Yazarın üzerinde özellikle durduğu bir nokta toplumsal benliğin nasıl toplumsal eylem ve etkileşim içinde fiili olarak işlev gördüğü yani derin yapı düzeninin nasıl ortaya çıktığıdır.Bir başka deyişle bu kitap toplumsal kuram üzerine bir denemedir de diyebiliriz. Eser, gerçekten de, “toplumsalın bilinçdışı boyutu”nu kuramlaştırmak, savunulan açıklık ve belirlenimsizliği kurmak açısından hayati önem taşıyor.Kitapta argüman üç aşamalı olarak sunuluyor. Birinci bölümde, farklı toplumsal kuramsal yaklaşımlar çözümlenip değerlendiriliyor. İkinci bölümde, yapısal/objektivist yaklaşımların iki farklı alternatifi ele alınıyor. Üçüncü bölümde ise, genelde psikanalitik kuram ve özelde Freud’un kapsamlı bir analizi, psişe üzerinde toplumsal etkilere ve en temel düzeyde toplumsalın yeniden üretimine ilişkin bir kuram geliştirme olanağı yaratılıyor. Özetle, bu çalışmanın argümanı görünüşte zaman ötesi bir tarzda sunulmuş olsa da, tarihsel bir konjonktürün damgasını taşımaktadır.