Dile kolay; üst üste iki gece aynı yerde yatmadan, bazen ağaç kovuklarında bazen mağralarda saklanıp sadece otlarla beslenerek, en yakınlarının ölümünü izleyerek, her an tetikte bekleyip yeri geldiğinde acımasızca öldürereg geçen 18 yıl...Sonra bir kadına gönül vermiş...“Silahın artık çare olmadığı”na inanmış...Önce Barzani’ye sığınmış...sonra yakalanmış...Her gece aynı yerde yatacağı hücre dönemi başlamış.12 yıldır Diyarbakır Cezaevi’nin bir hücresinde yaşıyor Şemdin Sakık... kendi deyimiyle “dershane”sinde...Görüşe geleni yok. Avukatı, arkadaşı, arayıp soranı yok.5 yıldır tek görüşe çıkmamış. Her sabah 6.30’da kalkıyor.Günde 10 saat çalışıyor. TV izliyor, gazeteleri okuyor, kitap yazıyor.Kilo almamak için kitabını volta atarak okuyor. Penceresi önüne gelen kuşları, kedileri besliyor.30 yılı dağlarda ve hücrede geçen ömrünün muhasebesini yapıyor...Devlete göre “terörist”, örgüte göre “hain”...Ama şüphesiz önemli bir tanık. Kulak vermekte yarar var.Can Dündar / MilliyetSakık’ın sözlerine kulak vermeyi faydalı buluyorum.Fatih Altaylı / Habertürk
Mutlaka okunması gereken bir kitap. Şu an ortalıkta cirit atan birtakım şahısların gerçek yüzlerini de gözler önüne sermiş. Yıllarca Terörü üst düzey bir komutan olarak yürütmüş bir kişinin sanki beraat bekleyen tavrı ise çok komik.
Bildik şeyler anlatılmış, öyle pek de dişe dokunur şeyler yok. Ama terörün neden bitmediği üzerine yapılan tespitler yerinde. Ayrıca 28 şubat sürecinde yaşanan andıç olayı da işlenmiş durumda. Fena bir kitap değil. Ama bir yerde çok büyük bir hata yapılmış. Dini kullanma ile ilgili bir bölümde ölüler için hutbe okutulduğu yazılıyor. eee şmdinden de bu kadar dini hassasiyet olur. Gene de fena değil.
Kitap Yorumları - (2 Yorum)
Mutlaka okunması gereken bir kitap. Şu an ortalıkta cirit atan birtakım şahısların gerçek yüzlerini de gözler önüne sermiş. Yıllarca Terörü üst düzey bir komutan olarak yürütmüş bir kişinin sanki beraat bekleyen tavrı ise çok komik.
Bildik şeyler anlatılmış, öyle pek de dişe dokunur şeyler yok. Ama terörün neden bitmediği üzerine yapılan tespitler yerinde. Ayrıca 28 şubat sürecinde yaşanan andıç olayı da işlenmiş durumda. Fena bir kitap değil. Ama bir yerde çok büyük bir hata yapılmış. Dini kullanma ile ilgili bir bölümde ölüler için hutbe okutulduğu yazılıyor. eee şmdinden de bu kadar dini hassasiyet olur. Gene de fena değil.