Telif Bildirimi ve Kitap Kaldırma İstekleri İçin
Zen ve Motosiklet Bakım Sanatı  Değerlerin Sorgulanması

Kategori: Edebiyat Yazar: Robert M. Pirsig Yayınevi: Ayrıntı Yayınları

Zen ve Motosiklet Bakım Sanatı Değerlerin Sorgulanması

  • çevirmen: Süha Sertabiboğlu
  • Yayın Tarihi: 06.07.2021
  • Orijinal Adi: Zen and The Art of Motorcycle Maintenance An Inquiry into Values
  • ISBN: 9789755390895
  • Dil: TÜRKÇE
  • Sayfa Sayısı: 432
  • Cilt Tipi: Karton Kapak
  • Kağıt Cinsi: Kitap Kağıdı
  • Boyut: 13 x 19.5 cm
Tanıtım Bülteni
Zen ve Motosiklet Bakım Sanatı roman, otobiyografi ve felsefi deneme türlerinin sınırlarını genişleten; bütün bir akılcılık geleneğini sorgulayan benzersiz bir “kült kitap”.Hikâye bir adamın, oğlu ve iki arkadaşıyla birlikte yaptığı uzun bir motosiklet yolculuğundan oluşuyor. Yolcular, metalik-plastik yalnızlıkların hüküm sürdüğü, özdeki çirkinliklerin yapay bir “stil” cilasıyla kapatılmaya çalışıldığı, “stilize” nesneler, “stilize” insanlar ve ilişkilerle dolu bir hayatın yaşandığı Amerikan kentlerinden, sapa dağ yollarından, uçsuz bucaksız düzlüklerden geçer, bir dağa tırmanır ve en sonunda okyanusa varırlar.Adam yolculuk boyunca bir de “iç yolculuk” yaşamakta, başka doruklarda gezinmektedir. Kendi “deli” geçmişine, aklın ötesine yolculuk yapmaktadır. “Akılcılık” dediği hayaletin peşinde antik Greklerden modern bilim felsefesine kadar bütün Batı düşüncesini kateder. Etrafındaki bütün çirkinliğin, sahteliğin sebebi olduğu söylenen teknolojiyi suçlamaz. Sorun, teknoloji üreten insanlarla ürettikleri nesneler arasındaki ilişkidedir. Bunun da temelinde gerçekliği, özne ve nesne diye uzlaşmaz karşı kutuplar koyutlayarak kavramaya çalışan Akıl anlayışındaki “genetik bir bozukluk” yatar. Bu anlayış, Nitelik sorunuyla hesaplaşamaz. Bir sanatçının yapıtını oluşturduğu, bir tamircinin bir motosikleti özenle tamir ettiği saf Nitelik anlarında özne ve nesne özdeştir. Bir yanda insan, bir yanda dünya/nesne yoktur. Değer yoksa olgu da olamaz. “İyi”, gerçekliğin bir biçimi değildir, kendisidir.Pirsig’e göre dünyayı politik programlar oluşturarak düzeltemezsiniz, bunlar ancak temeldeki değerler sisteminin doğru olması durumunda işe yarar. “Dünyayı düzeltmenin yeri önce kendi yüreğimiz, kafamız ve ellerimiz ve onlardan çıkan iştir.” Bu yüzden de insanoğlunun yazgısını düzeltmekten değil, motosikletin nasıl onarılacağından söz eden bir kitaptır bu. “Çünkü gerçek motosiklet, kendimiz denen motosiklettir.” 
Satıcı Kitap Adı Bağlantı
Trendyol Zen ve Motosiklet Bakım Sanatı Değerlerin Sorgulanması Satın Al
Kitapyurdu Zen ve Motosiklet Bakım Sanatı Değerlerin Sorgulanması Satın Al
D&R Zen ve Motosiklet Bakım Sanatı Değerlerin Sorgulanması Satın Al
Idefix Zen ve Motosiklet Bakım Sanatı Değerlerin Sorgulanması Satın Al
BKM Kitap Zen ve Motosiklet Bakım Sanatı Değerlerin Sorgulanması Satın Al
Hepsiburada Zen ve Motosiklet Bakım Sanatı Değerlerin Sorgulanması Satın Al
Nadir Kitap Zen ve Motosiklet Bakım Sanatı Değerlerin Sorgulanması Satın Al
N11 Zen ve Motosiklet Bakım Sanatı Değerlerin Sorgulanması Satın Al
Amazon Türkiye Zen ve Motosiklet Bakım Sanatı Değerlerin Sorgulanması Satın Al
Kitap Adı Format Boyut Bağlantı
Zen ve Motosiklet Bakım Sanatı Değerlerin Sorgulanması PDF 17.93 MB İndir
Zen ve Motosiklet Bakım Sanatı Değerlerin Sorgulanması EPUB 20.04 MB İndir
Zen ve Motosiklet Bakım Sanatı Değerlerin Sorgulanması MOBI 15.82 MB İndir
Zen ve Motosiklet Bakım Sanatı Değerlerin Sorgulanması ODF 16.88 MB İndir
Zen ve Motosiklet Bakım Sanatı Değerlerin Sorgulanması DJVU 21.09 MB İndir
Zen ve Motosiklet Bakım Sanatı Değerlerin Sorgulanması RAR 13.71 MB İndir
Zen ve Motosiklet Bakım Sanatı Değerlerin Sorgulanması ZIP 12.66 MB İndir

