Arı Usun Eleştirisi (1781) ve Kılgısal Usun Eleştirisi (1788) tarafından öncelenen Yargı Yetisinin Eleştirisi (1790) Kant’ın insan bilgisinin sınırlarını çizmekle ilgilenen eleştiri projesinin son çalışmasıdır. Kant’ın “eleştirileri” her durumda bilgiyi eleştirdikleri için kendileri bilgisiz, kuşkulu eleştirilerdir. Gerçekte, eleştiriler yalnızca arı usun, kılgısal usun ve yargısal usun Kant’ın kendi kişisel usu ile bir karşılaştırmasıdır, usun us yoluyla eleştirisi, saltık bir karşılaştırma değildir. “Kuşku” Kant’ta insanı bilgisizlikten bilgiye götüren olumlu bir olumsuzlama değil, ama hiçlikten hiçliğe, bilgisizlikten yalnızca bilgisizliğin doğrulanmasına götüren ruhbilimsel bir tutumdur. Kant’ın kuşkusu pekinlik ile berkitilmiş bir kuşku, paradoksal bir kuşkudur. Kant “eleştirisinin” bir kişisel yeğleme sorunu olduğunu bir kez bile olsun ayrımsamış görünmez.Kant estetiği olduğu gibi teleolojiyi de bir “yargı” sorunu olarak alır ve böyle yargılara birer “köprü” karakterini vererek onlar aracılığıyla duyulurüstü ve duyulur bölgeler arasındaki uçurumu kapatmayı amaçlar. Böyle “transzendental amaç” doğallıkla eşit ölçüde “transzendental” çabalar yoluyla gerçekleştirilebilir. Birinci eleştiri bilme yetisinin kendisini bilme problemini ele almış ve bunu bilmeden önce bilmenin nasıl olanaklı olduğunu göstererek yapmıştır. İkinci eleştiri insanın bilgisiz bir istencinin ve bilgisiz bir ahlakının olduğunu, etik yaşamın ancak sonsuzluk içinde erişilebilecek boş bir beklenti olması gerektiğini saptamıştır.
İç sayfasındaki gibi Almanca’sıyla beraber değil. Aziz Yardımlı’nın Türkçesine alışık olanlar eseri anlayabilir. Anlık=zihin, eytişimsel=diyalektik, belgitleme=istidlal gibi…
Okunması oldukça zor olsa da felsefeyle yakından ilgileniyorsanız size çok şey katacaktır. Türkçesi çok basit görünmesine rağmen aslında oldukça yoğunlaşma gerektiren bir dile sahip.
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
İç sayfasındaki gibi Almanca’sıyla beraber değil. Aziz Yardımlı’nın Türkçesine alışık olanlar eseri anlayabilir. Anlık=zihin, eytişimsel=diyalektik, belgitleme=istidlal gibi…
Hegel in söylediği gibi; kant,bu eserde dağıttığı her şeyi toparlıyor .
Amaçsızlığın amaçsallaşmasını estetik deneyimin temeline koyan görüş ve anlatılarıyla Kant sanat felsefesinde benzersiz bir düşünürdür.
Okunması oldukça zor olsa da felsefeyle yakından ilgileniyorsanız size çok şey katacaktır. Türkçesi çok basit görünmesine rağmen aslında oldukça yoğunlaşma gerektiren bir dile sahip.
Ağır bir eser, fakat çok şey kazandıracaktır. Kitap okumada yeni bir merhaledir Kant.