Yerel Yönetim; siyasal, hukuki bir kavram ve sosyal idari bir kurum olarak geç ortaçağlar Avrupasının ürünüdür. Çağdaş yerel yönetim ve demokrasi ise ancak geniş bir alanda ve toplumun bütün kurumları üzerinde kontrol yürüten bir merkezi idarenin varlığı karşısında söz konusudur. Yani modern devletin güçlenen erki karşısında; tarihin akışı içinde bir bölgenin veya şehirin mali-idari alanda özerklik elde edip bunu güçlendirmesiyle yerel yönetim denen hukuki varlık ortaya çıkmıştır. Nihayet yeni çağların hukuki devrimi, bir yerde bu tip idarelerin hukuki varlığının tanınmasını, yani tüzel kişilik kazanmasını sağlamıştır.Yerel yönetim geleneği; demokratik yaşamı ve siyasal katılmayı tek kelimeyle yurttaşlık bilincini yerleştiren bir gelişmedir. Güçlü bir yerel yönetim sadece kentlerin ve köylerin bayındırlığını ve sağlıklı yaşamını sağlayan bir örgüt demek değildir; ön planda sağlam bir demokratik terbiyenin yerleşmesini sağlayan bir toplumsal süreçtir.
Türkiye’de yıllardır üzerinde konuşulagelen bir konu var: Yerel Yönetimler. Kimileri yerinden yönetim ilkesinin uygulamada da hayata tam manasıyla geçirilmesine taraftarken kimileri en ücra köşeye kadar yönetimin nokta nokta tümüyle Ankara’ya bağlı olmasının doğru olduğu iddiasında. Peki eskiler bu işi nasıl yaparlarmış? Yerel yönetim kavramı nasıl ve hangi aşamalardan geçerek ne zaman ortaya çıkmış? Bu ve buna paralel soruların cevabını bir soru-cevap şeklinde değil de sohbet havasında öğrenmek istiyorsanız, hele de karşınızda İlber Ortaylı gibi bir üstadın bulunması ayrıca hoşunuza giderse bu kitabı mutlaka almalısınız.
Kitap Yorumları - (2 Yorum)
Okunması elzem olan eserlerden…
Türkiye’de yıllardır üzerinde konuşulagelen bir konu var: Yerel Yönetimler. Kimileri yerinden yönetim ilkesinin uygulamada da hayata tam manasıyla geçirilmesine taraftarken kimileri en ücra köşeye kadar yönetimin nokta nokta tümüyle Ankara’ya bağlı olmasının doğru olduğu iddiasında. Peki eskiler bu işi nasıl yaparlarmış? Yerel yönetim kavramı nasıl ve hangi aşamalardan geçerek ne zaman ortaya çıkmış? Bu ve buna paralel soruların cevabını bir soru-cevap şeklinde değil de sohbet havasında öğrenmek istiyorsanız, hele de karşınızda İlber Ortaylı gibi bir üstadın bulunması ayrıca hoşunuza giderse bu kitabı mutlaka almalısınız.