Telif Bildirimi ve Kitap Kaldırma İstekleri İçin
Tüfek, Mikrop ve Çelik  (Karton Kapak)

Kategori: Bilim & Mühendislik Yazar: Jared Diamond Yayınevi: Pegasus Yayınları

Tüfek, Mikrop ve Çelik (Karton Kapak)

Tanıtım Bülteni
TÜRKİYE’YE ÖZEL ÖNSÖZLE “Bu kitap tüm kıtalardaki insanların on üç bin yıllık kısa tarihi. Herkes ve her şey anlatılıyor. Farklı kıtalardaki farklı toplumların farklı gelişmelerini ikna edici ve bilimsel bir şekilde açıklayarak ırkçı yaklaşımları yerle bir ediyor… İlk iki sayfayı okuduktan sonra elinizden bırakamayacaksınız.”Paul R. Ehrlich, Stanford Üniversitesi “Büyüleyici… İnsanlık tarihini anlamak için bir temel oluşturuyor.”Bill Gates  “Büyük soruların ve büyük cevapların kitabı.”Yuval Noah Harari “İnanılmaz derecede kapsamlı bir kitap. Jared Diamond diğer birçok yazarın başaramadığını başarıyor ve altı yüz sayfa içinde tüm dünyanın tarihini başarılı bir şekilde anlatıyor. Son yıllarda insanlık tarihi hakkında basılmış en önemli ve okunaklı kitaplardan biri.” Nature “İnsanlık tarihi araştırmalarında ciddi ve çığır açıcı kitaplar ancak her nesilde bir geliyor. Tüfek, Mikrop ve Çelik de bu klasiklerin arasında yerini almaya hazır… Diamond teknolojiye olan hâkimiyetini geniş bir tarihsel kapsamla birleştiriyor. Yıllardır bu kadar özenli ve geniş kapsamlı bir kitap basılmamıştı.”Washington Times “Jared Diamond, bilimsel verileri herkesin anlayabileceği bir biçimde açıklıyor ve insanlık tarihinin nasıl geliştiğini merak eden herkesin ilgisini çekecek bir konuyu işliyor… Irkçı yanıtlara karşılık bilimsel temelli bir teori üreterek herkese büyük bir iyilik yapmış. İnanılmaz derecede ilgi çekici bir kitap.”Los Angeles Times   Dünya üzerinde yaşayan bütün insanların 13.000 yıllık tarihi… İnsanlık tarihi, devletler, savaşlar, keşifler, icatlar ve yeniliklerle doludur. İmparatorluklar kurulup yıkılırken, tarihin seyrini değiştiren, kıtaların kaderlerini belirleyen olaylar yaşandı. Ancak insanlık tarihi nasıl başladı ve nasıl şekillendi? Anadolu ve Orta Doğu coğrafyası tarihin akışında neden bu kadar önemli? Neden Avrasya’da atlar evcilleştirilebilirken Afrika’da zebralar evcilleştirilemedi? Neden Amerika kıtasının yerlileri Avrupa’yı istila etmedi de tersi oldu? Neden bazı toplumlar zenginken diğerleri fakir kaldı? Tüfek, Mikrop ve Çelik, insanlık tarihinin en can alıcı ve önemli sorularını soran ve bilimsel kanıtlarla yanıtlayan muhteşem bir eser. Biyoloji, coğrafya, dilbilim ve tarih gibi birçok alandan yararlanarak yazılmış, “Batılı” koşullandırmalardan arınmış, geleceği gösteren bir tarih kitabı. Dinlerin nasıl doğduğu, devletlerin nasıl kurulduğu, mikropların ve onlara bağlı hastalıkların nasıl oluştuğu, tarım ve hayvancılığın hayatımızdaki önemi, yazının neden icat edildiği, insanoğlunun teknolojiyi nasıl ve neden geliştirdiği, insanlık tarihinin temellerinin neler olduğu ayrıntılarıyla bu kitapta inceleniyor.  Ve tüm hikâye bundan 13.000 yıl önce Orta Doğu’da yaşayan bir insanın bir buğday tanesini toprağa ekmesiyle başlıyor.  “Sanatsal, bilgilendirici ve eğlenceli… Bir konunun daha önce akla hiç gelmemiş yönlerini aydınlatan bir pencere görmek gibisi yoktur ve Jared Diamond da tam olarak bunu yapmış.” William H. McNeil, New York Review of Books“Bu kitabın kapsamı ve açıklayıcı gücü inanılmaz.”The New Yorker“Tüfek, Mikrop ve Çelik’te açıkça görebiliyoruz ki, hiçbir bilim insanı sosyal meseleleri Jared Diamond kadar açıkça ve rahatlıkla anlatamıyor. Bu inanılmaz derecede başarılı kitapta biyoloji ve tarih bilimlerini birleştiren Jared Diamond insan durumunu hiç olmadığı kadar derinlemesine anlatıyor.” Edward O. Wilson, Harvard Üniversitesi“Sahip olanlar ve olmayanlardan oluşan dünyamızın nasıl oluştuğunu açıklayan nefes kesici bir kitap. Daha önce hiç bu kadar büyük bir uzmanlık ve şefkatle işlenmemiş bir konu.”The Times“Fevkalade ve ikna edici bir kitap. Kapsamı ise inanılmaz.” Observer“Bu kitap beni Orta Çağ savaşlarını araştıran bir tarihçiden insanlık tarihi öğrencisine dönüştürdü.” Yuval Noah Harari“İlgi çekici ve aşırı derecede önemli… Bu kitabın bir özetinin çıkarılması ona haksızlık olur.”                                                              David Brown “En temel düzeyde insanlık tarihini merak eden herkesin ilgisini hak ediyor. Zirvede bir eser. Diamond insanlık tarihinin mantıklı ve kanıtlara dayanan bir öyküsünü yazmış.”                                                                                 Thomas M. Disch
Satıcı Kitap Adı Bağlantı
Trendyol Tüfek, Mikrop ve Çelik (Karton Kapak) Satın Al
Kitapyurdu Tüfek, Mikrop ve Çelik (Karton Kapak) Satın Al
D&R Tüfek, Mikrop ve Çelik (Karton Kapak) Satın Al
Idefix Tüfek, Mikrop ve Çelik (Karton Kapak) Satın Al
BKM Kitap Tüfek, Mikrop ve Çelik (Karton Kapak) Satın Al
Hepsiburada Tüfek, Mikrop ve Çelik (Karton Kapak) Satın Al
Nadir Kitap Tüfek, Mikrop ve Çelik (Karton Kapak) Satın Al
N11 Tüfek, Mikrop ve Çelik (Karton Kapak) Satın Al
Amazon Türkiye Tüfek, Mikrop ve Çelik (Karton Kapak) Satın Al
Kitap Adı Format Boyut Bağlantı
Tüfek, Mikrop ve Çelik (Karton Kapak) PDF 6.23 MB İndir
Tüfek, Mikrop ve Çelik (Karton Kapak) EPUB 6.96 MB İndir
Tüfek, Mikrop ve Çelik (Karton Kapak) MOBI 5.49 MB İndir
Tüfek, Mikrop ve Çelik (Karton Kapak) ODF 5.86 MB İndir
Tüfek, Mikrop ve Çelik (Karton Kapak) DJVU 7.32 MB İndir
Tüfek, Mikrop ve Çelik (Karton Kapak) RAR 4.76 MB İndir
Tüfek, Mikrop ve Çelik (Karton Kapak) ZIP 4.39 MB İndir

