Zaman geçiyor, devran dönüyor…Gün doğuyor, gün batıyor…İnsanlar doğuyor, insanlar ölüyor…Ve kâinat, nefes alan devasa bir canlıymış gibi yaşamını sürdürmeye devam ediyor…Bu öyle devasa bir canlı ki; bir yüzü yazı, diğer yüzü tura olan madeni para sanki…Tura tarafı, O’nun zatı; yazı tarafı da O’nun tecelliyatı, yani zahiri…Bu ikisinin birliğine de, bilenler “vahdet-i vücut” diyorlarmış.Başka bir deyişle veliler diyor ki, “Bu kâinat iki satırdan ibarettir. Nur-u Ebyaz ve Nur-u Ahtar… Yani bir satırı beyaz satır, diğeri de o beyaz satıra yazılan yeşil satır…Diğer bir deyimle “La İlahe İllallah” satırı beyaz satır, O’nun kendini zahir kıldığı yeşil satır da “Muhammeden Resulullah”tır…“Allah, kendini İnsan-ı Kâmil’den zahir kıldığı kadar başka hiçbir şeyden zahir kılmamıştır.” derler.Bu yüzden de insanoğlu, var olduğu günden beri hep aslını aramıştır.Bulanlara, buluşanlara selam olsun…
Kitap Yorumları - (4 Yorum)