Kategori: Edebiyat
Yazar: Ted Dekker
Yayınevi: Martı Yayınları
Oyun – Cep Boy
Tanıtım Bülteni
Türkçede ilk kez yayınlanan Ted Dekker, unutulmaz karakterlerin, iyi ile kötü arasındaki amansız mücadelelerini, adrenalin yüklü dili ve sürpriz sonlarıyla anlatarak, okuyucusunu şaşırtan bir yazar olarak bilinmektedir. Gizemin ustası olarak tanımlanan Dekker, bu kitabında korkunç bir fırtınanın içinde başlayan olayların bir biri ardına gelişmesiyle bir hesaplaşmanın doruk noktasına ulaşıyor. Red isimli katil intikam peşinde, yarım kalan bir hesaplaşmanın kapanması için kasabadadır. Olaylara karışan FBI’ın açıklamadığı bir gizem, kasabada kalmak zorunda kalan eski bir tarikat üyesi genç bir kadın, geçmişlerinde yaşadıkları olayları saklamaya çalışan iki kardeşle olaylar içinden çıkılmaz hal almaktadır. Şimdi fırtınanın gizlediği bu topraklarda bu hortumlardan daha uğursuz bir gerçek vardır: Adı Red olan intikam peşindeki bir katil, yarım kalmış hesabını kapatmak için kasabaya gelmiştir.Ama FBI’ın açıklamaya pek hevesli olmadığı bir gizem hem Red’in hem de Summerville’in teninin arkasında saklıdır. Küçük bir kasabayı yok etmekten çok daha fazlasına sebep olabilecek bir gizem.Eski bir tarikat üyesi olan Wendy Davidson, annesini ziyaret etmek için çıktığı yolda, dört yabancıyla birlikte olayların tam ortasına düşmüştür. Aralarından biri sıradaki kurban olabilir…“Oyun, sürükleyici anlatımın tahrik edici bir kurguyla birleştiği, aklın sınırlarını zorlayıcı bir başyapıt.”—Title Trakk
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
Bence Ted Dekker in en iyi kitaplarından biri. İlk bu kitabi okumuştum cidden replication tank in edemediginiz soluk soluga okuyacağınız bir kitap.
İlk başta belirtmeliyim ki kitabın kapağı son derece güzel tasarlanmış.Daha önce Ten adıyla basılmış olan romanın başında olayların ne gibi sonuçlar doğuracağını merak ettiğiniz için hızlıca okuyorsunuz.İlerleyen sayfalarda ise kitabın geneline yansıyan diyalogların oldukça sığ ve dilin basit olması yüzünden karakterlerle bütünleşip onlarla empati kurarak katilin kim olduğunu merak edeceğiniz yerde (ki yazarın son sayfaya kadar kadar amacı katil kim sorusuyla okuru dinç tutmak) son sayfayı da okuyup olayları nihayetlendirmek istiyorsunuz.Özellikle bazı diyalogların kitabın gerçekliğini yitirmesine neden olduğunu düşünüyorum.Hele 420’deki diyaloglar yüzünden bu sayfa az daha benim için kitabın son sayfası olacaktı! Sonuçta katilin maskesini çıkarıp kimliğini teşhir etmesi “scooby doo” filmlerindeki gibi bir durum ortaya çıkardı.Kısacası katilin kim olduğunu merak etmek için ona karşı kin beslemeniz,iyi karakterler ‘aman ölmesin!’ demeniz için onları tanıyıp empati kurmanız ve olayların nasıl sonuçlanacağını sabırsızlıkla okuyarak öğrenmek için de gerçekçiliğin sizi avuçlarına alması gerekiyor.
Dil öyle güzel tasvirler öyle açıklayıcı ve anlaşılır ki sanki kitap okumadım da gerilim filmi seyrettim gibi geldi bana. Yazarın okuduğum ilk kitabıydı, “Kutsal Meclis”i de okudum diğer kitaplar için de sabırsızlanıyorum.
oyun içinde oyun. sürükleyici bir gizem. şaşırtan bir son. okumanızı tavisye ederim. 10/7
KESİNLİKLE OKUNMALI-gerilim ve stres hep zirvede kitap kendini sürükleyici kılmak için gerekenden fazlasını yapıyorkutsal meclisi okumadım ama onuda okumak için sabırsızlanıyorum.