Telif Bildirimi ve Kitap Kaldırma İstekleri İçin
Tanınma Korkusu

Kategori: Edebiyat Yazar: Cafer Keklikçi Yayınevi: şule Yayınları

Tanınma Korkusu

  • Yayın Tarihi: 23.03.2004
  • ISBN: 9789756446195
  • Dil: TÜRKÇE
  • Sayfa Sayısı: 54
  • Cilt Tipi: Karton Kapak
  • Kağıt Cinsi: Kitap Kağıdı
  • Boyut: 13.5 x 21 cm
Tanıtım Bülteni
geldim sakalımla geldim akşama kadar geldimsonra birden gençleşince kendimi tutmadan: ismindenheryerde şenlik başladı ayağım döndü ay da göründümeyveler soyuyor yüzümün en uzak kıblesindendemiyorum: biz işimize bakalım yani şu mezarlığakaç bin serçe konar düşündüğüm düşlerdenhesap tutmazsa ben öderim siz bir kerecik olsun ölünölçülün mesela kaç metre acıyla uyanıyorsunuzbana bildirmezseniz kin tutmam hiçbirşey tutmam cesedimden başkagelecek olan var mı arkadaşlar açtığım günlerden.
Kitap Adı Format Boyut Bağlantı
Tanınma Korkusu PDF 2.24 MB İndir
Tanınma Korkusu EPUB 2.50 MB İndir
Tanınma Korkusu MOBI 1.98 MB İndir
Tanınma Korkusu ODF 2.11 MB İndir
Tanınma Korkusu DJVU 2.64 MB İndir
Tanınma Korkusu RAR 1.71 MB İndir
Tanınma Korkusu ZIP 1.58 MB İndir

Sponsorlu Kitaplar

Satıcı Kitap Adı Bağlantı
BKM Kitap Sessizlik Artık Sensizlik Satın Al
Kitapyurdu Yüreğin Yorgunluk Görmesin Satın Al

Benzer Kitaplar




Kitap Yorumları - (5 Yorum)


Milli Gazete’deki yazılarından tanımıştım. Şairin “Havarya” isimli şiir kitabını da daha yeni bitirdim.


şiirler gerçekten sanki usta bir şairin elinden çıkmışcasına güzel…


“herşey benden saklanıyor benden soyunuyor utangaç yüzüm utangaç bir fotoğrafım yok aha işte yok ben bu kaygan sislerden nasıl çıkarım bilmiyorum”mermi gibi bir ilk kitap. mısralar ürpertiyor sizi. müslüman bir şairin şiirleri. içeride verdiği savaşların şiirleri. sığmadığımız fotoğraf, ceset tespiti gibi bir çok güzel şiir var.


Tanınma Korkusunu aldım geçenlerde Cafer Keklikçinin ilk kitabıymış ama ben kendi şahsım adına pek inanamadım çünkü usta işi şiirler vardı. Nefes nefese şiirler ben de nefes nefese okudum. Çağdaş türk şirini iyi okumuş birinin, bence böyle bazı dinsel terimleri şiirde kullanması hiç hoş değil…Kötü diyebileceğim başka bir yanı yok kitabın.Edebiyat ve Eleştiri dergisindeki üzerine yazılmış kısa yazıyı da okudum, aslında o yazı çok uzatılabilrdi, bence Şeref Bilsel oturup müstakil yazı yazmalıdır. Benim dediğim kötü yönüne de değinmelidir.


Şair’e göre, “Şair, hem hayatın tam ortasındadır hem de kıyısında; ama daha çok tepeden bakar. Çünkü anlamak ve farkında olmak tepeden bakmayı gerektirir. Şair, işlenen cinayetin sonunu görebilir, bu yüzden ukaladır.” Maraş’ta, şiir şehrinde, uzun kış gecelerinde insanların toplanıp kitap okuyup, türküler söylediği bir köyde büyüyen Keklikçi, “Eğer bana şiire ne zaman başladığımı sorarsanız, bir cevap veremem; çünkü henüz okumayı bilmiyorken kendi kendime şiirler söylerdim.” diyor. Keklikçi’nin şiiri sevmesinde 126 yaşında asli hayata geçiveren dedesinin rolü olduğu da kendisiyle ilgili yazılanlar arasında yer almakta… “Göremeden ölürsem, gözlerim açık gider.” dediği şehir İstanbul’a 2001 yılında gelen şair, “Edebiyat ortamında hep iyi bildiklerimizin o kadar da iyi olmadığını buraya gelince anladım. Benim şiirim kavrayışla çok ilgili, insanları ve hayatı sağlıklı bir şekilde kavramak da ancak bu şehirde mümkün.” demektedir. “26 yaşındayım ve yirmi altı bin çeşit olumsuzluk yaşadım. Bu, düz bir mantıkla hayra alamet değildir. Acıyı ve yalnızlığı benim çağırdığımı söylüyorlar; ama tam tersine ben acıya maruz kalıyorum. Üç öğün aç durduğum günler oldu; ama bunu ben istemedim.” diyen şair, hayatta yapabileceği en iyi işin şiir yazmak olduğuna inandığını belirtiyor, yine kendisiyle yapılan söyleşilerde.Ayrıca, yine kendisiyle yapılan söyleşilerden anlaşıldığına göre, şair anlaşılmayı önemsiyor, fakat herkes tarafından anlaşılmak gibi bir kaygısı da yok; “Ben futboldan anlamam ve bir futbolcunun beni okumasını beklemem. Ancak her insanda şairane bir yan olduğuna inanırım. Çünkü bir ruha sahip olan herkeste iman, aşk ve şiir potansiyeli vardır. Ancak insanlar, kolaycılığa kaçıp hayatın yapaylığı içinde kaybolmayı seçerler.”Tanınma Korkusu; iki bölümden oluşuyor. İlk bölüm Bakır Duruşmalar; 1998-2000 yılları arasında yazılan şiirlerden seçmeler… bölümün başında; “gün güne değmeden gidiyor” mısraı yer alıyor. İkinci bölüm Herkese Günaydın’da; 2001-2003 yılları arasında yazılan şiirlerden seçmeler bulunuyor; bölüm başında ise “biz işimize bakalım yani şu mezarlığa” mısraı var. Tanınma Korkusu’nda; istihza (alay), yalnızlık, intihar, mistisizm, hüzün, eleştiri, öfke, hınç, ölüm dikkati çeken unsurlar arasında…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

*

*

*