Sakin sakin kumandanın kırmızı düğmesine basıyorum. Susun, hepiniz susun lütfen. Ne halin varsa gör Cüneyt. Öpsün seni Zeki Müren.Küçük adımlarla balkona doğruyum... Bir sıçrayışta korkulukların tepesindeyim. En dengeli halimde. En güvenli. En ben. Yüzüme çarpan rüzgârın tatlı nefesinde nenemin kokusunu buluyorum. Kollarımı iki yana açıp Abdurrahman Efendi’nin çatısına doğru bırakıyorum gövdemi.Biliyor musunuz, ben Seher’im.Öykücülüğümüzün “ele avuca sığmaz” kalemi Başar Başarır, Can Yayınları’nda. Başarır, cümlesi açık, kalemi tutuksuz yazarlardan; Türkçeyi gündelik dilin tüm alanlarına uzanacak, tüm renkleri kapsayacak biçimde kullanıyor. Bu nedenle, aklınıza gelebilecek her kesimden insan, bütün zenginliği ve cıvıltısıyla yer alıyor bu öykülerde. Teklifinizle İlgilenmiyorum, yaşamın insanı köşeye sıkıştırdığı, onun canını yaktığı her parçasına başkaldırıyor. İçerdiği mizaha, taşkın zekâsına ve akıcılığına bayılacaksınız.
Yalnızca bir öyküsünü okuduktan sonra, bütün öykülerini okumak için sabırsızca yazdıklarını tükettiğim yazar. Biraz şarap, ya da daha sert birşeyler; mesela kırmızı Tuborg eşliğinde okunabilecek öyküler bunlar. Şehrin kanalizasyon suyu ayaklarınız altından akarken, siz oturup kaldırımda kıçınızı dondurarak “İmla kurallarıyla mutsuzluk üzerine” iç çekip okumaya başlayabilirsiniz.
Kitap Yorumları - (3 Yorum)
Günümüzün dil değişimini rahatlıkla görebileceğiniz bir kitap
Başarır’ın en başarılı eseri…
Yalnızca bir öyküsünü okuduktan sonra, bütün öykülerini okumak için sabırsızca yazdıklarını tükettiğim yazar. Biraz şarap, ya da daha sert birşeyler; mesela kırmızı Tuborg eşliğinde okunabilecek öyküler bunlar. Şehrin kanalizasyon suyu ayaklarınız altından akarken, siz oturup kaldırımda kıçınızı dondurarak “İmla kurallarıyla mutsuzluk üzerine” iç çekip okumaya başlayabilirsiniz.