“Mert konuşurken Sami ceset torbasının fermuarını hızla yukarıya doğru çekti. Torba açılır açılmaz etrafa yayılan yoğun formaldehit kokusu aniden Sami’nin ciğerlerine doldu. Bir adım geriledi, keskin koku nedeniyle gözleri yaşarmıştı. Yüzünü buruşturdu. Onun dünyasında sokakta bulduğu cesetlerin kötü kokması normaldi ama formaldehit kokması… Bu koku Sami’ye tek bir yeri hatırlatıyordu: Adli Tıp Kurumu’nun morgunu. Kadın baş aşağı şekilde asılmıştı. Tıpkı yarı gömülü diğer ceset gibi onun da vücudunda cesetlerde görmeye alışık olduğu izlerden en ufak bir eser yoktu. Yine tıpkı toprağa gömülü kadında olduğu gibi gövdesine uzun bir yarık açılmış, ardından da bu yarık özenle dikilmişti. Dikiş tarzına bakılırsa, her iki ceset de aynı kişinin elinden geçmişti.”(Kitaptan)Katilin kim değil, neden katil olduğu sorusunun cevabını, tarihin karanlık dehlizlerinde ve İstanbul’un dar sokaklarında arayan Süleyman’ın Kuyuları, Hesna Onbaşı’nın ilk romanı. Saklı kalmış Osmanlı Tarihi’ni polisiyenin sürükleyiciliğiyle buluşturan muazzam bir eser olan bu roman, yer yer hızla aksa da okuru dingin bir dünyaya davet ediyor.
Gitsin Nevzat Komiser, gelsin Sami amirim 🙂 … Ben çok beğendim kitabı. Özellikle bir bayan yazardan bu kadar güzel bir polisiye gelmesi çok çok daha güzel. İnşallah daha kalın, daha derin Sami komiserli polisiyeler gelirde, en güzel abilerin ! kısır döngüsünden kurtuluruz.
Kitap Yorumları - (4 Yorum)
Son zamanlarda okuduğum en iyi kitaptı. Yazarın kalemine sağlık. Devamını bekliyorum heyecanla
Yazarın ilk kitabı olmasına rağmen çok başarılı.Tarih çok farklı bir şekilde gün yüzüne çıkmış.Mutlaka okunması gerekli.
Türk Polisiyesinin son dönemde çıkardı iyi kitaplardan biri baskısı tükenmiş olsa dahi bulunup okunmalı.
Gitsin Nevzat Komiser, gelsin Sami amirim 🙂 … Ben çok beğendim kitabı. Özellikle bir bayan yazardan bu kadar güzel bir polisiye gelmesi çok çok daha güzel. İnşallah daha kalın, daha derin Sami komiserli polisiyeler gelirde, en güzel abilerin ! kısır döngüsünden kurtuluruz.