HATIRALARINDA YAŞAYANLAR, DONARAK ÖLÜRLER‘‘Beyaz gövdeli zenci köpeklerimiz var. Adları da var. Ama onlar birer heykel. Çağırınca gelmiyorlar artık. Cennetin kapısını bekliyorlar. Karla karışık toprağa gömülebilmek için kulakları dik donuyorlar! Öyle bir cennet ki, paslı demirin bile ak sakalı var. Bizi saran tel örgüler beyaz angoradan örülmüş. Havası havlamayı bırakmış, ısırıyor. Beyaz ağzı etimizle dolu. Bu yüzden sessiz bir ayaz var. Saçaklardan sarkan mızrak dişleri ensemize saplanmış. Gazete kâğıdı gibi buruşmuş derimizde mor diş izleri, bekliyoruz.Cennetten kovulmayı. Bembeyazız. Soğuk. Donmak. Çözülmek. Tekrar donmak.Daha fazla hiçbir şeye gerek yok. Fiilleri çekmeye bile. Herkes kalsın yerinde. Bıraksınlar, yaslansın göğsüm sırtlarına, ılıklaşsın enseleri nefesimle. Yavaş yavaş sokayım dilimi derilerine. Aksın içlerine hayatımın zehri. Yirmi adet mermi. Muhteşem! Hepinizi geberteceğim! Ama hepinizi!’’
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
Harikulade bir kurgu. Sizi içine alacak, sorgulatacak bir roman.
Asil hakkındaki soru işaretlerine hem yenisi ekleniyor hem sorular cevap buluyor.
Azil harikaydı şüphesiz bu kitap da harikadır.
Hakan Günday ile ilk olarak Kinyas ve Kayra ile tanıştım fakat bu kitap beni daha fazla etkiledi.
Güzel bir Hakan Günday kitabı daha.