şeylere geçeceğim demiştim ama, sırada Şeytanın Genel Tarihi var. Hadi bakalım.
“Kötülüğün Tarihi” serisini çok merak ederek aldım. Sonucu kitabı maalesef okumaya fırsatım olmadı.
Serinin son kitabını sonunda bitirdim fakat kafam diaboloji ve Hristiyan felsefesiyle ambole oldu üst üste dört kitabında okursak olacağı da bu benim ilgimi çekenler edebiyat eserlerinin diabolojik açıdan incelenmesi yazarın dili sade ve akicidir güzel bir seri bir eserdir
Serinin son kitabı ve oldukça kapsamlı bir çalışma.
Serinin son kitapı. Konuya ilgi duyanların seriyi okuması gerektiğini düşünüyorum.