Bir halk edebiyatı türü olan bilmecelerimizi derlemek, toplamak, onlardan çeşitli biçimlerde yararlanmak ve onları gelecek kuşaklara birer sanat eseri olarak, yazılı bir biçimde aktarmak sanırım bu alanda çalışanların görevidir. Bilmecelere ilişkin yazılı kaynakların oluşturulmasında sahadan derleme ve değerlendirmelere daha çok önem verilmeli ve çeşitli yönlerden yararlanmaya sunulmalıdır. Bu kitapta yer alan altı yüz altmış altı bilmece tamamen sahadan derlenmiş ve “bilmecelerin yöreleri” başlığı ile yerel kaynakları tek tek gösterilmiştir. “Derlenen bilmeceler” bölümünde yer alan bilmeceler içine bir eserden yalnız bir tane bilmece aktarımı yapılmıştır. Metinler içinde örnek olarak yer alan ve kaynağı gösterilmeyen bilmecelerin tamamı, bu kitapta bulunan “derlenen bilmeceler” içinden seçilmiş olup bunların kaynaklarına “bilmecelerin yöreleri” başlığı altında yer verilmiştir. Bilmecelerin büyük çoğunluğunu eşyalarla ilgili bilmeceler oluşturmaktadır. Bu da insanların eşyaya hayranlıkla bakmaları ya da ekonomik olayların insan zihnini oyalamasıyla ilgili olsa gerek