Düşüncenin buz gibi zirvelerinde, bilinçdışının giz dolu kaynaklarında, yolu izi belirsiz hakikat vahalarında keyifle dolaşan bir dahiden, Stefan Zweig'dan bir miras, üç dehanın öyküsüdür bu kitap…Balzac…Toplumun hava akımlarının meteorologu, iradenin matematikçisi, tutkuların kimyageri, milletlerin ilkel şekillerinin jeologu Balzac… Kendi çağının yapısını inceleyen bir bilgin, aynı zamanda bütün olguların koleksiyoncusu, çağdaş manzaranın ressamı ve çağdaş fikirlerin askeri, yani savunucusu Balzac…O'nun tutkusu en büyük vakaları olduğu kadar en küçük ayrıntıları da gözden kaçırmama konusunda yorulmak bilmez bir gayret göstermekti. Böylece, ortaya koymuş olduğu eser, Shakespeare'den bu yana, "İnsanî belgelerin saklandığı en büyük depo" halini aldı.Dickens…Bütün milletlerin en az şairâne olanının günlük hayatı ile şiir yaratabilen ilk yazar, Dickens... Donuk, kül renkli bir hava içerisinde güneşi parlatabilmiş olan adam…Dickens'ın külliyatı, sıradan şeylerin şiiriyle dolu bir antikacı dükkânıdır. Ve O, İngilizler'in günlük hayatındaki küçük şeylerin ve basit insanların etrafını şiir ve mizahla çevreleyen bir hâledir;İngiltere'nin şiiridir O.Ve Dostoyevski…Bütün dünyası ölümle çılgınlık, rüya ile gerçek arasında gidip gelen Dostoyevski... Kendi benliğinin problemleriyle her zaman insanlığın çözülmez bir problemine dokunan, aydınlattığı en ufak bir köşe bile sonsuzluğu yansıtan, insan olarak, yazar olarak, birRus, bir politikacı ve gelecekten haber veren bir kimse olarak, bizde, bütün varlığı ile ebedilik duygusu uyandıran Dostoyevski....Hiçbir yol ona erişemez; hiçbir araştırma kalbinin derin uçurumlarında olup bitenleri keşfetmemize imkân vermez. O'na ancak hayranlık duygusu ile yaklaşabiliriz: Alçakgönüllülükle, insanlığın sırları karşısında duyduğu saygı ve sevginin yüceliğine erişememiş olmanın verdiği mahcubiyetle...
Kitapta çok fazla benzetme amaçlı uzun cümleler var. Tabii bu biraz sıkıcı. Kitabın en güzel bölümü Dostoyevski ile ilgili bölüm. Dostoyevski’ye gelinceye kadar biraz sıkıcı ilerliyor.
Yayınevinin çevirisi gayet başarılı. Sevdiğimiz yazarların eserlerini okuyup onların hayat hikayelerini öğrenip ve de üstüne Zweigtan hakkındakileri okumak gerçekten heyecan veriyor… Keyifli okumalar
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
Kitapta çok fazla benzetme amaçlı uzun cümleler var. Tabii bu biraz sıkıcı. Kitabın en güzel bölümü Dostoyevski ile ilgili bölüm. Dostoyevski’ye gelinceye kadar biraz sıkıcı ilerliyor.
Çoktan okumuş olmakla birlikte kapağı hoşuma gittiği için kütüphaneme de almak istedim.
Kitap deneme tarzında olmasına rağmen sürükleyici bir roman gibi güzel,hafif ve rahatlatıcı.
Yazarın ustaları ele alış biçimi oldukça ilgi çekici yaşadıkları dönem yazarı nasıl etkiliyor hep duyardık ama bu kitapla yaşamış kadar olduk
Yayınevinin çevirisi gayet başarılı. Sevdiğimiz yazarların eserlerini okuyup onların hayat hikayelerini öğrenip ve de üstüne Zweigtan hakkındakileri okumak gerçekten heyecan veriyor… Keyifli okumalar