Felatunların alafranga eveleri, Kırık hayatların sığınağı "Aşiyan"lar,Naim Efendi'nin imparatorluğun izinde adım adım çöken konağı. Şişli'de yükselen apartmanların çiğ ve parlak ışığından gözü kamaşan Neriman'lar.Cevdet Bey'in "saat gibi" işleyen burjuva evive bu evin dayandığı bütün değerlere "evsizleşerek" karşı çıkan Selimler...Türk insanının evle imtihanı. Fakat özellikle konuk ve apartman...Sadece iki mimari yapı değil, birbirine tamamen karşıt değerlerin mekanları.Biri yıkılırken diğeri yükselen iki dünya...Türk toplumunun batıdan doğuya, gelenekselden moderne, imparatorluktan cumhuriyete geçişinin iki anahtar simgesi...Türk romanında bu iki simgenin macerasını izlemek bile,evin toplumsal ve bireysel yaşayıştaki rolünün ne kadar derin olduğunu gösteriyor. Bu kitapta 1870'lerden 1970'lere kadar Türk toplumunun yaşadığı sosyal ve siyasi sarsıntıların, değişimlerin Türk romanına nasıl yansılıdığı bir mikro ölçek olan ev üzerinden incelenmiştir.
Çok nitelikli bir çalışma. Yazar “Romanın hayatla ilgisi nedir” sorusundan hareketle edebiyatın sosyal konular hakkında nasıl bilgi verici bir niteliği sahip olduğunu göstermiş. Tanzimat döneminden1970’lere kadar evin Türk kültüründeki yerini romanların izleğinde değerlendirmiş. Bence ilgilenen herkes okumalı…
Kitap Yorumları - (2 Yorum)
Tabii tüm romanlar ele alınmamış ama incelenen romanlarda ki mekan değerlendirmelerini başarılı buldum.
Çok nitelikli bir çalışma. Yazar “Romanın hayatla ilgisi nedir” sorusundan hareketle edebiyatın sosyal konular hakkında nasıl bilgi verici bir niteliği sahip olduğunu göstermiş. Tanzimat döneminden1970’lere kadar evin Türk kültüründeki yerini romanların izleğinde değerlendirmiş. Bence ilgilenen herkes okumalı…