Telif Bildirimi ve Kitap Kaldırma İstekleri İçin
Elveda Rumeli Merhaba Rumeli

Kategori: Tarih Yazar: İsmail Arslan Yayınevi: Kitap Yayınevi

Elveda Rumeli Merhaba Rumeli

Tanıtım Bülteni
Rumeli, Osmanlı Avrupası’nda kalan topraklara verilen genel bir isim. Türkiye toplumunun hafızasında Rumeli, bir zamanlar elden çıkmış ve zorunlu olarak “elveda” denilmek durumunda kalınmış bir mazinin hazin mekânıdır. Tarihsel süreç içinde Balkanlar, Anadolu’nun bahçesi ve sürekli gidip-geldiği komşusudur. Nasıl ki bir insan bahçesine, sürekli gidip-geldiği komşusuna sırtını dönemezse, Anadolu ve Balkanlar da birbirine “elveda” diyemez. İçinde bulunduğumuz 2012-2013 yılları, Türkiye başta olmak üzere Balkan ülkelerinin tamamında Balkan Savaşları’nın 100. yılı olması sebebiyle, bir Balkan tarihi sempozyumları şölenine dönüştü. Bu sempozyumlarda edinilen izlenim; Balkan Savaşları’nın üzerinden yüz yıl geçmiş olmasının etkisiyle birlikte, bütün taraflarca yaşananların daha soğukkanlılıkla değerlendirildiğidir. Bu durumu Balkanlar’ın ve Anadolu’nun birbirlerine yeniden “merhaba” dedikleri şeklinde yorumlamak da mümkündür. Bu çalışma, 2009’dan itibaren Türkiye ve Türkiye dışında Balkan tarihiyle ilgili uluslararası sempozyumlara sunulan beş bildiri ve bir makale ile bir gazete yazısının tekrar gözden geçirilerek yayına hazırlanmasından ibarettir. Dört bölümden oluşan kitabın ilk bölümünde “Balkanlar’da Osmanlı Mirasını Yeniden Düşünmek: Yunanistan Örneği”; ikinci bölümünde “20. Yüzyıl Başlarında Balkanlar’dan Bir Ses: Kâinat Gazetesi” ve “19. Yüzyılın Son Çeyreğinde Selanik’in Toplumsal Yapısında Değişim”; üçüncü bölümünde “1923 Türk-Yunan Zorunlu Nüfus Göçü ‘Mübadele’ Üzerine Bir Değerlendirme” ve “Zorunlu Bir Göç Hikayesi Olarak ‘Mübadele’ Üzerine Bazı Düşünceler”; dördüncü ve son bölümünde ise “Türk-Yunan İlişkilerinde Mütekabiliyetten Karşılıklı İşbirliğine Geçişte Mübadele ve Mübadillerin Rolü” ile “Rumeli Muhacirlerinin Kendine Yapılanları Unutmasının Nedenleri Ne Olabilir?” başlıklı bildiri ve makaleler yer alıyor. İsmail Arslan, halen Balıkesir Üniversitesi Necatibey Eğitim Fakültesi Tarih Eğitimi Anabilim Dalı’nda öğretim üyesi. Akademik ilgi alanı 19. yüzyıl Balkan tarihi, Osmanlı sosyo-ekonomik tarihi ve yerel tarih olan Arslan’ın, Selanik’in Gölgesinde Bir Sancak: Drama (1864-1913) adlı bir kitabı var.
Kitap Adı Format Boyut Bağlantı
Elveda Rumeli Merhaba Rumeli PDF 6.23 MB İndir
Elveda Rumeli Merhaba Rumeli EPUB 6.96 MB İndir
Elveda Rumeli Merhaba Rumeli MOBI 5.49 MB İndir
Elveda Rumeli Merhaba Rumeli ODF 5.86 MB İndir
Elveda Rumeli Merhaba Rumeli DJVU 7.32 MB İndir
Elveda Rumeli Merhaba Rumeli RAR 4.76 MB İndir
Elveda Rumeli Merhaba Rumeli ZIP 4.39 MB İndir

Sponsorlu Kitaplar

Satıcı Kitap Adı Bağlantı
BKM Kitap Sessizlik Artık Sensizlik Satın Al
Kitapyurdu Yüreğin Yorgunluk Görmesin Satın Al

Benzer Kitaplar




Kitap Yorumları - (2 Yorum)


bildirilerin bölümlere ayrılması çok güzel.seçici davranılmış ancak benim gibi araştırma zihniyetiyle yaklaşanlar için bence biraz daha genişletilse iyi olurdu.


