Birçok kişinin aksine Matt Beckford otuzu devireceği günü iple çekiyordu. Yirmili yaşları boyunca kariyerini oturtmakla uğraşan bu genç adam, otuz yaşını mali ve aşk problemlerinin sonunun geleceği bir gün olarak görmüştü. Otuz yaşındaki biri artık hayatının aşkını bulmuş, mesleğinde bir yere gelmiş olur, diye düşünüyordu. Ama kız arkadaşının kendisini terk etmesiyle hayatın onun için bambaşka planlar yaptığını anlayan Mat, kısa bir süreliğine İngiltere'ye ailesinin yanına döner. Eve dönmek çocukluğa dönmek gibidir. İlk aşka dönmek, ilk heyecanların insanın içine tekrar dolması ve yıllar içinde bulanıklaşmış anıların ve dostlukların geri dönmesi gibidir... Geride bıraktığı aşkını özleyen, artık bir daha hayatının kadınını bulmaktan neredeyse umudunu kesen bir adamın romantik ve komik öyküsü.. Otuzunda bekar, nereye gideceğini ve bir daha sevip sevmeyeceğini bilmeyen umutsuz bir romantiğin romanı.
30 yaşımın sınırlarında olduğum için bu siparişi vermiştim.Oldukça eğlenceli buldum fakat Türk kültürümüzle tabi ki pek bağdaşmayan bir kitap.Yani alışkanlıklarımız, geleneklerimiz, günlük yaşam tarzlarımız farklı..Ama okunmaya değer.Vaktiniz varsa..
Bir kitabı okumaya başlayıpta sıkıcı bulduğunuz halde veya kendinize yakın hissetmediğiniz halde sırf başladığım işi bitirmek gibi bir ideali olanlardansanız ,bu kitaba hiç başlamayın bence.Türk insanının duygusal dünyası ve kadın erkek ilişkilerine yaklaşımıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan bir kitap bu.Açıkçası beğenmedim.
“Bridget Jones’un günlüğü” nü okudunuz mu?okuduysanız bu kitap size tanıdık gelecek çünkü aynı onun tarzında bir roman ama bu kez sözkonusu olan bir kadın değil de otuzlu yaşlarda bir erkek,mutlaka beğeneceğinizi umduğum bu kitabı hiç vakit kaybetmeden alıp okuyun,ayrıca anlatımından şüpheleniyor ve yazarı tanımıyorum diyorsanız hiç düşünmeyin çünkü anlatımı o kadar akıcı ve güzel ki bir çok tanınmış yazarın eserlerinden duyduğunuz zevki bu kitaptan da duyacaksınız,mutlaka okumalısınız bu kitabı,beğeneceğinizi umuyorum,teşekkürler…
Kitap Yorumları - (4 Yorum)
30 yaşımın sınırlarında olduğum için bu siparişi vermiştim.Oldukça eğlenceli buldum fakat Türk kültürümüzle tabi ki pek bağdaşmayan bir kitap.Yani alışkanlıklarımız, geleneklerimiz, günlük yaşam tarzlarımız farklı..Ama okunmaya değer.Vaktiniz varsa..
Bu kitabı otuzuncu doğum günümde eşim aldı. Belki çok fazla edebi değeri yok fakat benim gibi bütün otuzu devirenlere tavsiye ederim.
Bir kitabı okumaya başlayıpta sıkıcı bulduğunuz halde veya kendinize yakın hissetmediğiniz halde sırf başladığım işi bitirmek gibi bir ideali olanlardansanız ,bu kitaba hiç başlamayın bence.Türk insanının duygusal dünyası ve kadın erkek ilişkilerine yaklaşımıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan bir kitap bu.Açıkçası beğenmedim.
“Bridget Jones’un günlüğü” nü okudunuz mu?okuduysanız bu kitap size tanıdık gelecek çünkü aynı onun tarzında bir roman ama bu kez sözkonusu olan bir kadın değil de otuzlu yaşlarda bir erkek,mutlaka beğeneceğinizi umduğum bu kitabı hiç vakit kaybetmeden alıp okuyun,ayrıca anlatımından şüpheleniyor ve yazarı tanımıyorum diyorsanız hiç düşünmeyin çünkü anlatımı o kadar akıcı ve güzel ki bir çok tanınmış yazarın eserlerinden duyduğunuz zevki bu kitaptan da duyacaksınız,mutlaka okumalısınız bu kitabı,beğeneceğinizi umuyorum,teşekkürler…