Araba kullanmayı, yüzmeyi, bisiklete binmeyi, resim yapmayı, bağlama çalmayı, ayakkabı boyamayı, film çekmeyi annesinin karnında öğrenen biri var mı? Ya da doğuştan kasap olarak, piyanist olarak doğan biri?Hiç kimse anasının karnından badana yapmayı, topa röveşata vurmayı, yankesicilik tekniklerini öğrenemez. Bunların hepsi belirli bir süreçte, çeşitli eğitim ve uygulamalarla öğrenilmiş şeylerdir.Maradona’nın gol kralı, Picasso’nun soyut resimler yapan bir ressam, Tarkan’ın bir pop star olarak doğması çok inandırıcı olmadığına göre, bir kişinin yazar olarak doğması da beklenilemez.Fakat yazarlık da birçok meslek ve uğraş gibi sonradan, çeşitli çalışmalarla, uygulamalarla, üstün bir çabayla elde edilebilecek bir kazanımdır.İşte “Yazarlık Okulu bu gerçeklerden hareketle sana yazarlığın şifrelerini veriyor!Bu kitap, konuşmayı bilen herkesin yazar olabileceğini ispat ediyor!Sen de yazar olabilirsin!
Hiçbir kitap size nasıl yazar olacağınızı anlatamaz, içinizde o kumaş yoksa zor. Ama kitap cesaretlendirici. abartılı abartısız hikayelerle de yazarlığın zahmetli ama bir o kadar da zevkli bir uğraş olduğunu anlatıyor.
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
Yazmak en büyük terapidir.Bu terapide kendine yol arkadaşı arayanlar mutlaka bu kitabı okusun.
yaar olmak isteyenler için gayet akıcı ve eğlenceli bir dil kullanmış.uygulamalı olarak denemek için alanlar var.
Hiçbir kitap size nasıl yazar olacağınızı anlatamaz, içinizde o kumaş yoksa zor. Ama kitap cesaretlendirici. abartılı abartısız hikayelerle de yazarlığın zahmetli ama bir o kadar da zevkli bir uğraş olduğunu anlatıyor.
Bu kitabın ışığında bir şeyler yapmaya başladım. Hadi hayırlısı
Güzel bir kitap ama bir yerden sonra insanı sıkıyor, sonuna kadar zor okudum…