“Çetin Balanuye, çağdaş felsefenin Yeni-Realist eğilimlerini çok yakından tanıyan bir düşünür. Bu akımlar üzerine çalışarak, Spinoza’nın zamana boyun eğmeyen düşüncesinden çağrışımlar taşıyan yeni bir ontoloji öneriyor. Kitap sizi huzurlu bir düşünme eylemine çağırıyor; öyle ki, bütün felsefe tarihi gözlerinizin önünden geçiyor.”[Graham Harman]“Balanuye, felsefede yeni bir yol açıyor. Aynı anda hem en kadim hem de en önemli kalabilmeyi başaran bir yol: Gerçekliğin doğasına ilişkin tümüyle önyargısız ve bilgece bir kavrayış. Göz kamaştırıcı bir eser ve büyük bir filozofla karşı karşıyayız.”[Maurizio Ferraris]“Geometrik yöntemle değil aforizmayla, tanımlar ve aksiyomlarla değil felsefi denemelerle düşünen bir Spinozacının kitabı bu. Çetin Balanuye güncel felsefedeki ontolojiye dönüş eğilimini derinlemesine benimsiyor ve bir yandan bu eğilimin önde gelen figürleriyle (Harman, Ferraris, De Landa, Bryant), diğer yandan Yunan filozoflarıyla, Nietzsche’yle, Deleuze’le diyalog içinde kalarak Spinozacı bir güç ontolojisi öneriyor. Varlık felsefesine ilgi duyanların, ‘ne vardır?’ ve ‘biz neye var deriz?’ sorularını indirgemeciliğe düşmeden ortak bir çerçevede irdeleyen bu çalışmayı büyük bir zevkle okuyacaklarına eminim.”[Hakan Yücefer]“İlk Spinoza kitabı bir şerhti, ülkemizde eksikliği duyulan bir boşluğu titizlikle doldurmaya yönelik çabanın eseriydi. İkincisi, Spinoza’nın sevincinin, kendi yaşam serüvenlerimizle onu mukayese ederek kâh orada, teoride, kâh burada, pratikte ince hassasiyetlerle nasıl gösterilebileceğini ortaya koydu. Bu seferki başka değil, başkada devam eden... Etik ve politik olanı güç ontolojisinin olanaklarıyla düşünmeyi sürdüren Balanuye, bu sefer de heybesine Realizmin çağdaş versiyonlarıyla flörtünü kattı. Beni daha çok ilgilendiren, kattıklarıyla başlatabildiğinin, ontolojinin çağdaş zannedilen, fakat her daim göz ardı edilen, yirminci yüzyılın temel ontolojileriyle ilişkisinde bundan sonra nasıl tartışılacağıdır. Bunun temel felsefi güzergâhımız olduğunu düşünüyorum.”[Güçlü Ateşoğlu]
Hakikat fikrine yönelik eleştirel bakışın pratik ve gerçek yaşamla bağlantımızı koparacak şekilde başkalaştığı günümüz dünyasında, bu kitabı okumak, hakikat arayışının (ve var olanlarla ilgili hiyerarşik olmayan bir yöntemle nasıl spekülasyon yapabiliriz sorusunun) çocuksu heyecanını ve yaşama organik bir şekilde tekrar bağlanabilme umudunu hissettirdi.
Felsefe alanında Türkçe okuduğum en iyi kitaplardan biri oldu. Varlık ile güç ifadesini birleştirerek gerçekliği yeniden görmeyi sağlıyor. Kitabın arkasında Hakan Yücefer yazmış, bir Spinozacının kitabı ama Spinoza’yı bugüne yepyeni bir üslupla taşıyor. Bir politik örgütlenme ontolojisini edebi bir dille sunuyor. Felsefenin tekniğine en uzak olanlar bile önemli bir ders alabilir….. Okuyun, okutun. Nietzsche bölümünü özellikle sevdim.
Pek çok açıdan önemli ve iyi bir kitap. Hem ontoloji dersi veriyor hem de yeni bir ontolojik sistem geliştiriyor. Varlık kavramının anlamını genişletiyor ama sağlam bir ölçüt de geliştiriyor. Uzun zamandır böyle özgün bir metin okumamıştım. Üslup ve dil de son derece yalın! Yazarın fragmanlar dediği kısa yazılar tartışmayı genişletiyor. Bunu izleyen biraz daha uzun yazılarsa tartışmayı odaklıyor. Genişleme ve odaklanma sürekli birbirini izliyor ve bir sistem kuruluyor. Ben çok yararlandım ve tüm okurlara dikkatle okumalarını tavsiye ediyorum. Yeni metafizik, çevrecilik, siyaset ve etik gibi alanlar bu kitabın açtığı çerçevede gelişecek gibi görünüyor. Yazarı önceki kitaplarından tanıyorum ve şimdi bir kere daha tanıyorum. Muhteşem.
Spinoza çomağını her deliğe sokmamak lazım komik oluyor bence. Ve kitap çok kopuk gidiyor. Kitap felsefeciler için yazılmış ise çok basit, popüler kültür için çerez niyetine yazılmış için ise eğer çok anlaşılmaz.
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
çok güzel bir anlatıma sahip teşekkürler Çetin hocam..
Hakikat fikrine yönelik eleştirel bakışın pratik ve gerçek yaşamla bağlantımızı koparacak şekilde başkalaştığı günümüz dünyasında, bu kitabı okumak, hakikat arayışının (ve var olanlarla ilgili hiyerarşik olmayan bir yöntemle nasıl spekülasyon yapabiliriz sorusunun) çocuksu heyecanını ve yaşama organik bir şekilde tekrar bağlanabilme umudunu hissettirdi.
Felsefe alanında Türkçe okuduğum en iyi kitaplardan biri oldu. Varlık ile güç ifadesini birleştirerek gerçekliği yeniden görmeyi sağlıyor. Kitabın arkasında Hakan Yücefer yazmış, bir Spinozacının kitabı ama Spinoza’yı bugüne yepyeni bir üslupla taşıyor. Bir politik örgütlenme ontolojisini edebi bir dille sunuyor. Felsefenin tekniğine en uzak olanlar bile önemli bir ders alabilir….. Okuyun, okutun. Nietzsche bölümünü özellikle sevdim.
Pek çok açıdan önemli ve iyi bir kitap. Hem ontoloji dersi veriyor hem de yeni bir ontolojik sistem geliştiriyor. Varlık kavramının anlamını genişletiyor ama sağlam bir ölçüt de geliştiriyor. Uzun zamandır böyle özgün bir metin okumamıştım. Üslup ve dil de son derece yalın! Yazarın fragmanlar dediği kısa yazılar tartışmayı genişletiyor. Bunu izleyen biraz daha uzun yazılarsa tartışmayı odaklıyor. Genişleme ve odaklanma sürekli birbirini izliyor ve bir sistem kuruluyor. Ben çok yararlandım ve tüm okurlara dikkatle okumalarını tavsiye ediyorum. Yeni metafizik, çevrecilik, siyaset ve etik gibi alanlar bu kitabın açtığı çerçevede gelişecek gibi görünüyor. Yazarı önceki kitaplarından tanıyorum ve şimdi bir kere daha tanıyorum. Muhteşem.
Spinoza çomağını her deliğe sokmamak lazım komik oluyor bence. Ve kitap çok kopuk gidiyor. Kitap felsefeciler için yazılmış ise çok basit, popüler kültür için çerez niyetine yazılmış için ise eğer çok anlaşılmaz.