Telif Bildirimi ve Kitap Kaldırma İstekleri İçin
Yitik Oğlan Yitik Kız

Kategori: Edebiyat Yazar: Peter Straub Yayınevi: Ithaki Yayınları

Yitik Oğlan Yitik Kız

  • çevirmen: Sönmez Güven
  • Yayın Tarihi: 04.02.2005
  • Orijinal Adi: Lost Boy Lost Girl
  • ISBN: 9789752730922
  • Dil: TÜRKÇE
  • Sayfa Sayısı: 351
  • Cilt Tipi: Karton Kapak
  • Kağıt Cinsi: Kitap Kağıdı
  • Boyut: 13.5 x 21 cm
Tanıtım Bülteni
Korku romanları yazarı Tim Underhill'in ağabeyinin eşi Nancy, bilinir bir nedeni olmaksızın intihar eder. On beş yaşındaki oğlu Mark da, annesinin intiharından bir hafta sonra ortadan kaybolur. Tim'in, bu iki gizemli olaya dair araştırmaları onu, yıllar önce bir seri katilin sığınağı olmuş, metruk bir eve yöneltir. Bu lanetli ev, yıllardır sallanan bir sırrın izleriyle doludur. Tim'in, insanın kanını donduran bir dehşet öyküsüyle yüzleşmesi artık kaçınılmazdır.
Kitap Adı Format Boyut Bağlantı
Yitik Oğlan Yitik Kız PDF 14.57 MB İndir
Yitik Oğlan Yitik Kız EPUB 16.28 MB İndir
Yitik Oğlan Yitik Kız MOBI 12.85 MB İndir
Yitik Oğlan Yitik Kız ODF 13.71 MB İndir
Yitik Oğlan Yitik Kız DJVU 17.14 MB İndir
Yitik Oğlan Yitik Kız RAR 11.14 MB İndir
Yitik Oğlan Yitik Kız ZIP 10.28 MB İndir

Sponsorlu Kitaplar

Satıcı Kitap Adı Bağlantı
BKM Kitap Sessizlik Artık Sensizlik Satın Al
Kitapyurdu Yüreğin Yorgunluk Görmesin Satın Al

Benzer Kitaplar




Kitap Yorumları - (5 Yorum)