Sponsorlu Kitaplar

Satıcı Kitap Adı Bağlantı
BKM Kitap Sessizlik Artık Sensizlik Satın Al
Kitapyurdu Yüreğin Yorgunluk Görmesin Satın Al

Benzer Kitaplar




Kitap Yorumları - (5 Yorum)


Batı ve Doğu felsefesi arasında kurulacak köprülerin izinde, aydınlandığı an beynine elektrik şoku yiyerek daha da aydınlatılan bir adam. Oğlu Chris, başlarda John ve Sylvia ile motosiklet yolculuğu, yolda olma durumu. Yol. Kitap, kendini yeniden bulma oyununun ortasında hesaplaşmalardan oluşan bir serüven. İnsanın doğadan kopuşunun ipuçları toplanırken teknolojiyle, medeniyetle alıp verilemeyenin ne olduğu incelenecek. Klasik ve romantik bakış açısı, motosiklet ve felsefe üstünden irdelenecek.
Chautauqua, yolcumuzun dinlendiği zamanlarda okura verdiği konferansları ifade eder. Bu konferanslarda hem yolcuyu, hem de yolcunun geçmişindeki benliği olan Phaedrus’u görürüz. Bu ikisi hem yolda, hem de geçmişte bir araya gelir, aslında yolun amacı bir anlamda Phaedrus’un izini aramaktır. Geride bırakılanın peşinde koşmak, bu sırada… Bayağı bir şey oluyor.
Her şey John’ın motosiklet tamirine yanaşmamasıyla başlıyor. Tamir bir yana, teknolojiye karşı bir isteksizliği var. Motosikletinin parçalarıyla ilgilenmiyor, bir arıza çıktığı zaman patlayacak hale geliyor. Anlatıcı mevzuyu açmaya çalıştığında sistemden, teknolojiden kurtuluş olmadığını söylüyor yarım ağız. Oysa Buda, büyük bir dağın başında oturabileceği gibi elektronik, mekanik devrelerde de rahatlıkla kendine yer bulabilir. Kitaptaki örnekle gidersek eğer, yer çekiminin Newton’dan önce de bir yasa olarak halihazırda bulunduğunu söyleyebiliriz. Bilgisayar, motosiklet gibi aletler binlerce parçadan oluşur ve kullanana zevk verir. Buradan klasik ve romantik bakış açısına ulaşacağız; bir şeyin ne olduğuyla ne anlama geldiği arasındaki fark da denebilir buna. Somut gerçeklikle soyut sanat arasındaki fark. Uzlaşıdan uzak bütün. Zamanın bir yerinde ayrılmış parçalar. Başlardaki hayalet izleği, bu ayrımın Phaedrus üzerindeki etkisini de gösterir. Kamp kurdukları gecelerden birinde anlatıcı, oğlu Chris’in hayaletlere inanıp inanmamasıyla ilgili sorularına bir hayalet öyküsüyle cevap verir. Bir baba ve oğlu, motosikletle geceye doğru yolculuk yapmaktadırlar. Çocuk, hayalet gördüğünü söyler. Baba daha hızlı, daha hızlı gider. Sonunda çocuk ölür. O gece anlatıcı, geçmişinin hayaletiyle karşılaşır: Phaedrus. Ölmemiştir, baba onun peşindeyken o da babanın peşindedir aslında. Romantikle klasiğin, akılla duygunun birleştiği yeri arayan Phaedrus, yaşayan hayalet, uzun zamandan sonra yine yollardadır. Bu noktadan sonra Phaedrus’u dinleriz bazı bazı.
Klasik-romantik ayrımını öğreniriz. “Motosiklet sürmek romantik olmasına karşın motosiklet bakımı tam anlamıyla klasiktir.” (s. 66) Klasik anlayış dünyanın gizini görür. Romantik anlayışı uçarı, güvenilmez bulur. Romantik anlayış için klasik sıkıcı ve boğucudur. Durum önemlidir, altta yatan değil. Batın-zahir ilişkisi gibi düşünebiliriz. Phaedrus’un akılcılığı tamamen bu klasik bakışa dönüktür, analitik bakış açısı her şeyi bıçak gibi ayırır ve parçalara doğru sonsuz bir ilerleyişe yol açar. Bilinci, dünyayı bir avuç kuma benzetir Phaedrus, Minik parçalar. Klasik bakış açısı bu kumları sınıflandırır, romantik bakış açısıysa avuçtaki bir avuç kuma takar kafayı. Bu iki bakış açısının bir sentezinin olması gerekir, bir süre sonra bu ayrıma yol açan etkenleri düşünmeye başlar ve antik felsefeye doğru ilerler. Kafayı kırmasına biraz da bu analiz yeteneği yol açacaktır. “Geçen gece Chris’e, Phaedrus’un tüm yaşamını bir hayaletin peşinde harcadığını söylemiştim. Bu doğruydu. Onun izlediği hayalet tüm teknolojinin, tüm modern bilimin, tüm Batı düşüncesinin temelindeki hayaletti.” (s. 76)
