Erdemin dört ismiyle kendi hemşerileri tarafından onurlandırılan Virata'nın öyküsüdür bu. Ancak adı ne Fatihler Kronikleri'nde ne de Bilgeler Kitabı'nda geçmektedir. Anıları insanların hafızalarında yer almakta. Yüce Buda bilgeliğinin ışığıyla hizmetkârlarını doldurmak için yeryüzüne gelmeden önceki günlerde. Birwagha topraklarında kralın tebaası olarak Rajputana'da Virata adında asil ve düzgün bir adam yaşardı. Aynı zamanda onu Kılıcın Işığı diye de çağırırlardı çünkü büyük bir savaşçıydı, herkesten daha cesurdu ve asla hedefini ıskalamayan, mızrağı asla şaşmayan ve kılıç tutan kolu bir yıldırım gibi kuvvetli olan büyük bir avcıydı. Sakin bir yüzü vardı ve gözlerini diğer insanların bakışlarından asla kaçırmazdı. Öfkeyle asla yumruğunu sıkmaz, sesini asla yükseltmezdi. Kralın sadık bir hizmetkârıydı, kendi köleleri de ona büyük bir saygıyla hizmet ederdi çünkü Beş Nehir Ülkesi'nde yaşayanlar içinde adalet konusunda en önde gelen insandı.Evinin önünden geçerken din adamları yerlere eğilir ve onu gören çocuklar onun parlak gözlerine gülümseyerek bakardı.
Kısacık bir eser fakat düşünülerek okunduğu zaman çıkarılacak çok güzel dersler var. Yüceliğin ve erdemin kalıcılığının insanları anlamakla mümkün olduğu mesajı var. Ve verdiğimiz en ufak bir kararın bile insanların hayatını etkileyebileceği çok güzel anlatılmış. En sevdiğim Zweig eseridir.
Erdemin dört ismiyle kendi hemşerileri tarafından onurlandırılan Virata’nın öyküsüdür bu. Ancak adı ne Fatihler Kronikleri’nde ne de Bilgeler Kitabı’nda geçmektedir.
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
Kısacık bir eser fakat düşünülerek okunduğu zaman çıkarılacak çok güzel dersler var. Yüceliğin ve erdemin kalıcılığının insanları anlamakla mümkün olduğu mesajı var. Ve verdiğimiz en ufak bir kararın bile insanların hayatını etkileyebileceği çok güzel anlatılmış. En sevdiğim Zweig eseridir.
bir nefeste okunabilecek güzel br kitap
mükemmel bir kitap cok begendim cabucak bitti
beklentisiz okunduğunda güzel bir kitap. kısacık
Erdemin dört ismiyle kendi hemşerileri tarafından onurlandırılan Virata’nın öyküsüdür bu. Ancak adı ne Fatihler Kronikleri’nde ne de Bilgeler Kitabı’nda geçmektedir.