Günümüzde uluslararası siyaset açısından ele alındığında dünya politikasında en çok söz edilen coğrafyalardan birisi orta doğu ise diğeri de balkanlardır. Aslında her ikisi de Osmanlı müktesebatı içinde yer alan bu iki coğrafya dün olduğu gibi bugün de dikkatleri üzerinde toplamaktadır. Bununla beraber balkanlar bu toplumun belleğinde hala derin izler taşıyan, tatlı olduğu kadar acı, hüzün ve kederle örülen hatıraları bünyesinde barındıran gözyaşı dolu bir dün’ü de temsil etmektedir. 93 muhacereti, Balkan Savaşı ve mübadele hala toplumsal bellekte canlı birer hatıradır ve toplumumuzda yediden yetmişe Tuna ve Meriç ile ilgili hikayeler hala anlatılmaktadır. İşte bu acı ve kederle örülen hatıraları insan odaklı bir perspektifle yeniden ele alan yazar balkanları bize yeniden hatırlatıyor. Balkan savaşının 100. yılı hatırasına bizleri alıp Girit’e götürüyor. Kandiye, Resmo ve Hanya’da yaşayan ve o toprakları biz yapan insanların mübadele ile çektikleri sıkıntıları anlatırken anadolu insanı olan rumların çektiklerini de insani bir duyarlılıkla yeniden ele alıyor. Acıların ve kederin milliyetinin olmadığını hatırlatarak ortak bir geleceğin kurgulanmasına ışık tutuyor. Yazarın insan odaklı perspektifi sizi siyasi çekişmelerden, kısır politik tutumlardan, ırkçılığa varan söylemlerden çekip alıyor ve ılık bir akdeniz akşamının verdiği ilhamla insan üzerinden ortak bir geleceğin ana hatlarını çiziyor. Böylece bugüne kadar öğretildiği şekli ile politik bir perspektifle yaklaştığımız pek çok meseleyi sorguluyor, yeniden değerlendiriyor ve eleştirel bir perspektifle yeniden kurgulamaya çalışıyor. Resmin görülmeyen ayrıntılarını betimlerken olabildiğince yalın davranarak anlatımın akıcılığını koruyor. Yazarın bu esnek ve kıvrak uslubu ile en muğlak siyasi bir mevzuyu çok rahat bir şekilde irdeleme şansını okuyucuya sunuyor.Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemlerine ve Cumhuriyetin ilk yıllarında vuku bulan mübadele hadisesine ışık tutan bu eserin hem balkanları anlam çabasına hem de insan odaklı tarih yazımına iyi bir örnek olduğu söylenebilir. Yazar daha önce de balkanları inceleyen derin ve uzun soluklu bir esere imza atmasından dolayı konuya olan hakimiyetini satırlara tam anlamı ile aks ettirmiş. Diğer bir ifade ile önceki eserin birikimini bu eserde de görmek mümkün. Dolayısı ile bu eserin tarih öğrencileri için metodolojik açıdan çok büyük bir faydası olacağını ileri sürmek mümkündür. Öte yandan bu eserin balkanları, mübadeleyi merak edenler için de çok yararlı olacağı açıktır. bu noktada -demin işaret edildiği gibi- yazarın akıcı ve esnek uslubu eserin bir çırpıda okunmasına olanak sağlarken mübadele ile ilgili diğer eserlerden bu özelliği ile hemen ayırt ediliyor. Bu çalışmanın mübadele araştırmalarında ve özellikle balkan tarihçiliğinde insan odaklı bir perspektifin geliştirilmesine katkıda bulunacağı ise açıktır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

*

*

*