Bir ülke anayasal bir demokrasiye sahipse, siyasal, yönetsel, ekonomik her etkinliğin temelinde/odağında öncelikle yurttaş bulunacaktır. Anayasamızın 6. maddesinin düzenlediği “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir” ilkesi, gerçek söz sahibinin kim olması gerektiğini açıkça düzenlemiştir. Yurttaş, geleneksel devlet-yurttaş ilişkisini artık geride bırakmıştır ve karar alma süreçlerinin bir paydaşı haline gelmiştir. Yeni yurttaşlık veya aktif yurttaşlık, daha iyi hizmet bekleme, daha etkin ve verimli bir yönetim sistemi talebi ve daha fazla siyasal, yönetsel ve ekonomik karar süreçlerinde yer alma isteği biçiminde kendini göstermektedir. Oysa, demokratik sistemin temel taşı yurttaş ve yurttaşlık kültürüdür. Bütün toplumsal, siyasal ve ekonomik süreçler kadar yönetim sistemi de baştan sona kendini yurttaşın beklenti ve isteklerine göre dizayn etmek zorundadır.
‘Yurttaş Odaklı Yerel Yönetim’, yurttaşa hizmet götüren kamu kuruluşlarının her türlü eylem ve işlemlerinin odağında yurttaşı görmeleri ve bütün çalışmalarını buna göre yapmaları için geliştirilen önerilerden oluşuyor. Yurttaş odaklı yönetimin toplumsal kalkınma modeli olduğunu belirten Çukurçayır’ın kitabında ‘Yönetim-Yurttaş İlişkilerinde Yapısal Değişme’, ‘Küreselleşme Dinamikleri ve Yurttaş Odaklılık’, ‘Türkiye’de Yerel Yönetim Geleneği ve Yurttaş Odaklık’ gibi bölümler yer alıyor.
Kitap Yorumları - (1 Yorum)
‘Yurttaş Odaklı Yerel Yönetim’, yurttaşa hizmet götüren kamu kuruluşlarının her türlü eylem ve işlemlerinin odağında yurttaşı görmeleri ve bütün çalışmalarını buna göre yapmaları için geliştirilen önerilerden oluşuyor. Yurttaş odaklı yönetimin toplumsal kalkınma modeli olduğunu belirten Çukurçayır’ın kitabında ‘Yönetim-Yurttaş İlişkilerinde Yapısal Değişme’, ‘Küreselleşme Dinamikleri ve Yurttaş Odaklılık’, ‘Türkiye’de Yerel Yönetim Geleneği ve Yurttaş Odaklık’ gibi bölümler yer alıyor.