Klasik bakış açısıyla yaklaşılınca motosikletin onca parçası hiyerarşik bir düzene konur, bilgi hiyerarşisine benzetilir ve ortaya çıkan sistemden bir güzel eleştiri yapılır. “(…) Sistematik bir hükümet devrimle yıkılır, ama o hükümeti üreten sistematik düşünce kalıpları daha sonra başka hükümetlerle kendilerini yineleyeceklerdir.” (s. 92) Biraz 1968’deki olaylara benzetiyorum bu durumu. Öğrenciler ayaklandı, çoğu sendika mevzuyu destekledi ve sözde kazanımlarla dava satıldı. Bence. O hükümetlerin kendilerini yenilediği çok açık.
Akılcılığın insanoğlu üzerindeki egemenliği, Phaedrus’un genç bir bilim adamıyken hipotezlerin bölündükçe sonsuza varması gibi mevzular yüzünden adamımız üniversiteyi bırakır. Hume’un, Kant’ın dünyayı algılayış biçimlerinden retoriğe, sofistlere kadar uzanırız, “iyi” ve “doğru” -ki diğer ikiliklerin bir uzantısıdır yalnızca, klasik-romantik vs. gibi- ikiliğinden modern dünyanın hangi algıya göre kurulduğunu sorgularız ve diyalektik düşünce sisteminin anlamsal dünyayı saf dışı bırakması karşısında dehşete düşeriz, Phaedrus, Aristo’yu gömer bu mevzudan ötürü.
Doğu bilgeliğiyle Batı düşüncesi. Alim-arif arasında bir noktada kırılma yaşanmış, bunu gördükten sonra bu ikisini nerede birleştireceğiz? Anlatıcının buna bulduğu çözüm akılcılıktan vazgeçmek yerine akılcılığın doğasını bir çözüme varabilecek ölçüde genişletmek oluyor. Analitik-diyalektik aklı Antik Grekler kehanetler için kullanmışlar, anlatıcının sezgiyle aklı buluşturma noktası yine yol metaforu içinde: “Gideceğin yere ve olduğun yere bakınca hiçbir anlam çıkmıyor, ama geriye bir zamanlar olduğun yere baktığında bir model belirmeye başlıyor. Ve ileriye, bu modeli izleyerek bakarsan bazı şeyleri yakalayabiliyorsun.” (s. 149)
Nitelik kavramı, niteliğin ne olduğu Phaedrus’un aklını işgal edecek uzunca bir süre. Bu metin aslında niteliğin ne olduğunu bulma serüvenidir de. Nitelik araştırılırken akılcılık saf dışı edilir ve Doğu felsefelerine varılır. Zen’e daha doğrusu. Nitelik, romantik ve klasik bakış açısının öncelidir. Tanımlama çabasına girilirse kaybolur, hiçbir şey onun karşılığı değildir. Hasan Ali Toptaş’ın Haraptarlı Nafi’ye söylettiğidir. “Hayat nedir diye sorarsan, bilmiyorum evlat; sormazsan biliyorum…” Nitelik için de aynısı geçerlidir.
Eğitim sistemi, yol, felsefe, alayı. Çok güzel. Oğuz Atay’ın günlüklerinde de bahsi geçiyormuş.


Eşsiz bir anlatım.Felsefeye ilgi duyan kişilere tavsiye ederim.


Bir baba ve oğlunun motosikletle biraz eskiye biraz kendilerine seyahat ettiklerini anlatan şahane bir felsefi roman. Yazar bir yandan yolcuğu ve motosiklet bakımı hakkında bilgiler verirken bir yandan da değerler, nitelik, duygu, bilgi gibi pek çok farklı kavram hakkında düşüncelerini de yazmıştır.


ilker canikligil’den duydum


Zen ve Motosiklet Bakım Sanatı roman, otobiyografi ve felsefi deneme türlerinin sınırlarını genişleten; bütün bir akılcılık geleneğini sorgulayan benzersiz bir Kült kitap.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

*

*

*