Otobüsün ön koltuğunda oturan “yorgun bir tavşan”ın dikiz aynasından gördüğü, rüya ve hayallerle kurulan bir dünya.Yahut öyle sanıyoruz.Elinde kahrolası valizi, yersiz yurtsuz ve işsiz bir genç.Yahut evli ve yatalak bir edebiyatsever. Hasan Ali Toptaş’ın belki de en hülyalı romanı Sonsuzluğa Nokta; Bedran’ın etiyle kemiğiyle yanımızda oturduğu, seviştiği, konuştuğu, korktuğu gerçeklik. “Hasan Ali Toptaş’ın dili, Türk şiirinin bugünkü düzeyinde en çekici ögeleri, biçemi taşıyor. Seviyorum Hasan Ali Toptaş’ı, saygı duyuyorum.”VEDAT TÜRKALİ, Radikal İki “İnsanlar isterlerse her şeyi, ama hemen her şeyi bir tür silaha dönüştürebilirlerdi çünkü. En çok da sevgiyi elbette, alışılan yaşam biçimlerini, alışılacakları... Ava hazırlandıklarında, silaha dönüştürdükleri şeylerin geride kalan izlerinden belki durumlarına uygun birer gerekçe yaratacaklardı daha sonra bu yolcular; gerekçelerin gölgesinden de çeşitli yetkiler çıkaracaklardı kendilerine ve böylece, bütün silahlar dosdoğru bana yönelecekti.”
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
Hasan Ali Toptaş’tan usul usul dilinize, yüreğinize yayılan lezzetli bir kitap daha…
Bu kitap o kadar farklı bir kitap ki ne önceki yazarlara ne de önceki kitaplara benziyor. Harika.
Tartışmasız tüm kitaplarında olduğu gibi bunda da çok başarılı, tavsiye ederim
Diger hasan ali kitaplarindan bir tık alti begendim.
Hat eserleri arasında az sevdiklerimden oldu