Öncelikle kitap kara düzen yazılmış, konuların verilişinde herhangi bir düzen takip edilmemiş. İki farklı veritabanını bir kitapta anlatma gibi iddialı bir işi yazar kelimenin tam anlamıyla yüzüne gözüne bulaştırmış. Ne nerede başlıyor, söylenen şey hangi veritabanı için geçerli sorularına kitaptan cevap bulamıyor ve deneme yanılma yoluna başvuruyorsunuz. Yazar, kafasında bazı temel problemleri bile çözememiş, öyle ki, sıralama yapıldığında bir Türkçe karakter olan ‘İ’ harfinin neden ‘Z’ den sonra geldiğini açıklayamıyor. Sonra da şaka gibi Türkçe karakter kullanmayın veritabanlarında gibi saçma bir öneride bulunuyor. Encoding tipini latin5 olarak seçtiğimizde doğru sıralamayı alacağımızı bilmiyor işin daha kötüsü araştırma gereği bile duymamış. Sadece kasap gibi bunu kullanmayın deyiveriyor. Sonuç olarak, bir kitabı organize etmenin ne demek olduğundan habersiz, temel kavramlardan bihaber, internetten ve help’ten topladığı kulaktan dolma herkesin vakıf olduğu bilgilerle bir kitap yazılmış. İnsan ister istemez “Editör bu kitabı nasıl kitap olarak piyasaya sürdü?” sorusunu kendine sormadan edemiyor. Türkçe bilişim kaynakları çoğalmalı, ama ancak ve ancak yetkin kalemlerle…