ALTERNATİF İNDİRME LİNKLERİ

Kitap Adı Format Boyut Bağlantı
Tüfek, Mikrop ve Çelik (Karton Kapak) PDF 6.23 MB İndir

Benzer Kitaplar




Kitap Yorumları - (5 Yorum)


Yazar kitabında insanlığın son buzul çağından sonraki yaklaşık 13 bin yıllık dönemdeki gelişmesini farklı birçok açıdan ele alarak dünyanın hangi bölgelerinin hangi koşullar altında geliştiğini bilimsel verilerle açıklamaya çalışıyor.

Kitabın ilk bölümlerinde yazar, dünyada insanların ilk var oldukları dönemden yerleşik düzene geçmeye başladıkları döneme kadar olan kısmı özetliyor ve daha sonra yiyecek üretiminin ve dolayısıyla yerleşik düzenin başladığı dönemlerden başlayıp, Dünya üzerindeki farklı bölgelerde yaşayan insanların birbirinden oldukça bağımsız olarak nasıl geliştiğini anlatıyor. Yerleşik düzen, tarım ve hayvancılık gibi insanların gelişimini doğrudan etkileyen alanlarda farklı kıtalardaki farklı toplulukların gelişimlerini kıyaslayıp, bunlar arasındaki ilerleme hızlarının neden farklı olduğunu bilimsel kanıtlarla açıklamaya çalışıyor.

İnsanların kıtalar arası yolculuklar yapmaya başlaması ile ortaya çıkan egemenlik savaşlarına etki eden icatlar, tarımsal üretim kapasiteleri ve mikroplar gibi etkenlerin doğurduğu sonuçlardan bahsediyor. Yazının bulunmasının ve dolayısıyla topluluklar arasında bilgi ve teknoloji paylaşımının kolaylaşmasının etkilerini ortaya koyuyor.

