Tasavvuf, her şeyden önce şairin iç dünyasını imar eden, onun hayata dair sorularına cevap veren, onu hem düşünce hem de hayat felsefesi itibariyle yüceltmeyi hedefleyen, bunun için de bir ahlak ve bilgi anlayışı geliştiren sistemin adıdır.Bu sistem, Hoca Ahmed Yesevi ve Mevlana Celaleddin Rumi'den başlayarak yeni bir şiir dili kurulmasını sağlamıştır. Bu yeni dil, modern edebiyat bilimcisinin biçimden yola çıkarak kurguladığı gibi iki farklı dil değildir. Bu dil, biçimler üstü, manayı öne alan tevhitçi bir dildir.Bu eserde; tasavvufi düşünceyi kendisine hayat tarzı olarak benimsemiş sufi şairlerin hayatı ve şiirlerinden hareketle aşka ve ölüme bakışları anlatılmaktadır.
Hoca Ahmed Yesevî ve Mevlânâ’dan başlayarak yeni bir şiir dilinin kurulmasını sağlayan tasavvuf, biçimler üstü ve manayı öne alan tevhitçi bir dil olarak günümüze kadar gelmiştir. Tasavvufi düşünceyi kendisine yaşam biçimi olarak seçen sûfi şairlerin yaşamlarını inceleyen bir eser. Dili biraz ağır.
Bilal Kemikli, Sufi Aşk ve Ölüm, Sütun Yayınları, İstanbul, 2007. Göğsünün içindekini hakiki gönül sanan kimse,Hak yolunda iki üç adım attı da her şey oldu bitti sandı.Aslında tesbih, seccade, tevbe, sofuluk, günahtan sakınma, bunların hepsi yolun başıdır.Hak yolcusu aldandı da bunları varacağı konak sandı. Bu eserde; tasavvufi düşünceyi kendisine hayat tarzı olarak benimsemiş sufi şairlerin hayatı ve şiirlerinden hareketle aşka ve ölüme bakışları anlatılmaktadır. Ahlak ve bilgi anlayışı olarak yorumlanan tasavvufun; Ahmet Yesevi ve Mevlana Celaleddin Rumi’den başlayarak, biçimler üstü, manayı öne alan ve tevhid eksenli dili, okurların beğenisine sunulmakta.
Hoca Ahmed Yesevî ve Mevlânâ’dan başlayarak yeni bir şiir dilinin kurulmasını sağlayan tasavvuf, biçimler üstü ve manayı öne alan tevhitçi bir dil olarak günümüze kadar gelmiştir.
Kitap Yorumları - (4 Yorum)
Hoca Ahmed Yesevî ve Mevlânâ’dan başlayarak yeni bir şiir dilinin kurulmasını sağlayan tasavvuf, biçimler üstü ve manayı öne alan tevhitçi bir dil olarak günümüze kadar gelmiştir. Tasavvufi düşünceyi kendisine yaşam biçimi olarak seçen sûfi şairlerin yaşamlarını inceleyen bir eser. Dili biraz ağır.
Kitap tasavvufi düşünceyi kendisine hayat tarzı olarak benimseyen sûfi şairlerin hayatlarını irdeliyor.
Bilal Kemikli, Sufi Aşk ve Ölüm, Sütun Yayınları, İstanbul, 2007. Göğsünün içindekini hakiki gönül sanan kimse,Hak yolunda iki üç adım attı da her şey oldu bitti sandı.Aslında tesbih, seccade, tevbe, sofuluk, günahtan sakınma, bunların hepsi yolun başıdır.Hak yolcusu aldandı da bunları varacağı konak sandı. Bu eserde; tasavvufi düşünceyi kendisine hayat tarzı olarak benimsemiş sufi şairlerin hayatı ve şiirlerinden hareketle aşka ve ölüme bakışları anlatılmaktadır. Ahlak ve bilgi anlayışı olarak yorumlanan tasavvufun; Ahmet Yesevi ve Mevlana Celaleddin Rumi’den başlayarak, biçimler üstü, manayı öne alan ve tevhid eksenli dili, okurların beğenisine sunulmakta.
Hoca Ahmed Yesevî ve Mevlânâ’dan başlayarak yeni bir şiir dilinin kurulmasını sağlayan tasavvuf, biçimler üstü ve manayı öne alan tevhitçi bir dil olarak günümüze kadar gelmiştir.