Papa ve Mussolini XI. Pius’un Gizli Tarihi ve Avrupa’da Faşizmin Yükselişi
Tanıtım Bülteni
Hasta, yaşlı, bir önceki yılın kan dolaşım sistemi bozukluğunu zorlukla atlatmış Papa XI. Pius Tanrı’ya kendisine birkaç gün daha bağışlaması için yalvarıyordu. Vatikan’da üçüncü kattaki bürosunda beyaz elbisesi içinde masasına oturmuştu; bastonu yakınındaki duvara dayalıydı. İtalya’nın en yüksek dağlarının zirvelerine tırmanmaları döneminden kalma paslı barometresi ve pusulası, uzun zaman önceki günlerin bir hatırası olarak bir kenarda durmaktaydı. Eski bir diyapazon da bir çekmecede bulunuyordu. (...) Şimdi sonunun yaklaştığını bilerek kâğıtlarının düzen içinde olduğundan emin olmak için bütün çekmeceleri yokladı. Gündüzleri Aziz Peter Meydanı’na bakan üç pencereden odasına ışık dolmaktaydı. Ama şimdi geceydi ve küçük masa lambasından, önünde bulunan yatağının çarşafları üzerine donuk sarı bir ışık vurmaktaydı. Tanrı’nın bir nedenden dolayı hayatını sürdürmesine izin verdiğini düşündü. Yeryüzünde Tanrı’nın vekiliydi. Söylemek zorunda olduğu şeyi söylemeden ölemezdi.Papa nihai mesajını duymaları için İtalya’nın bütün piskoposlarını Roma’ya çağırmıştı. Toplantı on gün sonra 11 Şubat 1939’da Aziz Peter Kilisesi’nde yapılacaktı. Bu tarih, Lateran Antlaşması’nın, yani XI. Pius’un İtalya diktatörü Mussolini’yle imzaladığı ve İtalya’yla Roma Katolik Kilisesi arasındaki on yıllar süren düşmanlığa son veren tarihi antlaşmanın onuncu yıldönümünü ifade etmekteydi. Bu antlaşmayla altmış sekiz yıl önceki kuruluşundan bu yana çağdaş İtalya’yı belirlemiş olan Kilise’yle devletin birbirinden ayrılmasına son verilmiş ve Kilise’nin Mussolini’nin faşist hükümetinin istekli bir ortağı olduğu yeni bir çağ açılmıştı... Papa ve Mussolini, İtalya’da faşist diktatörlük ile din arasındaki ilişkinin anatomisini çıkaran muhteşem bir çalışma...
Lombardiyalı Achille Ratti, Papa 11. Pius adıyla 1922’de papa seçildiğinde dünya, savaş yaralarını sarmaya çalışmakla meşguldü.
İtalya her ne kadar savaşı kazanan tarafta tamamlamış olsa da ekonomik çalkantılar kralın tahtını ve başbakanın makamını zora sokar. Faşist düşünceler tüm ülkeyi sarar. Demirci bir babanın çocuğu Faşist düşünceli Mussolini’ye tam istediği gibi bir ortam oluşmuştur artık.
Dini inancı olmamasına rağmen Mussolini, hem papa ile anlaşarak kendisini desteklemesi halinde kiliseye eski itibarını tekrar kazandıracağını, krala da tahtını garanti ederek üçlü bir ittifak kurarlar.
İtalya’yı adım adım bataklığa sürükleyen yolların taşları da böylece döşenmiş olur.
Devamında ortaya çıkan ibret verici gelişmeleri, usta tarihçi Kertzer’in kaleminden bir roman tadında okuyabilirsiniz.
Alt başlığından da anlaşıldığı üzere kitap faşizmin yükselişini ve buna yardakçılık yapan, göz yuman ya da tehlikenin farkına varmadan destek çıkanların hikayesini sunuyor. Keşke yazarın diğer kitapları da dilimize çevrilse…
Kitap Yorumları - (2 Yorum)
Lombardiyalı Achille Ratti, Papa 11. Pius adıyla 1922’de papa seçildiğinde dünya, savaş yaralarını sarmaya çalışmakla meşguldü.
İtalya her ne kadar savaşı kazanan tarafta tamamlamış olsa da ekonomik çalkantılar kralın tahtını ve başbakanın makamını zora sokar. Faşist düşünceler tüm ülkeyi sarar. Demirci bir babanın çocuğu Faşist düşünceli Mussolini’ye tam istediği gibi bir ortam oluşmuştur artık.
Dini inancı olmamasına rağmen Mussolini, hem papa ile anlaşarak kendisini desteklemesi halinde kiliseye eski itibarını tekrar kazandıracağını, krala da tahtını garanti ederek üçlü bir ittifak kurarlar.
İtalya’yı adım adım bataklığa sürükleyen yolların taşları da böylece döşenmiş olur.
Devamında ortaya çıkan ibret verici gelişmeleri, usta tarihçi Kertzer’in kaleminden bir roman tadında okuyabilirsiniz.
Alt başlığından da anlaşıldığı üzere kitap faşizmin yükselişini ve buna yardakçılık yapan, göz yuman ya da tehlikenin farkına varmadan destek çıkanların hikayesini sunuyor. Keşke yazarın diğer kitapları da dilimize çevrilse…