İbrahim Paşa, biricik efendisine hediye etmeye karar verdiği köylü kızı Alexandra'ya dönüp, "Süleyman'ı hayal kırıklığına uğratma, zira ona vereceğin her mutluluk anı, benim ödülüm olacaktır," der. Tatarlar tarafından köyünden kaçırılıp bir köle pazarında satılan Alexandra'nın aklında ise, köyündeyken görüp bir türlü unutamadığı Fransız şövalyesi Ogier vardır.Müslümanlarla savaşmaya yemin etmiş Ogier'yi İstanbul'a sürükleyen kader, onu büyük Osmanlı Padişahı Kanuni Sultan Süleyman'a kırşı karşıya getirmekle kalmayacak, soylu şövalye, artık "Hürrem Sultan" diye anılan güzel Alexandra ile de yeniden karşılaşacaktır.Alain Paris'nin bu romanı, bizi, Sultan Süleyman'ın 1521'deki ilk fetihlerinden 1529 Viyana kuşatmasına, saray entrikalarından Yeniçeri ayaklanmalarına, Osmanlı'nın görkemli başkenti İstanbul'un kalbine götürüyor.
Tarihi tarihçilerden değilde yazarlardan okumak daha kalıcı ve zevkli kılıyor. Hıfzı Topuz tadıyla okunacak kitaplardan. Osmanlıya yabancı gözüyle bakışı, tüm entrikaların içine aşkı bu kadar güzel yerleştirişi ile çok güzel bir eser yaratmış Alain Paris. Kitabı okumam gereğinden uzun sürdü çünkü sık sık internetin başına geçip adı geçen savaşları ve kişileri sorgulama ihtiyacı duydum. İnsanı araştırmaya sürükleyen bir tarzda yazılmış. Hürrem Sultan’la ilgili Kitapları karıştırıp Hıfzı Topuzun Hatice Sultanı’na yeniden göz attım ki İbrahimin karısı Hatice mi diye. Alaın Paris hakkında internetten yaptığım aramalar sonuçsuz çıktı . Detaylı bilgiyi bulabilmek için halk kütüphanesine gitmek için defterimde gün belirliyorum. Yıllar sonra kütüphane havası koklamak sanırım iyi gelecektir. Kısacası insanı yerinden kaldırıp araştırmaya sürükleyen kitaplardan. Tarih tutkunları için okumaya değer.
görkemli bir dönem,zengin gösterişli imrenilen bir yaşam,kader-birleşen yollar ihtiras ve intikamın konu alındığı osmanlı imparatorluğun en etkili dönemlerinden birinin konu alındığı güzel bir yapıt.yalın anlaşılır bir dillle yazılmış.döneme ait ‘hadi ya’ dedirten ayrıntılarla dolu bir kitap.tavsiye ediyorum
kıtabı ılk olarak esım okudu ve bana tavsıye ettı.ben de osmanlı tarıhıne duydugum ılgıden dolayı okudum.kıtabın arkasını okudugumda bır köle ıken bırden sultan olan hurremın hıkayesının anlatıldıgı bır kıtap sanmıstım.evet hurremden bahsedılıyor ama daha cok şovalye ve yenıçerı mucadelesı savaşlar anlatılmıs.bu kotu oldugu anlamına gelmıyor tabıkı de.okunmaya deger bır tarıhı roman.
Bu kitapta ve bu tür diğer kitaplarda da görülen en belirgin ,dikkat çeken özellik;Kader..Yani insanların kaderlerinin farklı farklı yerlerde gelişip hiç insanın aklının ucundan geçmeyecek şekilde gelişerek kimlerle nerde kesiştiğini görmek isteyenler bu kitabı okumalılar..Ve o zaman kendileri karar verir..Başımıza gelenler Şans değil..Kim derdi ki Tatarın biri ,birgün Kanuni nin Haremine girecek ve onun gözdesi olacak..
Osmanlı devletinin en uzun süre tahtta kalan padişahı KAnuni Sultan Süleymanı konu edinen bu kitap bence objektif bir anlayışla yazılmamış. Kitapta gözümüze çarpan Padişahla Sadrazamı İbrahim paşa arasındaki yakınlaşmalar okuyucuya pek inandırıcı gelmiyor. Yine de tarihe merakı olanların okuması gereken bir eser.
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
Tarihi tarihçilerden değilde yazarlardan okumak daha kalıcı ve zevkli kılıyor. Hıfzı Topuz tadıyla okunacak kitaplardan. Osmanlıya yabancı gözüyle bakışı, tüm entrikaların içine aşkı bu kadar güzel yerleştirişi ile çok güzel bir eser yaratmış Alain Paris. Kitabı okumam gereğinden uzun sürdü çünkü sık sık internetin başına geçip adı geçen savaşları ve kişileri sorgulama ihtiyacı duydum. İnsanı araştırmaya sürükleyen bir tarzda yazılmış. Hürrem Sultan’la ilgili Kitapları karıştırıp Hıfzı Topuzun Hatice Sultanı’na yeniden göz attım ki İbrahimin karısı Hatice mi diye. Alaın Paris hakkında internetten yaptığım aramalar sonuçsuz çıktı . Detaylı bilgiyi bulabilmek için halk kütüphanesine gitmek için defterimde gün belirliyorum. Yıllar sonra kütüphane havası koklamak sanırım iyi gelecektir. Kısacası insanı yerinden kaldırıp araştırmaya sürükleyen kitaplardan. Tarih tutkunları için okumaya değer.
görkemli bir dönem,zengin gösterişli imrenilen bir yaşam,kader-birleşen yollar ihtiras ve intikamın konu alındığı osmanlı imparatorluğun en etkili dönemlerinden birinin konu alındığı güzel bir yapıt.yalın anlaşılır bir dillle yazılmış.döneme ait ‘hadi ya’ dedirten ayrıntılarla dolu bir kitap.tavsiye ediyorum
kıtabı ılk olarak esım okudu ve bana tavsıye ettı.ben de osmanlı tarıhıne duydugum ılgıden dolayı okudum.kıtabın arkasını okudugumda bır köle ıken bırden sultan olan hurremın hıkayesının anlatıldıgı bır kıtap sanmıstım.evet hurremden bahsedılıyor ama daha cok şovalye ve yenıçerı mucadelesı savaşlar anlatılmıs.bu kotu oldugu anlamına gelmıyor tabıkı de.okunmaya deger bır tarıhı roman.
Bu kitapta ve bu tür diğer kitaplarda da görülen en belirgin ,dikkat çeken özellik;Kader..Yani insanların kaderlerinin farklı farklı yerlerde gelişip hiç insanın aklının ucundan geçmeyecek şekilde gelişerek kimlerle nerde kesiştiğini görmek isteyenler bu kitabı okumalılar..Ve o zaman kendileri karar verir..Başımıza gelenler Şans değil..Kim derdi ki Tatarın biri ,birgün Kanuni nin Haremine girecek ve onun gözdesi olacak..
Osmanlı devletinin en uzun süre tahtta kalan padişahı KAnuni Sultan Süleymanı konu edinen bu kitap bence objektif bir anlayışla yazılmamış. Kitapta gözümüze çarpan Padişahla Sadrazamı İbrahim paşa arasındaki yakınlaşmalar okuyucuya pek inandırıcı gelmiyor. Yine de tarihe merakı olanların okuması gereken bir eser.