Japonlarla Türkler arasında kökü çok eskilere dayanan bir kardeşlik sevgisi vardır be bu karşılıklı sevgi herhangi bir maddi çıkarla bağlantılı değildir; aksine bunun sebebi, dinlerimizin farklılığına rağmen, her iki halkın da tarihin derinliklerinde Ural-Altay tipine mensup insanlar oluşu; örf ve adetler arasındaki yakınlık ve benzerlikler kadar, uzak akrabalık bağlarıdır.Kısaca söylemek gerekirse, bugünkü Japonların ataları, Japonya’yı oluşturan adalar henüz Asya’yla bitişik olduğu dönemde, yaklaşık bin yıl önce, oralara göç etmiş olan Ural-Altay insanlarıdır. Japonca da Tungus dilinin lehçelerindendir. Tungus dilinin ise Ural-Altay dil ailesinden olduğu bilinmektedir. Unutmamak gerekir ki, Japonlar da bizim gibi 20 veya 21 Mart gününü Nevruz Bayramı (Şumbun no Hi) olarak kutlarlar.Bu kitap, Türkçe ile Japoncanın akraba diller olduğunu örnekleri ile gözler önüne serecektir.
Bu çalışma konusunun dilimizde tek örneği olabilir. Türkçe ile Japoncanın çok daha köklü bir bağı olduğu anlaşılıyor. İki dilin Kök Altay (Ön-Türkçe) dilinden bağlarının kesildiği çağlardan sonra bile bazı kelimelerin yan anlamlarının sonradan ortaya çıkan bir eşya-konuda aynı biçimde kullanıldığını kitapta görünce dillerin ruhu olduğu fikrine inandım.
Çok emek çekilmiş güzel bir eser. Japonlarla ortak kültürümüzün olması çak sevindirici. Her zaman onlara bir sempati duymuşuzdur. Ama ortak değerlerimiz olduğunu bilmiyordum. Bizi aydınlattığı için Yılmaz Bey’e teşekkürler. Siz de mutlaka okumalısınız.
Kitap Yorumları - (4 Yorum)
Benzeri olmayan bir kitap. Keşke benzeri eserleri diğer yakın diller ile olan çalışmalarını da görebilsek
Selengenin tüm eserleri var.. japonca ile Türkçenin akrabalığı zaten malum.. umarım aynısı Türkçe korece ilişkisi içinde yapılır…
Bu çalışma konusunun dilimizde tek örneği olabilir. Türkçe ile Japoncanın çok daha köklü bir bağı olduğu anlaşılıyor. İki dilin Kök Altay (Ön-Türkçe) dilinden bağlarının kesildiği çağlardan sonra bile bazı kelimelerin yan anlamlarının sonradan ortaya çıkan bir eşya-konuda aynı biçimde kullanıldığını kitapta görünce dillerin ruhu olduğu fikrine inandım.
Çok emek çekilmiş güzel bir eser. Japonlarla ortak kültürümüzün olması çak sevindirici. Her zaman onlara bir sempati duymuşuzdur. Ama ortak değerlerimiz olduğunu bilmiyordum. Bizi aydınlattığı için Yılmaz Bey’e teşekkürler. Siz de mutlaka okumalısınız.