İnsanlığın ilerlemesine ve nüfusun artmasına bağlı olarak küçük topluluklardan büyük devletlere geçiş dönemlerini; iklim, bilim, coğrafya, din ve farklı yönetim sistemlerinin bu geçişlerdeki rollerini anlatıyor.

Yazarın kitabı hazırlarken ne kadar çok çalıştığını ve oldukça detaylı araştırmalar yaptığını kitapta verdiği örneklerden, araştırma sonuçlarından ve sayısal bilgilerden anlıyorsunuz. Gerçekten üzerinde çok emek vermiş olduğunu ve insanların yerleşik hayata geçişten günümüze kadar ki hikayesini çok kapsamlı bir şekilde okuyucuya aktarabildiğini görüyorsunuz.

Konusu ve yazarın detaylı anlatım tarzı nedeniyle kitabı okuması biraz zor olsa da okudukça hem geçmişi hem de günümüzü anlamak adına çok şey kazanıyorsunuz.

“Önceleri yeryüzündeki bütün insan toplulukları yabani hayvan ve bitkilerle geçiniyorlardı. Peki durup dururken ne diye bu topluluklardan biri yiyecek üretimine geçti? Bunun bir nedeni olmalı, peki niçin Bereketli Hilal adı verilen Akdeniz yerleşim yerlerindeki insanlar MÖ yaklaşık 8500 yılında geçti de iklim ve yapı bakımından benzerlik taşıyan Güneybatı Avrupa’nın Akdeniz kıyısındakiler 3000 yıl sonra geçti….” (s.115)


Yazar kitaba, etimoloji meraklılarının çoğu kelimenin kökenine dair sık sık duyduğu Hint-Avrupa dillerinin ve dolayısıyla konuştuğu dil olan İngilizcenin de tarıma başlayıp yerleşik düzene geçen Anadolu çiftçilerine dayandığını belirten, insanlık medeniyetinin temeline Anadolu’yu, burada evcilleştirilebilen bitki ve hayvanları, icat edilen metal aletleri ve oluşturulan toplum yönetim erkini yerleştiren bir önsözle başlıyor.

Kitabının konusunu, tarihin seyrini oluşturan ve bugünkü eşitsizliklerin de kaynağı olan, farklı kıtalardaki insanların farklı hızlarda gelişmesinin nedenlerini irdelemek olarak açıklıyor. Bu irdelemeye, genetik üstünlükler yanılgısıyla veya gelişmişlerin sistematikleştirdiği ölçütler üzerinden bakarak taraflı, ırkçı davranma hatasına düşmeyeceğini, onu Toynbee’ninki gibi boşluklar bırakan bir teze bağlamayacağını da peşinen beyan ediyor.

