Nietzsche'nin ölümüyle birlikte Batı metafiziğinin de sona erdiği savı, Vattimo'nun Nietzsche okumasındaki temel kalkış noktası olarak öne çıkıyor. Nietzsche'nin yapıtına salt filolojik, açınlayıcı bir noktadan yaklaşmanın mümkün olmadığını dile getiren Vattimo, yirminci yüzyılın ikinci yarısından itibaren çoğalan Nietzsche yorumlarını, filozofun yapıtını türlü noktalardan irdeleyen hayli yeni tarihli incelemelere kadar uzanan bir çerçevede çözümlüyor. Nietzsche'den sonra felsefenin ancak estetik bir uğraş olabileceği saptaması, yeni bir yüzyılın eşiğinde felsefe yapmanın olanaklılığını tartışmanın da yolunu açıyor. Nietzsche'nin güncelliğini hiç yitirmeyen düşünsel yörüngesi, bozguna uğramış bir iradenin, Batı geleneğinin dogmalarından kaçışın, öz ve varoluş arasındaki insancıl uzlaşının öyküsü aynı zamanda.
Kitabın yazarının kendi alanında isim yapmış birisi olması beni bu kitabı okumaya itti ancak başladıktan sonra sonunu zor getirdim diyebilirim. Konulara yaklaşımı ve anlatım şekli o kadar ağır olmuş ki bu kitabı okumanız için felsefeyle çok yakından ilgilenmeniz yetmez, işinizin filozofluk olması gerekir diyebilirim. Bilgi olarak zayıf demiyorum. Okuduğunuzda size çok şey katabilecek bir kitap ama sabredebilecek misiniz bilmiyorum. Felsefenin ağır yüzüyle yüzleşip en derinlerinde gezinecek kadar cesareti olanlar buyursunlar…
Kitap Yorumları - (1 Yorum)
Kitabın yazarının kendi alanında isim yapmış birisi olması beni bu kitabı okumaya itti ancak başladıktan sonra sonunu zor getirdim diyebilirim. Konulara yaklaşımı ve anlatım şekli o kadar ağır olmuş ki bu kitabı okumanız için felsefeyle çok yakından ilgilenmeniz yetmez, işinizin filozofluk olması gerekir diyebilirim. Bilgi olarak zayıf demiyorum. Okuduğunuzda size çok şey katabilecek bir kitap ama sabredebilecek misiniz bilmiyorum. Felsefenin ağır yüzüyle yüzleşip en derinlerinde gezinecek kadar cesareti olanlar buyursunlar…