Yanık Yürekler….Gerçektende içeriğine uygun bir başlık.Okudukça insanın içinde ”yanık yürekler” bırakan bir eser.Birşeyleri anlama açısından gayet güzel bir kitap ortaya çıkarmış yazar…E nede olsa anlatılan şey belli….
“örnekleri kendinden bir hareket” dediğimiz hareket akıcı bir dille anlatılmışş kitapta.öyle ki kitabı okurken bazen nefes almadığınızı hissediyorsunuz.vietnam’dan mozambik’e kadar dünyanın dört bir yanına saçılmış tohumların destansı hikayesini göz yaşları içinde ve bir solukta okumak isteyenlere tavsiye ederim..
hayatını insanlığa adayan bir duayen ve kendisi için dünyadan hiçbir beklentisi olmayan sadece milletinin en iyi yerlere gelmesi,kardeşiğin tam anlamıyla yaşanması için hayatını vakfeden bir gönül insanının enfes cümlelerle buralarda yanan yüreklere su serpmiş.okurken sizleri farklı iklimlerde dolaştıran bir kitap.allah yolunda yürüyen herkese selam olsun.
yanık yürekler tam bizi tarif eden bir kelime. bizden ayrı gurbet yaşayan asrın sahibinin haytını anltan onun tahta kulubeden suyun ötesine sürüklenişinin hikayesi. bizim yüreğimiz yanık da sanki onunki yanık değil mi?. 8 senedir memleketinden vataından ayrı yaşayan buyüğümüzü daha iyi anlamak için bu eser okunmalı ve okutturulmalı. ışık süvarilerinin okuyup hüzünleneceği hüzünlendikten sonra aşka şevke geleceği bir kitap. kitapta yer alan bazı bölümler öyle duygulandırıyorki insanı ağlamamak elde değil. asrın sahibinin ne yaptığı ne yapmak istediği arkasından giden insanlarının derdinin ne olduğu açıkça gösterilmiş bu kitapta. baştada dediğim gibi yüreğimiz yanık onu beklemekteyiz bitsin bu hasret….
Harika bir kitap.Başlarken Harun Tokak’ın ağzından anlatılan Yavuz Sultan Selim’in; askerlerin “Yavuz Sultan Selim’in çadırında su var ama biz yanıyoruz” diye söylenmelerine karşılık askerlerin gözleri önünde bütün suyunu çöle dökmesi ve çölün Cennete dönüşmesi hikayesi nerdeyse kitabın bütününde ele alınıp, yanık yüreklerin her türlü zorluğa rağmen halkın dirilişi için, doğruluktan sapmaması için her türlü zorluğa katlanmaları gerektiği hikayenin amacıyla uyumlu olarak belirtiliyor.Kitapta verilen bir çok güzel örnekle kişinin kendi bireysel çabalarından başka ümmet için çabalaması gerektiği kendisi için istediğini kardeşi için de istemesi gerektiği gerçeği vurgulanıyor.Bu uğurda gerekirse Hz. İsmail gibi canını hiç çekinmeden verebilmenin önemi bir hikayede anlatılırken diğer bir hikayede Abdulkadir Geylani ile oğlu arasında geçen “Gönülde O’na varılmadan söylenen sözler kalblere asla ulaşmaz” diyaloğu sadece birkaç örnekten biri.Kalbleri tamamen Allah ve Hz. Muhammed (s.a.s) aşkı ile dolmuş yanık yürekli insanlardan bahsederken ayrıca kitabın bir bölümünde kalbi şeytanın lekesiyle lekeli Kabil’in torunlarından da bahsedilmektedir.Sonlara doğru ise “keşke” kelimesinin ne gibi durumlarda kullanılmasının uygun olduğu ve ne gibi durumlarda da kullanılmasının uygun olmadığı konusu işlenmiştir.Genel itibarıyla benim açımdan çok faydalı olduğuna inandığım bu kitabı herkesin de okuması gerektiğini hatta sadece bir kereyle de kalmayıp iki üç sefer okunabilecek bir kitap olduğunu belirtmek isterim.
