Bir hakikat yolculuğu olarak tanımlanabilecek olan hikâyede, Genç bir mimar olan Nur’un iç sıkıntılarına çare bulmak için çaldığı kapılar ve yol üstünde tanıştığı insanlar anlatılıyor. Ana karakterin etrafında şekillenen resimde yerlerini alan her bir kişiyi, Mustafa Kutlu bir ressam edasıyla tek tek gözümüzün önünde canlandırıyor:Genç ve heyecanlı bir mimar olan Sinan, babası Kadırgalı hamal Ali, ağabeyi delikanlı Demirci Cemil, hasta kardeş Çiçek, onun yavuklusu Cüneyt, Nur’un babası Raci bey… ve daha birçok kişi bu küçük hikayede yerlerini alıp bize bir insanlık durumunu anlatıyorlar.Günümüz insanının değişmeyen “boşluk” probleminin bir kişiyi merkeze alarak anlatımı olan bu kitap, Mustafa Kutlu okurları için hem tanıdık bir hikâye özelliği taşıyor hem de uzak diyarların bir masalını anlatıyormuş gibi bizi başka insanların dünyasına götürüyor.
Kitapta ana karakter olan Nur’un anlam arayışına ortak oluyoruz.Yazar bu süreci etkileyici bir üslup kullanarak adeta okuyucuyu da hikâyenin bir parçası haline getiriyor.Kitap üzerine konuşulabilecek çok şey var bununla birlikte Mustafa Kutlu’nun kitaplarında duyguyu fazlasıyla hissettirdiği gerçeğini de es geçmememiz gerektiği kanaatindeyim.
Yüzeysel bakan için sıradan klasik bir yeşilçam filmi gibi durabilir, tefekkürle derinliğine niyetlenenlere ise derya deniz. Satır araları gayet güzel. Son kısımlara kadar benim için gayet sürükleyiciydi. Son kısımlarda hikayenin birden başka bir noktaya taşınması ufak bir kopukluk hissettiriyor ve tabi sonuç kısmı ucu açık bir noktada bırakılmış olduğundan zihinde tam oturmuyor. Öyle zannediyorum ki sonuç kısmındaki tasvirlerle de yine tasavvufa tasavvuf yolculuğuna dair bir hal anlatılıyor olsa gerek; emin değilim geniş açıklamalı tahlillerinden nasiplenmeye çalışacağım. Özetle okunulup düşünülmesi için tereddütsüz tavsiye olunur. Kalemine yüreğine sağlık sayın Kutlu.
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
Kitapta ana karakter olan Nur’un anlam arayışına ortak oluyoruz.Yazar bu süreci etkileyici bir üslup kullanarak adeta okuyucuyu da hikâyenin bir parçası haline getiriyor.Kitap üzerine konuşulabilecek çok şey var bununla birlikte Mustafa Kutlu’nun kitaplarında duyguyu fazlasıyla hissettirdiği gerçeğini de es geçmememiz gerektiği kanaatindeyim.
Çok beğenerek bir çırpıda okuduğum Mustafa Kutlu kitabı.Dili çok sade ve akıcı,verdiği mesaj ise harika.
Mustafa Kutlu’nun guzel bir hikayesi. Konu hidayeti arayan Nur’un ve gunun sonunda yolunu tamamen degistiren babasinin oykusu.
Yüzeysel bakan için sıradan klasik bir yeşilçam filmi gibi durabilir, tefekkürle derinliğine niyetlenenlere ise derya deniz. Satır araları gayet güzel. Son kısımlara kadar benim için gayet sürükleyiciydi. Son kısımlarda hikayenin birden başka bir noktaya taşınması ufak bir kopukluk hissettiriyor ve tabi sonuç kısmı ucu açık bir noktada bırakılmış olduğundan zihinde tam oturmuyor. Öyle zannediyorum ki sonuç kısmındaki tasvirlerle de yine tasavvufa tasavvuf yolculuğuna dair bir hal anlatılıyor olsa gerek; emin değilim geniş açıklamalı tahlillerinden nasiplenmeye çalışacağım. Özetle okunulup düşünülmesi için tereddütsüz tavsiye olunur. Kalemine yüreğine sağlık sayın Kutlu.
etkileyici güzel bir eser daha… bir solukta okunabilecek anlatıma sahip