Türkiye’de Çevirinin Politikası ve Poetikası 1923-1960
Tanıtım Bülteni
Çeviri, Osmanlı İmparatorluğu’nun son yüzyılından Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş sürecine, hem modernizasyon hamlelerinde hem de “kültür planlaması” alanında önemli bir yer işgal etti. Prof. Dr. Şehnaz Tahir Gürçağlar, Türkiye’de Çevirinin Politikası ve Poetikası, 1923-1960 adlı çalışmasında, bu tarihsel sürecin Cumhuriyet dönemine denk düşen dilimine farklı bir açıdan yaklaşıyor. Çeviri tarihine yönelik araştırmalarda, daha çok Tercüme Bürosu’nun faaliyetine odaklanıldığını belirten yazar, oysa bu alandaki aktörlerin Büro ile sınırlı olmadığını edebiyat tarihi açısından çok zengin bir malzeme sunan örneklemelerle anlatıyor. Kemal Tahir’in Mayk Hammer, Selâmi Münir Yurdatap’ın Şerlok Holmes ve Arsen Lüpen “çeviri”lerinden Gulliver’in Seyahatleri ’nin farklı versiyonlarına kadar pek çok örnek metni çeşitli açılardan değerlendiriyor. Erken Cumhuriyet döneminde edebiyat çevirisi alanını şekillendiren “politika” ve “poetika”yı, yani kültürel planlama açısından ve alanın kendi iç mantığı açısından çeviri edebiyatın yerini ve normlarını irdeleyen Gürçağlar, çeviri kuramının kavramsal çerçevelerinden yararlandığı gibi onları yaratıcı bir şekilde de geliştiriyor.
Türkiye’de çeviri tarihi çalışmalarının en önemli isimlerinden biri olan Şehnaz Tahir Gürçağlar bu eserinde -eser ifadesini kasıtlı olarak kullanıyorum- erken Cumhuriyet döneminin çeviri etkinliğini hem yöntem hem de içerik açısından çok katmanlı olarak ele almış. Yöntem açısından yalnızca söylem çalışmasıyla yetinmiyor, bunu metinsel analizlerle de destekliyor. Bu analizlerde ise çevirmen normlarını tespit ederek dönemin çeviri anlayışını ortaya koyuyor. Bu sayede bugünkü kabul edilebilir çeviri anlayışı ile geçmişi kıyaslama imkanı buluyoruz. İçerik açısından ise daha önce çalışılmayan pek çok meseleye ışık tutuyor. Hasan Âli Yücel önderliğinde kurulan Tercüme Bürosu’nun faaliyetlerini detaylı olarak incelediği gibi erken Cumhuriyet döneminin özel yayıncılık piyasasına da mercek tutuyor.
Eser büyük bir boşluğu doldurmasının yanında üzerine düşülmesi, aydınlatılması ve çalışılması gereken pek çok noktayı da açığa çıkarıyor. Türkçeye çevrilmesi Türkçe adına büyük bir kazanım olmuş.
modern Türkiye’nin gelişiminde çeviri kültürünün yerini tarihi süreç içerisinde yerli yerine yerleştiren bir eser. yazarını tebrik ediyor ve dahası teşekkür ediyorum.
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
Türkiye’de çeviri tarihi çalışmalarının en önemli isimlerinden biri olan Şehnaz Tahir Gürçağlar bu eserinde -eser ifadesini kasıtlı olarak kullanıyorum- erken Cumhuriyet döneminin çeviri etkinliğini hem yöntem hem de içerik açısından çok katmanlı olarak ele almış. Yöntem açısından yalnızca söylem çalışmasıyla yetinmiyor, bunu metinsel analizlerle de destekliyor. Bu analizlerde ise çevirmen normlarını tespit ederek dönemin çeviri anlayışını ortaya koyuyor. Bu sayede bugünkü kabul edilebilir çeviri anlayışı ile geçmişi kıyaslama imkanı buluyoruz. İçerik açısından ise daha önce çalışılmayan pek çok meseleye ışık tutuyor. Hasan Âli Yücel önderliğinde kurulan Tercüme Bürosu’nun faaliyetlerini detaylı olarak incelediği gibi erken Cumhuriyet döneminin özel yayıncılık piyasasına da mercek tutuyor.
Eser büyük bir boşluğu doldurmasının yanında üzerine düşülmesi, aydınlatılması ve çalışılması gereken pek çok noktayı da açığa çıkarıyor. Türkçeye çevrilmesi Türkçe adına büyük bir kazanım olmuş.
modern Türkiye’nin gelişiminde çeviri kültürünün yerini tarihi süreç içerisinde yerli yerine yerleştiren bir eser. yazarını tebrik ediyor ve dahası teşekkür ediyorum.
çok zengin bir kitap. tavsiye ederim.
Türkiyede çeviri tarihinin bir kısmına çok güzel açıklık getirilmiş.
Türkiye’deki cumhuriyet dönemi tercüme faaliyetlerini siyasi bağlamlarını dikkate alarak inceleyen bir doktora tezi. Sahası için önemli bir kaynak