Korku edebiyatının ustalarından William Hope Hodgson’ın en önemli eseri olarak kabul edilen Sınırdaki Ev, bilimkurgunun, gotik edebiyatın ve fantastik kurgunun iç içe geçtiği tekinsizbir öyküye sahne oluyor. Lovecraft’ın hayranlık duyduğu eserlerden biri olan bu kitap, yeraltı ile yeryüzünün,Dünya ile Kozmos’un, geçmiş ile geleceğin, gerçeklik ile fantastiğin arasında sıkışıp kalan bir münzevinin öyküsünü anlatıyor. Modern edebiyatın başlıca konuları arasına giren Zaman, Ev, Birey, Akıl gibi kavramlar hakkında yadırgatıcı birbakış açısı sunan Sınırdaki Ev, her zaman “sınırlar”la ilgilenmiş olan korku edebiyatının bize tuttuğu aynalardan biri. Hodgson’ın da gösterdiği gibi, sırlarımız sınırlarımızda gizli.
1908 yılında basılmış bir kitap düşünün, içinde galaksiler arası yolculuğun, dünyanın, güneşin ve güneş sisteminin yokoluşunun tasvir edildiği; milyonlarca yılın akıp gidişinden, boyutlar ve galaksiler arası varlıklardan, “Merkezi Güneşler”den bahseden…
Korku türünde olduğu söylense de, fantastik ve bilimkurgunun karışımı demek daha doğru olur.
Sınırdaki ev herhangi bir kategoriye göre tasniflemek kolay değildir. Ne tam anlamıyla gotik, ne fantazya, ne de bilimkurgudur. 1800’lerin klasik gotik kategorisine tam girmeyen fantastik geleneği gölgesinden doğan ve kozmik zaman/mekanın sınırlarında gezen ” tuhaf kurgu”nun öncüsüdür demiş Züleyha Çetiner Öktem önsözde. Edgar allan Poe, H.P. Lovecraft ve Bram Stoker gibi önemli yazarların esin kaynağıdır William Hope Hodgson. Ve Yankı Enki’nin çeviri ve düzeltinin yapılmasındaki incelikleri, gotik edebiyat, tuhaf kurgu adına yazdığı sonsöz ile bütünleşen Sınırdaki ev, benim için harikaydı.
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
Lovecraft,C,S.Lewis gibi bol betimlemeli bir anlatımı var. Bazen fazla gelebiliyor ama türünün kilometre taşlarından biridir diyebiliriz sanırım.
İlk defa kozmik dünyada geçen bir bilimkurgu fantastik kitabı okudum. Bazen gerildim, bazen kafam karıştı ama dönemine göre başarılı buldum.
1908 yılında basılmış bir kitap düşünün, içinde galaksiler arası yolculuğun, dünyanın, güneşin ve güneş sisteminin yokoluşunun tasvir edildiği; milyonlarca yılın akıp gidişinden, boyutlar ve galaksiler arası varlıklardan, “Merkezi Güneşler”den bahseden…
Korku türünde olduğu söylense de, fantastik ve bilimkurgunun karışımı demek daha doğru olur.
Kesinlikle ufuk açıcı.
Fantastik bir öykü fantastik bir hikaye türü sevenler alsın
Sınırdaki ev herhangi bir kategoriye göre tasniflemek kolay değildir. Ne tam anlamıyla gotik, ne fantazya, ne de bilimkurgudur. 1800’lerin klasik gotik kategorisine tam girmeyen fantastik geleneği gölgesinden doğan ve kozmik zaman/mekanın sınırlarında gezen ” tuhaf kurgu”nun öncüsüdür demiş Züleyha Çetiner Öktem önsözde. Edgar allan Poe, H.P. Lovecraft ve Bram Stoker gibi önemli yazarların esin kaynağıdır William Hope Hodgson. Ve Yankı Enki’nin çeviri ve düzeltinin yapılmasındaki incelikleri, gotik edebiyat, tuhaf kurgu adına yazdığı sonsöz ile bütünleşen Sınırdaki ev, benim için harikaydı.