İlk bölümde Polinezya adalarına dağılan bir topluluğun, aynı kökene sahip olmalarına rağmen maruz kaldıkları çevresel farklara bağlı olarak kısa süre içerisinde gösterdiği büyük gelişim farkını örnekleştiriyor. İkinci bölümde ise İspanyolların Amerika kıtası yerlileri olan İnkalarla ilk karşılaşmalarındaki teknik donanım, okuryazarlık, siyasi örgütlenme, denizcilik teknolojisi ve mikroplara karşı bağışıklık avantajlarını ortaya koyup, bu farkların nasıl oluştuğuna dair meraklandırmaya devam diyor. Cevapların verilmeye başlandığı takip eden bölümdeki salgın hastalık, bunun hayvanların evcilleştirilmesiyle ilgisi ve mikrop mutasyonu konuları güncelle ilişkisi bakımından ilgi çekici. Tarıma geçiş zaman farklarının anlatıldığı bölüm, ülkemiz topraklarının bir kısmını da kapsayan Bereketli Hilal’in üstünlüğünü ve değerini çarpıcı biçimde ortaya koyuyor. Bugün kanıksadığımız “çeşitlilik” kelimesinin Bereketli Hilal’le Amerika kıtası arasında 5000 yıllık bir fark oluşturması gibi. Tarım ve hayvancılığı kapsayan yiyecek üretimi üzerinde kıta eksenlerinin etkisine değindikten sonra, yazının tarihi ve peşinden de obalardan devletlere siyasal örgütlenme basamaklarını işliyor. Bu bölümde bahsedilen din ve ekonominin devlet yapısındaki işlevleri, bu işlevlerin bugüne kadar nasıl geldiğini gösteriyor ve bundan sonra değişip değişmeyeceği konusunda düşündürüyor. Önce Asya’dan, sonra Avrupa’dan Avustralya’ya göçler bölümü, çevresel etkenlerin ne denli çeşitli ve belirleyici olduğundan emin olmamızı sağlayacak örneklerle dolu. Son bölüme yaklaşırken yazar Afrika üzerine yoğunlaşıyor. Bölge, dillerin gelişim hareketleri üzerinden toplulukların göçleri ve diğer kıtalarla ilişkileri bağlamında irdeleniyor. Yazarın çok garip bulduğu, Afrika’ya çok yakın Endonezya’ya oldukça uzak Madagaskar adasının garip demografi ve dil yapısı, Orta Afrika’dan güneye inen Bantuların Koisanlara, Avrupa’dan deniz yoluyla gelen Portekizlilerin de onlara baskın çıkarak Güney Afrika’yı istila edebilmelerinin sebepleri, coğrafî rastlantılar meselesini zihninizde iyice belirginleştiriyor. Japon çömleklerinin genel kabullere aykırı tarihlenmesi, Korelilerle Japonlar arasındaki ilişki, Japonya ile İngiltere’nin benzer enlem adaları olarak benzemez gelişimleri son bölümün şaşırtıcı konuları. Sonsözde yazar, kitabın devamında yapılacak çalışmalara yol gösterici olarak bıraktığı soruları listelerken, Bereketli Hilal’in tarihî üstünlüğüne rağmen Avrupa’nın gerisinde kalışını, yiyecek deposu olma özelliğini ve ormanlarını yitirmesine ve bunları takip eden bir dizi sebebe bağlıyor. Çin donanmasının sömürgecilikte Avrupalılarınkilerin gerisinde kalmasını ise siyasî birliğin dezavantajlarına, siyasî çeşitliliğin imkânlarına. Hollanda-Zambiya karşılaştırmasına dayanarak kurumlaşmanın önemini vurgulayan araştırmacılara cevaben kurumlaşmanın temelinde de coğrafî etkenlere bağlı gelişme süreçlerinin olduğunu tekrar ispat ediyor.

Yazar iddiasını savunmada oldukça başarılı ve tutarlı. Kitabın farklı bölümlerine serpiştirilmiş kilit bilgiler, dünyadan gelen bazı haberleri tuhaf karşılayışımızın konuyla ilgili bilgisizliğimize dayandığına ayıktırıyor. Avustralya kıtasının yıllık olmayan iklim döngüsü ve kurak dönemlerde yaşanan felaketin boyutları buna en çarpıcı örnek. İnsanlık tarihini etkileyen bir durumun geçen yılki sonuçlarına -bitmeyen yangınlar ve su tüketen hayvanların itlafı gibi- sığ ve çiğ akıl yürütmelerle yaklaşmış olabiliriz. “Tazmanya canavarı” diye anılan çizgi film kahramanının esin kaynağını da benzer bilgi serpintileri arasında bulabileceksiniz. Bu gibi birçok ilginç bilgi okumanıza renk katıyor. Kitaptaki fotoğraf, tablo ve çizimlere ek olarak önünüze açacağınız bir atlas ile veya google haritalara sık sık başvurarak okumanız büyük kolaylık sağlayacaktır. Ayrıca bu konuda okumaya devam etmek isteyenler için kitabın sonuna, kitabın her bölümüyle ilgili onlarca, toplamda yüzlerce kitap içeren bir tavsiye listesi eklenmiş.

Çevirmenin yaygın kullanılan “dağarcık” kelimesi yerine “dağar”ı tercih ederken, “tasarlamak” fiili yerine tüm metin boyunca “tasarımlamak” fiilini ve türevlerini kullanması, kitabın yalın akışkan dili içerisinde rahatsız edici bir çelişki olarak gözümü tırmaladı.

Özetle kitabı, Teoman Duralı’nın TRT2’deki “Felsefe Söyleşileri” programının tam kapsamlı ve hızlandırılmış bir sürümü olarak tanımlayabileceğimi düşündüm. Verdiği cevaplar kadar yeni sorular da üreten ama asıl önemlisi, tarihin akışını anlamanızı, bugüne kadar göremediklerinizi görmenizi sağlayan bir eser. Bazı önyargılarınızın, alıp kabul ettiğiniz peşin hükümlerin sarsılacağını söyleyebilirim.


Kitaplığımda olmasından mutluluk duyduğum bir kitap. İyi ki okumuşum diyorum.


İnsanlık tarihi hakkında merak ettikleriniz varsa sizin için birebir .


çok farklı bir bakış açısı kazanacaksınız

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

*

*

*