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
Yanık Yürekler….Gerçektende içeriğine uygun bir başlık.Okudukça insanın içinde ”yanık yürekler” bırakan bir eser.Birşeyleri anlama açısından gayet güzel bir kitap ortaya çıkarmış yazar…E nede olsa anlatılan şey belli….
“örnekleri kendinden bir hareket” dediğimiz hareket akıcı bir dille anlatılmışş kitapta.öyle ki kitabı okurken bazen nefes almadığınızı hissediyorsunuz.vietnam’dan mozambik’e kadar dünyanın dört bir yanına saçılmış tohumların destansı hikayesini göz yaşları içinde ve bir solukta okumak isteyenlere tavsiye ederim..
hayatını insanlığa adayan bir duayen ve kendisi için dünyadan hiçbir beklentisi olmayan sadece milletinin en iyi yerlere gelmesi,kardeşiğin tam anlamıyla yaşanması için hayatını vakfeden bir gönül insanının enfes cümlelerle buralarda yanan yüreklere su serpmiş.okurken sizleri farklı iklimlerde dolaştıran bir kitap.allah yolunda yürüyen herkese selam olsun.
yanık yürekler tam bizi tarif eden bir kelime. bizden ayrı gurbet yaşayan asrın sahibinin haytını anltan onun tahta kulubeden suyun ötesine sürüklenişinin hikayesi. bizim yüreğimiz yanık da sanki onunki yanık değil mi?. 8 senedir memleketinden vataından ayrı yaşayan buyüğümüzü daha iyi anlamak için bu eser okunmalı ve okutturulmalı. ışık süvarilerinin okuyup hüzünleneceği hüzünlendikten sonra aşka şevke geleceği bir kitap. kitapta yer alan bazı bölümler öyle duygulandırıyorki insanı ağlamamak elde değil. asrın sahibinin ne yaptığı ne yapmak istediği arkasından giden insanlarının derdinin ne olduğu açıkça gösterilmiş bu kitapta. baştada dediğim gibi yüreğimiz yanık onu beklemekteyiz bitsin bu hasret….
Harika bir kitap.Başlarken Harun Tokak’ın ağzından anlatılan Yavuz Sultan Selim’in; askerlerin “Yavuz Sultan Selim’in çadırında su var ama biz yanıyoruz” diye söylenmelerine karşılık askerlerin gözleri önünde bütün suyunu çöle dökmesi ve çölün Cennete dönüşmesi hikayesi nerdeyse kitabın bütününde ele alınıp, yanık yüreklerin her türlü zorluğa rağmen halkın dirilişi için, doğruluktan sapmaması için her türlü zorluğa katlanmaları gerektiği hikayenin amacıyla uyumlu olarak belirtiliyor.Kitapta verilen bir çok güzel örnekle kişinin kendi bireysel çabalarından başka ümmet için çabalaması gerektiği kendisi için istediğini kardeşi için de istemesi gerektiği gerçeği vurgulanıyor.Bu uğurda gerekirse Hz. İsmail gibi canını hiç çekinmeden verebilmenin önemi bir hikayede anlatılırken diğer bir hikayede Abdulkadir Geylani ile oğlu arasında geçen “Gönülde O’na varılmadan söylenen sözler kalblere asla ulaşmaz” diyaloğu sadece birkaç örnekten biri.Kalbleri tamamen Allah ve Hz. Muhammed (s.a.s) aşkı ile dolmuş yanık yürekli insanlardan bahsederken ayrıca kitabın bir bölümünde kalbi şeytanın lekesiyle lekeli Kabil’in torunlarından da bahsedilmektedir.Sonlara doğru ise “keşke” kelimesinin ne gibi durumlarda kullanılmasının uygun olduğu ve ne gibi durumlarda da kullanılmasının uygun olmadığı konusu işlenmiştir.Genel itibarıyla benim açımdan çok faydalı olduğuna inandığım bu kitabı herkesin de okuması gerektiğini hatta sadece bir kereyle de kalmayıp iki üç sefer okunabilecek bir kitap olduğunu belirtmek isterim.