Olan ile olması gereken arasındaki gerilim, geleneksel anarşizmden Marksizm’e, Eleştirel Kuram’dan postyapısalcılığa kadar siyaset felsefesinin ana sorunsalını oluşturur. Marksizm, olan’ı açıklarken ekonomik ilişkileri merkeze koyar, erk ilişkilerini de bu bağlamda yorumlar. Geleneksel anarşizm ise, Marksizm’in toplumsal ve siyasal alan arasına çizdiği kesin ayrıma karşı çıkar; ama insanın doğası gereği iyi olduğu kabulüne dayanan hümanizmi nedeniyle kimi sorunları bünyesinde barındırır. Foucault, Deleuze ve Lyotard postyapısalcı yaklaşımla, tek bir merkezden çıkarak toplumu kontrol altına alan baskıcı erk anlayışı yerine; merkezsiz, her yerde bulunan, üretici bir erk anlayışını ortaya koyarak siyaset felsefesinde büyük bir dönüşümün imkanlarını sağlamışlardır.


Kitap Yorumları - (1 Yorum)
Todd May, yakın tarih siyasi felsefeleri ve felsefecileri üzerinden kendi çözümünü geliştiriyor. Yazarın vardığı sonuca katılmak katılmamak ayrı bir değerlendirme konusu. Diğer yandan, Hegelci, Marksist, Leninist, eleştirel, anarşist, yapısalcı ve postyapısalcı, felsefi kuramları, stratejik ve taktik yaklaşımlar üzerinde kuşbakışı keyifli bir gezinti.
Yazar, mevcut dünya ile olması gereken (tasarlanan) dünya arasında konumlandırdığı felsefi düşünceleri ve deneyimleri irdeleliyor ve makro siyasetlerin hayal kırıklıklarını, mikro siyaset uygulamalarıyla aşmayı öneren yaklaşımını açıklıyor.
Keyifli bir kitap.