Neşe Düzel'in canlı, doğrudan konuya giren ve konuştuğu kişiye taviz vermeden sorularını yönelttiği "Pazartesi Konuşmaları"ndan derlendi bu kitap. Bu konuşmaların derlendiği konu başlıklarını sıralamak demek, açık duran yaralarımızın çoğunu saymak demek. Her an her şeyin gündemin önüne büyük bir hızla çıkıp o hızla gündemden düşüp unutulduğu, hafızasız bir toplumuz. Kendimizle ve geçmişimizle tutarlı ve radikal bir hesaplaşma yapmaktan ürküyoruz, bundan kaçıyoruz. Bu kaçış için, her şeyin söylendiği hızda unutulması gerekiyor. İletişim fakültelerinde örnek röportajlar olarak okutulması gereken bu konuşmaları, tarih şeridini tersinden sararcasına dönüp okuduğunuzda, Türkiye'nin kirli yüzündeki kahredici sürekliliği daha iyi kavrayacaksınız.
Neşe düzel’ in yapmak istediğinin aslında fredyyy isimli arkadaşımızın dediği gibi yer verdiği konuklarını köşeye sıkıştırarak popüler kültürün bir parçası olmak olduğunu sanmıyorum. Bu kitabı ile yazar aslında popüler kültürün hızla yarattığı ve bir anda öldürdüğü gündemler içerisinde hjep uyuyan, uyumaya zorlanan, ya da sürekli bir şekilde uyuması sağlanan insanların gerçekleri bir anda ve bu kadar hızla unutmasının sakıncalarına değinmek istiyor ve böylelikle gün geçtikçe deforme olmuş ve kültürsüzleştirilmiş bir neslin yetişmekte olduğunu da imgeliyor. İlginç ve bir o kadar da insanı biraz daha gerçeklikleri düşünmeye iten bir eser veren yazarı tebrik etmek gerekiyor.
A’dan Z’ye sayfalarında bir Türkiye portresi çizen kitap, onbir bölümde Çetin Altan’dan, Mete Tunçay’a, Tansu Çiller’den, Yaşar Topçu’ya otuzbir insanı sayfalarına konuk ediyor. Kimi zaman İslam devletinin sorgulandığı, kimi zaman da Susurluk olayının ve güncelliğini hiç kaybetmeyen konuların incelendiği kitap, okuyucularını gazetede yer almış röportajlarla aydınlatıyor.neşe düzel radikal gazetesinin pazartesi yazılarında yaptığı röportajlarda sorduğu sorularla karşısındakini köşeye sıkıştırmasını çok iyi beceriyor. okunması gereken bir kitap
Kitap Yorumları - (2 Yorum)
Neşe düzel’ in yapmak istediğinin aslında fredyyy isimli arkadaşımızın dediği gibi yer verdiği konuklarını köşeye sıkıştırarak popüler kültürün bir parçası olmak olduğunu sanmıyorum. Bu kitabı ile yazar aslında popüler kültürün hızla yarattığı ve bir anda öldürdüğü gündemler içerisinde hjep uyuyan, uyumaya zorlanan, ya da sürekli bir şekilde uyuması sağlanan insanların gerçekleri bir anda ve bu kadar hızla unutmasının sakıncalarına değinmek istiyor ve böylelikle gün geçtikçe deforme olmuş ve kültürsüzleştirilmiş bir neslin yetişmekte olduğunu da imgeliyor. İlginç ve bir o kadar da insanı biraz daha gerçeklikleri düşünmeye iten bir eser veren yazarı tebrik etmek gerekiyor.
A’dan Z’ye sayfalarında bir Türkiye portresi çizen kitap, onbir bölümde Çetin Altan’dan, Mete Tunçay’a, Tansu Çiller’den, Yaşar Topçu’ya otuzbir insanı sayfalarına konuk ediyor. Kimi zaman İslam devletinin sorgulandığı, kimi zaman da Susurluk olayının ve güncelliğini hiç kaybetmeyen konuların incelendiği kitap, okuyucularını gazetede yer almış röportajlarla aydınlatıyor.neşe düzel radikal gazetesinin pazartesi yazılarında yaptığı röportajlarda sorduğu sorularla karşısındakini köşeye sıkıştırmasını çok iyi beceriyor. okunması gereken bir kitap