Çoğumuz Stephen King’le tanımışızdır Straub’ı, Tılsım ne kadar güzeldi mesela, Kara Ev ne kadar güzeldi. Jack adlı çocuğumuzla, ikinci kitapta yetişkin Jack’imizle sırlardan sırlara, maceralardan maceralara düçar olmuş idik. Güzel anılar korunuyor, hatırlayınca mutlu oluyor insan. Kitapları okumuş kariler, Jack’i düşününce hepimiz mutluyuz sanıyorum.
Yitik Oğlan Yitik Kız, Straub’ın okuduğum ilk kitabı. Stephen King, okuduğu en iyi Straub kitabı olduğunu söylemiş. Bu şöyle süperdir, böyle manyaktır, en kraldır olayı riskli, çünkü umduğunuz şeyle karşılaşmazsanız önyargı öyle çabuk oluşur ki anlamazsınız bile. Eh, biraz da reklam kokan hareketler tabii, bu yüzden tekrar şans verebiliyorsunuz. Bir süre sonra. Konu Straub’sa ben vereceğim. Ki şans vermelik bir olay da yok, sevdim ben bunu.
Nancy Underhill’ın ölümüyle giriyoruz. Nancy, mutsuz bir evliliği sürdürmeye çalışan bir bacı. Kendisinin de hayattan pek bir beklentisi yokmuş zaten, lakin kocası Philip de biraz öküz çıkınca var olan minik umutlar da yok oluyor. Bir gün, oğlu tarafından bilekleri kesik bir vaziyette bulunuyor, kafaya da bir naylon poşet mi ne geçirilmiş. Oğul Mark için ne kadar travmatik bir hadise olduğunu düşünün ki Mark da gayet hoş bir çocuk. Babasının hödüklüğünden zerre geçmemiş buna, gayet yakışıklı ve normal bir genç. 15 yaşındaki gençler nasılsa öyle bir genç yani.
Tim var, New York’ta yaşayan bir yazar. Philip’in kardeşi. Zamanında kasabadan gitmiş, kardeşini orada bırakmış. Bu yüzden Philip beyinsizlik sebebiyle zaten zor bir insanken Nancy’nin intiharını araştırmak için kasabaya gelen Tim’e daha da uyuz davranıyor. Tim, Mark’ın ne kadar hayat dolu bir çocuk olduğunu gördüğü için sallamıyor kardeşini, Mark’la mail’leştikleri için çocuğu da biraz biraz tanıyor. Amacı çocuğun kötüye gitmesini önlemek, bir de işte hadiseyi aydınlatmak. Cenaze merasimi, şu bu. Bir şey bulamıyor ve New York’a dönüyor, Mark’la irtibatı koparmadan.
Bir süre sonra Mark ortadan kayboluyor, Tim kasabaya dönüyor yine. Bu sefer ellerinde incelenecek iki olay var. Biri, ailenin yaşadığı evin arkasında yer alan metruk ev. Mark, bu evde katakullilerin döndüğünden şüpheleniyor ve yakın bir arkadaşıyla evi inceliyor. Cenaze yemeğinde, sokağa çıktığında falan arkası dönük, korkunç bir adam görüyor; dev gibi ve kapkara giyinmiş. Bir gece evden arka bahçelerine atlayan ucubemsi şeyi de görünce ikisini birbirine bağlıyor. Sonradan ortaya çıkıyor ki evde manyağın teki kaçırdığı çocukları öldürmüş, saçlarını kesip saklamış. Böyle şeyler. Bu psikopat kardeşimiz de Nancy’nin kuzeni. Aile bağları… Diğer hadise de kasabada çocuk kaçırma olaylarının tekrar başlaması. Nöbetçi polislerin sayısı artıyor, aileler endişeli. Kasabanın başında böyle bir dert de var. Sonuçta bu iki hadise ileride birleşiyor, gizemler bir şekilde ortadan kalkıyor.
Bu ne bir korku/gerilim romanı, ne bir polisiye, ne de başka bir şey. Belgesele daha yakın; korkulu ve polisli bir davanın nasıl çözüldüğüne dair bir anlatı. Mesela Mark’ın öcülü evde dolandığı ve bir şeyler bulduğu bölümlerde korkuyoruz, öcülü evden arka bahçeye atlayan ucubeli sahnede gerim gerim geriliyoruz, Tim’in dedektif dostuyla yaptığı beyin fırtınalarında, polislerle ailelerin toplandığı bölümlerde polisiye tadı alıyoruz. Sonuçta elimizde metruk bir ev ve çocukları kaçıran bir manyak var, her şey birbiriyle bağlantılı olduğu için meyve kokteyli gibi bir şey bu roman. Her şeyden bir parça, lakin ortaya çıkan tat hiçbir şeye benzemiyor.
Anlatımda Tim’in günlüklerinden faydalanılmış, lakin ağırlıklı olarak olayları dışarıdan izleyen bir anlatıcı var. Belgesel gibi düşünün işte. Beklediğinizden çok farklı bir kitapla karşılaşıyorsunuz ama paradigmanıza ölümüne bağlı değilseniz kaldırıp bir kenara atmıyorsunuz, devam ediyorsunuz. Çünkü bir annenin ölümü, bir çocuğun ortadan kayboluşu, kasabaya dönen bir yazar, her şey sizi hikâyenin içine çekiyor.
Güzel, gayet okunabilir.


Yitik oğlan yitik kız:anlatımı gerçektende diğer romanlara göre farklı.Bazı noktalarda yazar flashbackler yaparak biraz aklınızı karıştırsada gerçekten etkileyici!!!Ben özellikle mekan tasvirleinde özellikle gizemli evi anlatırken kullandığı anlatım tarzını çok beğendim… Özellikle korku romanlarından hoşlananlar için okunması gereken bir kitap!!!


bu kitabı okuyalı ortalama 7 yıl oldu okulun bir an önce sona ermesini ve eve gelip bu kitabı okumaya koştuğum günleri söyleye bilirm sadece . çok güzel bir kitap


Başarılı tasvirlerle dolu olan bu romana korku başlığının uygun olmadığını düşünüyorum. Ara sıra gerilmeler yaşayabilir insan fakat tam anlamıyla aaa çok korktum denemez. Olaylar arasındaki geçişler oldukça başarılı. Kitabın sonu farklı bitmiş. Yani ben böyle bir son beklemiyordum. Okunabilir bir kitap olduğunu düşünüyorum korku değil ama okuyucuyu güzel sarıyor merak uyandırıyor ve kitap bu merakla su gibi akıyor.


Yazarın anlatımı ve tasvirleri oldukça başarılı. Bir çok okur gibi Grange veya benzerleri ile karşılaştırmak çok doğru değil Straub için. Gerilim ve fantaziyi harmanlama şekli ile Straub kitabı okurken sizi çok daha derinlere çekiyor. Özellikle Yitik Oğlan Yitik Kız kitabının ardından mutlaka Gece Odası nı da okumalısınız. Hikayelerin ve karakterlerin bir kitaptan diğerine geçişi çok eğlenceli. Yine de Straub’dan daha heyecanlı fantastik gerilim okumak istiyorsanız mutlaka Jonathan Carroll’ın Beyaz Elmalar’ını okumanızı tavsiye derim.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

*

*

*