Ömrünce ağlayan bir kadının gözyaşları nereye dökülür?Solgun bir isyanın kalbine!Hayatın filmlere, filmlerin de hayatlara benzediği zamanlardı. Siyah önlüklü bir kız yoksul mahallesinin çitlerini aşarak neon ışıklarıyla boyanmış Yeşilçam’a vardı. Artık acılarla dolu bir hayatı hem yaşayacak hem oynayacaktı. En çok o ağlayacak, en çok o ağlatacaktı. Kırmızı panjurlu evlere değil, savaşın, yurtsuzluğun, yetimliğin, yoksulluğun ve erkeklerin açtığı yaralarla var olan, ayakta kalan kadınlara inanacaktı. Adı Muhterem Nur’du…Sonra birlikte kanayacağı bir yürek arayacaktı. Bulacaktı da. İki yalnızı, iki köksüzü, iki öksüzü birleştirecekti hayat. Annesi gözleri önünde öldürülmüş bir çocuğun sığınağı olacaktı Muhterem. Otel odalarından koparıp aldığı bu hayatı ömrünün sonuna kadar koruyacaktı. Aşk koyacaktı adını, hiç tatmadığı aşk. O yüreğin adı Müslüm Gürses’ti.Türkiye sinemasının 60’lı yıllarına damgasını vuran Muhterem Nur, kendisini, Yeşilçam’ı, acılarını ve eşi Müslüm Gürses’i anlattı. Film gibi…
Refah içinde ya da en basiti ile normal bir hayattan o ses, o şarkılar çıkamazdı zaten. Kitapta zikredilen onlarca isim arasında en çok şarkıları Muslüm baba tarafından okunup tanınan Ali Tekintüre adının geçmemesine üzüldüm.
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
Bir çırpıda okunabilecek, etkili bir biyografi.
Filmi ilzedikten sonra etkilenip hemen okumak istediğim bir kitap.
biyografi en sevdiğim tür severek de okuyacağım bu tür kitapların daha fazla çıkması ve sanatçıların hayattayken değerinin bilinmesi dileğiyle
Hüzün dolu acıklı bir yaşam öyküsü
Refah içinde ya da en basiti ile normal bir hayattan o ses, o şarkılar çıkamazdı zaten. Kitapta zikredilen onlarca isim arasında en çok şarkıları Muslüm baba tarafından okunup tanınan Ali Tekintüre adının geçmemesine üzüldüm.