2002 yılında okumuştum. Jack London’un Martin Eden’de dahil olmak üzere belki de en iyi ve tuhaftır ki en az bilinen eseridir. bir mahkumun mahkumiyetinden idamına kadar geçen hayatını anlatan eser, düşüncelerin tutsak edilemeyeceğini 3 metrelik bir hücreden dünya panoraması çıkartarak anlatır okura. Romanın kahramanı hücreden geçen boru tınılarından alfabe çıkartılacağını çözdüğü andan itibaren okuru hücreden ayrılmadan farklı çağlarda avrupadan, uzak doğuya kadar türlü serüvene sürükler ve okura soyut ile somutun, gerçek ile hayalin hangisi olduğunu sorgulatır. insan somut bir varlık mıdır yoksa soyut bir idea mıdır?Mutlaka okunmalı.