Sayın Çölaşan antidemokratik, antiözgürlükçü ve her zaman bir tarafta olan yazılarından, söylemlerinden ve eylemlerinden hiç fire vermeden yazılarına devam eden bir yazar. İnanılmaz hakaretlerle dolu, inanılmaz saygısızlıklarla ve kişisel hakların çiğnenmesi ile dolu yazılara sahip olan Çölaşan beni bu kitabı ile de açıkçası hiç şaşırtmadı. Beyefendinin muhafazakar insanlara olan karşıtlığı, başörtüsüne olan alerjisi, eşcinsellere-travesti ve transeksuellere olan nefreti ve kendi gibi düşünmeyenlere aba altından gösterdiği sopalar her yazısının içinden ben buradayım diye kendini göstermektedir. Aynı zamanda bu ülkede birileri en ufak sözlerinden dolayı hemen ceza alırlarken, Çölaşan boş bir meydanda at koştura koştura herşeyi söylemekte ve bir allah’ ın kulu çıkıpda sen yanlış yapıyorsun dememektedir. Bu da insanın aklında Çölaşan ailesi ve akrabalarının bulundukları mevkiilerin birileri tarafından neden araştırılmadığı ve Çölaşan’ ın bu aymazlıklarının cesaretini nereden aldığının sorular halinde insan zihninde bir resmi geçit yapmasına neden oluyor. Ben sizin bütün hemen hemen fikirlerinize karşı olmama, ama bu fikirleri söylemeniz için sonuna dek yanınızda olmama rağmen merak ettiğim hususları da sormam gerekirdi sayın Çölaşan! Çünkü bu ülkede eğer sadece bir kaç kişi rahatça konuşabiliyorsa burada önemli bir sorun vardır ve bunun cevabının cesaret olmadığını da siz benden daha iyi biliyorsunuz. Geniş akraba kitleniz ve size iyi sohbetler diliyorum… Bilmem anlatabildim mi?