Aydın sınıfın anatomisinde temel felsefe Türk Devleti'nin kaderine el koyan yönetici sınıfın etnik kimliği, ilişkileri, danışma çevreleri, olayların akışındaki düzenleyici rol ve etkilerini tüm boyutlarıyla incelemek ve onların saklı zihniyetlerini katersisa edip büyük toplumla bütünleşmeleri ve küresel entegrasyonu sağlamalarıdır.
Yazar, Türk toplumunda aydın sınıfın anatomisini ağırlıklı olarak merkez-çevre kuramından hareketle ve Gökalpçi bir yaklaşımla tahlil etmeye çalışmaktadır.
Yazar Türk Toplumundaki Aydın Sınıfın toplumsal yerini ,tarihsel gelişimini,hangi evrelerden geçerek değişimlere uğradıklarını ,hangi kökene ait olduklarını, ne tür amaçlara hizmet ettiklerini, toplum için yeterli olup olmadıklarını yansıttığı bu kitapta aydın sınıfın tüm özelliklerini bize tam olarak kavratmakta.Aydın sınıfın yerini anlatmakla birlikte , günümüzde tüm dünya üzerinde söz sahibi olan yahudilerin tarihlerine, ne tür olaylar yaşadıklarına, siyasi ve ekonomik tüm çalışmalarına ve hedeflerine bolca yer vermiştir.“Türk Milleti” bilincinin topluma entegre edilmesi yolunda ne gibi zorluklar yaşandığını , ne tür girişimlerde bulunulduğunu, Kemalist sistemin amaçlarını, ulus-devlet olma yolunda ne gibi şartların olduğunu , ulus-devletin özelliklerini yazar kitabın genelinde bizlere derinlemesine kavratıyor.
SONER YALÇININ EFENDİSİNDEKİ KONULARI DAHA KAPSAMLI,GENİŞ OLARAK ANLATILMIŞTIR.TÜRK TOPLUMUNDAKİ İNSANLARININ ANATOMİSİNİ BU KİTAPDA DAHA AÇIK OLARAK ANLATILMIŞ OLUP,İLGİLENLERE BU KİTABI OKUMALARINI TAVSİYE EDERİM.
Orhan Türkdoğan ilkönce bir toplumda aydın’ın gerekliliğini sorguluyorve ilk bölümde Niçin Aydın Sınıfı? sorusunu soruyor. Burada aydın sınıfı ve tarihi rolunü, çok ulusluluk ve etnisite tartışmalarını, yapay mozaik yaratma gayretlerini( bugünkü Avrupa Birliğini hararetle savunan ve azınlıçı, etnikçi aydunlar buna örnek teşkil ediyor), aydın sınıfının doğuşunu; tarhsel kökenli ikili toplum modelini( Selçuklulardan başlayan oğuz-türkmen ayrılığı, Osmanlıda topluma yabancı olan devşirme-dönme yöneticiler ile halk ayrılığı tartışılıyor),Aydın sosyolojisini ve kozmopolitleşmesi tarihi sürekliliği içerisinde işlenmiş. Türk toplumu ve yapısıyla ilgilenenler için, Türkiyedeki halk-aydın ayrılığını iyi analiz etmek isteyenler için başucu kitabı sayılabilir.
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
Yazar, Türk toplumunda aydın sınıfın anatomisini ağırlıklı olarak merkez-çevre kuramından hareketle ve Gökalpçi bir yaklaşımla tahlil etmeye çalışmaktadır.
Yazar Türk Toplumundaki Aydın Sınıfın toplumsal yerini ,tarihsel gelişimini,hangi evrelerden geçerek değişimlere uğradıklarını ,hangi kökene ait olduklarını, ne tür amaçlara hizmet ettiklerini, toplum için yeterli olup olmadıklarını yansıttığı bu kitapta aydın sınıfın tüm özelliklerini bize tam olarak kavratmakta.Aydın sınıfın yerini anlatmakla birlikte , günümüzde tüm dünya üzerinde söz sahibi olan yahudilerin tarihlerine, ne tür olaylar yaşadıklarına, siyasi ve ekonomik tüm çalışmalarına ve hedeflerine bolca yer vermiştir.“Türk Milleti” bilincinin topluma entegre edilmesi yolunda ne gibi zorluklar yaşandığını , ne tür girişimlerde bulunulduğunu, Kemalist sistemin amaçlarını, ulus-devlet olma yolunda ne gibi şartların olduğunu , ulus-devletin özelliklerini yazar kitabın genelinde bizlere derinlemesine kavratıyor.
Özellikle Osmanlının Türk milletine bakış açısını daha farklı bir şekilde değerlendireceksiniz.
SONER YALÇININ EFENDİSİNDEKİ KONULARI DAHA KAPSAMLI,GENİŞ OLARAK ANLATILMIŞTIR.TÜRK TOPLUMUNDAKİ İNSANLARININ ANATOMİSİNİ BU KİTAPDA DAHA AÇIK OLARAK ANLATILMIŞ OLUP,İLGİLENLERE BU KİTABI OKUMALARINI TAVSİYE EDERİM.
Orhan Türkdoğan ilkönce bir toplumda aydın’ın gerekliliğini sorguluyorve ilk bölümde Niçin Aydın Sınıfı? sorusunu soruyor. Burada aydın sınıfı ve tarihi rolunü, çok ulusluluk ve etnisite tartışmalarını, yapay mozaik yaratma gayretlerini( bugünkü Avrupa Birliğini hararetle savunan ve azınlıçı, etnikçi aydunlar buna örnek teşkil ediyor), aydın sınıfının doğuşunu; tarhsel kökenli ikili toplum modelini( Selçuklulardan başlayan oğuz-türkmen ayrılığı, Osmanlıda topluma yabancı olan devşirme-dönme yöneticiler ile halk ayrılığı tartışılıyor),Aydın sosyolojisini ve kozmopolitleşmesi tarihi sürekliliği içerisinde işlenmiş. Türk toplumu ve yapısıyla ilgilenenler için, Türkiyedeki halk-aydın ayrılığını iyi analiz etmek isteyenler için başucu kitabı sayılabilir.