“Hüsamettin Bey’in son otuz yılda okuduğu sadece vergi kanunlarıyla, bakanlık tebliğleriydi. Yazarları, çatık kaşlı, somurtkan, ciddi adamlardı. Oysa öykü ya da roman yazarları, kadın olsun, erkek olsun, ciddi insanlar değillerdi. Düş orospularıydı. Kötü yola düşmüşlerdi. Ama, el sürdürmez bakirelere benzerlerdi. Bazıları gerçekten bakireydi. Ama fahişe tavırları takınırlardı. Tek tük olsa da, bunların bir de düzgün olanları vardı. Ne var ki, bunlar da keçiboynuzuna benzerdi. Ürettikleri bir damla balı tatmak için, bir çeki odun çiğnemek gerekirdi. Kafa sağlığına sahip öykü ya da roman yazarlarına, tarih içinde henüz rastlanmamıştı. Roman okumayı hafiflik saydığı için, Hüsamettin Bey bu tımarhane tarikatından uzak yaşadı.”Bir muhasebecinin yaşamını konu alan bu romanda da, bütün öykü ve romanlarında olduğu gibi Yiğit Okur, hüzünle kahkahayı atbaşı koşturuyor.
Bende çoğunluk gibi geç tanıştım yazarla. Yazarın; üslubu, okuyucuyla kurduğu yakınlık ve etkileyici anlatımı sizi diğer kitaplarını da almaya itecektir. Sağlam bir kalem ..
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
Bende çoğunluk gibi geç tanıştım yazarla. Yazarın; üslubu, okuyucuyla kurduğu yakınlık ve etkileyici anlatımı sizi diğer kitaplarını da almaya itecektir. Sağlam bir kalem ..
yazarın güzel bir kitabı daha.hulki bey ve arkadaşları nın yerini tutamasada.eğlenceliydi
Yiğit Okur’u ilk kez bu kitapla tanıdım ve çok sevdim.
Yazarla bu kitabıyla başladım ve çok güzel bir kitaptı bayıldım iyiki tanımışım
Mükemmel yazılmış bir eserdi. Beklentimin çok çok üzerindeydi. Yazarın diline hayran kaldım